57.bölüm

1.6K 174 20
                                    

Her gün bir bölüm atacağım.

Son 8

İbrahim başını ellerini arasına almış düşünüyordu. Birden parlamıştı. Bu sözleri Mehmet'in ona ilk geldiği gün demesi gerekirken şimdi demesi biraz saçma olmuştu. Mehmet'i silip atmak istese de bir türlü olmamıştı. Çok direnmişti ama olmamıştı. Bir de onun böyle çabalaması o kadar hoşuna gidiyordu ki engel olmamıştı hiç. Hatta yumuşamıştı biraz. Gözlerini kapatıp düşünmeye başladı. Eğer şimdi ona engel olmazsa bir daha Mehmet'le olamazlardı. Bakışları o kadar kırgındı ki İbrahim'in kalbini sızlatmıştı.

"Sikeyim seni İbrahim"deyip ayağa kalktı. Bir an önce onun yanına gidecekti. Artık olması gereken olmalıydı.Anahtarını ve cüzdanını alıp çıktı. Caddeye doğru ilerledi ve taksi gelince otogara gitti. Umarım gitmemişti. Giderse ne yapacağını bilmiyordu.

O sırada elinde ki bileti bakıyordu Mehmet. Baktıkça ıslanıyordu bilet gözyaşlarıyla. İçinde oluşan sızıyı geçiremiyordu. Sanki bıçakla kazıyorlardı kalbini.

Her şeyi yapmıştı. Onu affetmesi için her şeyi yapmıştı. Özür dilemiş her defasında pişmanlığını belli etmişti. Onu nasıl sevdiğini haykırmıştı.

Görmüyor muydu ki gözleri?

Onu nasıl sevdiğini bilmiyor muydu?

Oysa ki belli ettiğini düşünüyordu Mehmet. Hissettirdiğini düşünüyordu. Otobüsün gelmesine yarım saat vardı. Gitmek zorundaydı. İbrahimin mutlu olması için gitmesi gerekiyorsa giderdi. Belki bu dünya da olmasa bile diğer hayatta acı çekmeden birlikte olurlardı. Gözyaşlarını silip burnunu çekti. O sırada telefonu çaldı Mehmet'in. (Feyza'nın bayılmasından önce bebekler). Telefonu açtı hemen.

"Efendim kardeşim"dedi Mehmet kısılmış sesiyle.

"İyi misin Mehmet"dedi Ali. Mehmet yüzünü buruşturdu. İyice ağlamak olmuştu.

"Değilim Ali,hiç iyi değilim"dedi ağlayarak. Koskoca adam şu an ağlıyordu. Gidenler ona baksa da durmadan ilerliyorlardı. Mehmet'in umurunda bile değildi.

"Ne oldu Mehmet. İbrahim ile ilgili mi?"dedi sakince. Mehmet burnunu çekip onayladı.

"Evet kardeşim. Bitti bu sefer. Onu kaybettim. Beni sevmiyor artık. Bana sadece öfkeyle nefretle bakıyor. Çok kırılıyorum ama ona yaptıklarımın yanında hafif kalıyor. Ama bende çok üzülüyorum. Onu çok seviyorum Ali. Onsuz nasıl yaşayacağımı bilmiyorum. Ama gitmek zorundayım. Onun mutlu olması için çıkmam gerekiyor"dedi ağlayarak. Ali sonuna kadar dinlemişti.

"Mehmet seni anlıyorum ama İbrahim haklı. Tamam şimdi seviyorum diyorsun ama o senin sevgini güvenmekte zorluk çekiyordur. Bir kez kırılan kalp bir daha zor güvenir. Belki de her şeyi oluruna bırakmak en iyisi olucaktır. Pes et demiyorum ama biraz bekle artık. Düşünsün biraz İbrahim. Eminim o da çok düşünüyordur"dedi tane tane anlayışlı sesiyle. Mehmet ağlayan bakışlarını yere indirdi ve hıçkıra hıçkıra ağladı. Nasıl bırakacaktı ki şimdi. Nasıl onsuz yaşayacaktı.

"Beni sabah otogardan alır mısın?"dedi Mehmet kısık sesiyle. Ali onaylayıp telefonu kapattı. Mehmet arabanın gelmesi ile arabaya bindi. Geride sevdiği adamı bırakıp gidiyordu. Onun geleceğini sanmıyordu. Onu Özgür bırakmıştı.

Araba hareket edince başını geriye atıp gözlerini kapattı. Ne hayaller ile gelmişti buraya. Affettirecekti daha kendini. Ama o şimdi tek başına gidiyordu.

Onsuz gidiyordu. İçinde ki o sıkıntı büyüyordu. Daralıyor nefesini kesiyordu. Arabanın aniden fren etmesiyle irkildi. Dolu gözlerini açtı ve etrafına baktı. Her ağızdan bir ses geliyordu

"Salak mı bu adam. Otobüsün yolunu kesti resmen" Mehmet öylece bakıyordu. Ölse umurunda olmazdı.

"Manyak mısın lan sen. Ölüme atlıyorsun. Kaç kişi var burada biliyor musun sen sikik" söylenen şöförün sesi net geliyordu.

"İn lan arabadan"diyen ses ile Mehmet başını kaldırdı.

"Mehmet nerdesin "diyen ses ile Mehmet ayağa kalktı. İlk yanlış duyduğunu sanarken ona bakan İbrahim ile şaşkınca baktı. Gelmişti sevdiği adam.

"Oğlum gidecekseniz gidin. Daha çok uzun yolumuz var." diyen yaşlı amca ile İbrahim Mehmet'e ilerledi.

"Yürü kalk hadi"dedi İbrahim. Mehmet şaşkın şaşkın ilerledi. Bu böyle arabaya kadar böyle sürmüştü.

"İbrahim s-sen...Şeyy yani ben..."sesini kesen şey İbrahim'in ona sarılması ile kesilmişti. Mehmet şaşkınlığı geçince ona sıkıca sarıldı. Başını İbrahim'in boynuna gömüp nefeslendi.

İşte şimdi içinde ki o sıkıntı bitmişti.

A

Ali'nin CanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin