58.bölüm

1.9K 170 37
                                    

Bakmadan attım🥴

Son 7

"Sakin ol Ali,haber verecekler şimdi"dedi Fırat. O da telaşlıydı ama sakin olması gereken yerdi şu an. Ali'nin kolunu tutup oturttu ve kendisi de yanına oturdu.

"Bir şey olmayacak Ali. Korkma artık"dedi Fırat sakince. Ali ona baktı dolu gözleri ile. Feza'yı öyle görünce kendini kaybetmişti. Buraya nasıl geldiğini bile hatırlamıyordu. Sadece gözlerinin önünde Feza'nın yere yığılmış hali vardı.

"Neden bu kadar geç haber veriyorlar Fırat. Bir şey desinler."dedi yalvararak. Fırat onu sıkıca sarıldı. Dostane sarılıştı. Sevdiği adamdan haber bekliyor olmasının acı bir durum olduğunun farkında idi Fırat. Onlar öylece otururken koridordan sesin gelmesi ile Fırat oraya baktı. Gelen kişi Yılmaz'dı.

"Fırat şimdi duydum"diye endişe ile yanına geldi. Gözlerini Fırat'tan Ali'ye doğru çeviren Yılmaz acıyla yüzünü buruşturdu. Sessizce ağlıyordu Ali.

"Nasıl Feza yavrum"dedi Yılmaz Fırat'a bakarak.

"Haber yok. Beliyoruz bizde"dedi çaresizce. Yılmaz karşıya oturarak Fırat'a baktı anlayışla. Fırat Yılmaz'ın  varlığı ile biraz daha toparlanmıştı. Ali'yi sakinleştirmek için tüm gücünü kuvvetini kullanmıştı. Şimdi Yılmaz'ın gelmesi ile rahatlamıştı azda olsa.

Bir süre daha bekleyen üçlü, kapının açılması ile ayağa kalktı. Ali telaşlı bir şekilde yanına gitti.

"Feza nasıl Ömer"dedi çaresiz,üzgün sesiyle. Ömer onun omzunu sıktı.

"Odaya geçip konuşalım Ali"dedi düz şekilde. Ali iyice korku dolu bakışları ile Ömer'e baktı.

"Kötü mü Feza? Yanına gitmem lazım Ömer. İyi olduğunu gözlerim ile görmem gerekiyor"dedi Ali. Ömer onun hareketli bedenini durdurdu. Gözlerinin içine baktı.

"Ali benimle odaya gel konuşalım"dedi ve ikiliyide çağırıp odaya ilerledi. Fırat onun omzunu sarılıp ilerledi. Yıkıldı yıkılacaktı koca adam. Yılmaz'da onları takip edip odadan içeri girdi.

"Oturun şöyle"dedi Ömer sakin sesiyle.

"Ömer delirtme beni. Anlat artık"dedi sinirle. Tahammülü kalmamıştı. Ömer arkadaşı olduğu için sesini çıkarmamıştı. Derin nefes aldı.

"Şimdi nasıl açıklayacağım bilmiyorum ama Feza iyi,ilk önce onu belirteyim"dedi gülümseyecek. Ali derin nefes aldı. Bir an önce görmeliydi bebeğini.

"Ee Ömer. Neyi var Feza'nın"dedi Ali.

"Kan değerleri düşmüş ufaklığın. Tüm testleri yaptık. Sorun çıkmadı. Ama ilgimizi çeken bir semptom fark ettik. İlk başka şeyi yorumlasakta gördüğümüz şey bize de sürpriz oldu. Beklenmedikti gerçekten"dedi. Şaşırdığı gözlerinden bile belli oluyordu.

"Neyi var Ömer anlatır mısın?"dedi Fırat. Artık onunda sabrı kalmamıştı. Ömer elinde ki dosyayı açıp gülümsedi.

"Feza 1 aylık hamile beyler"dedi gülümseyerek. Ali şok geçirmiş öylece bakıyordu. Fırat ise Yılmaz'a bakıp şaşkınca bakıyordu. İlk şaşkınlığı Yılmaz atlatmıştı.

"Sen ciddi misin Ömer"dedi Yılmaz. Öner başını salladı. Ali ayağa kalktı ilk. Sağ sola yürüdü. Saçlarını karıştırıp öylece dineldi ortada sonra. Yılmaz'a bakıp bir şeyler diyecekti ama sustu. Sonra Fırat'a döndü. Ama ağzından kelimeler çıkmıyordu.

"Adam şu an şokta"dedi Fırat. Ona şaşkındı ama kardeşinin durumunu bildiği için hemen atlatmıştı. Ama Ali için bu biraz şaşırtıcı geliyordu. İçine birden sıkıntı girdi Fırat'ın. Ya Ali bebeği istemezse. Şu an ondan böyle tepkiler veriyorsa diye düşünmeye başlamıştı. Yüzü düşünce Yılmaz bunu fark etti. Yanına gidip ellerini tuttu.

"Ne oldu yavrum yüzün düştü" dedi Yılmaz. Fırat kabul etmemişti ama sevgisini belli etmekten çekinmiyordu.

"Yok bir şey. Saçmaladım birden"dedi ama halen şüphe tohumları vardı içinde. Ali'nin aniden dışarı çıkması ile ikisi irkildi.

"Benim başka birini daha bakmam lazım gençler."dedi Ömer. İkili başını sallayıp dışarı çıktı. Hemen Feza'nın odasına yöneldi.

O sırada Ali Feza'yı kollarına almış ağlıyordu. Feza'da aynı şekilde ona eşlik ediyordu.

"Bebeğim çok korktum sana bir şey olacak diye"dedi Ali üzüntüyle. Feza burnunu çekip geriye çekildi.

"Doktor söyledi mi Ali?"dedi kısık sesiyle. Ali dolu gözleri ile bakıyordu Feza'ya.

"Evet söyledi bebeğim"dedi alnını Feza'nın alnına yaslayarak.

"Bebeğimiz olucak Ali. Şu an karnımda"dedi ağlak sesiyle. Ali başını salladı.

"Evet aşkım bebeğimiz olucak"dedi fısıltı ile. Feza gülümsedi. Bu sefer göz yaşları mutluluktandı.

"Seni çok seviyorum Ali'm. İyi ki tanımışım seni."dedi aşkla Feza. Ali,Feza'nın dudağına yumuşak bir öpücük kondurdu.

"Asıl ben seni iyi ki tanımışım. Seni çok seviyorum"dedi Ali. Ve aşk dolu bir öpücüğü başlattı.

O sırada tam kapıyı açacak olan Fırat'ın kolunu tutan Yılmaz ile Fırat durdu. Ona dönüp baktı anlamamış bir şekilde.

"Onlar konuşsun ilk önce. Gel biz terasa gidelim"dedi ve elini tutup sürükledi. Fırat öylece takip etti.

Terasa giren ikili hemen karşıda ki banka oturdu. Yılmaz ona döndü. Elini tutup kokulu bir öpücük kondurdu. Fırat derin bir nefes aldı. Heyacanlanan kalbini sakinleştirmek zorundaydı.

"Konuşmak istiyorum Fırat. Cevabını bilmek istiyorum."dedi aşk dolu sesiyle. Fırat yutkunup gözlerine baktı. Seviyordu. Bunu inkar etmek istemiyordu. Onun ellerini sıktı ve gülümsedi. Söylemek yerine eylemle göstermek istiyordu Fırat. O yüzden ona öylece bakan adamın dudaklarına yaklaştı. Aralarında bir milim yer kalınca Fırat durdu. Ve nefesini oraya vererek konuştu.

"Bende seni seviyorum Yılmaz"dedi ve dudaklarına kapandı. Yılmaz şaşkınlığını bir kenara bırakıp öpücüğe karşılık verdi. Ateşli öpücükleri öyle yoğundu ki kapıdan içeri giren kişiyi fark edememişlerdi.

"FIRATTT!!"

Ali'nin CanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin