İlklerin gecesi 🔥

2.3K 174 47
                                    

1467 kelime smut ile karşınızdayım!!!
                                         
                                            🌸 

Ali hızlıca arabayı park edip evlerine doğru adımladı. Minik bebeğini sakinleştirmesi gerekiyordu. Abisi giderken çok ağlamıştı. Onu öyle gördükçe içine kaplayan o sızıyı ona sıkı sıkı sarılırsa gidecekti. O yüzden adımları aceleceydi. Herkes onların evindeydi bugün. İbrahim'i buradan uğurlamak istemişlerdi. Fırat Yılmaz'ın evinde kaldığı için ve Feza'da onda olduğu için evlerini geçici süre kapatmışlardı. İbrahim gelesiye kadar o evde kalan olmayacaktı. Sabırsızca zili bastı Ali. Ayakları ile betonda ritim tutuyordu.

Kapının açılması ile Ali ayakkabılarını çıkardı. Yılmaz ona yarım ağız gülümseyerek geçmesi için yol verdi. İçerdeki ufaklığında ondan farkı yoktu.

"Geç bakalım reis. Bizde Fırat ile gideriz şimdi"dedi ima dolu sesiyle. Ali ona çatık kaşları ile baktı. Sabır çekercesine başını sağ sola salladı.

"Ulan var yaa dua et içerde bebeğim bekliyor. Yoksa o imayı senin götüne sokardım ben"dedi dişlerini sıkarak. Yılmaz kahkaha atıp onunla birlikte içeri girdi. Ali içeri girer girmez Feza'nın Fırat'a sarılarak ağladığını gördü. O ağladıkça içinden bir şeyler kopuyordu Ali'nin. Onun yanına adımladı hemen. 

"Bebeğim bak bakayım bana"dedi Ali. Feza ona döndü hemen yuvasına yani Ali'nin göğsüne kedi misali sokuldu. Ali,Feza'nın saçlarını öpüp okşadı sakince. Ağlaması iç çekmeye dönünce onu sokulduğu yuvasından ayırdı. İki elini  onun ağlamaktan kızarmış yanaklarını koyarak anlayışla baktı gözlerine.

"Yavrum ağlama artık. Abin iyi olmak için gitti. İhtiyacı vardı. Zamanla düzelecek ve yanınıza gelicek"dedi sakinleşmesi için yumuşak konuşuyordu Ali. Feza Ali'ye bakıp burnunu çekti. Yanaklarında ki ellerinin üstüne minik ellerini koydu.

"Biliyorum ama içimden ağlamak geliyor. Abim bizden hiç gitmezdi. Onu öyle görünce ben çok üzülüyorum. Elimden de bir şey gelmiyor. Offf çoçuk gibiyim demi Ali. Her şeyi bıraktın benimle uğraşıyorsun"dedi masum sesiyle. Ali onun tatlılığına dayanamıyordu. Şu an burada onlar olmasa aç kalmış kurt misali bu bebeği yiyecekti. Öyle ki dişleri kamaşıyordu. Onun bu haline gören Yılmaz bıyık altından güldü. Ve imdadına yetişti hemen.

"Fırat bizde gidelim hadi. Dinlen biraz sende. Yorgun görünüyorsun"dedi Fırat'a üzgün bakışlarıyla. Ali Fırat'a döndü. Herkesin içinde ayrı fırtınalar kopuyordu. Fırat'ta bu fırtınadan nasibi almıştı.

"Fırat bir ara oturup konuşalım seninle"dedi Ali anlayışlı sesiyle. Fırat burukça gülümsedi ve başını salladı. Konuşacak bir şey yoktu. Giden gitmişti zaten. Geriye kalan ise birkaç silik anılardı. Ali daha sonra Yılmaz'a baktı. Ama fark ettiği detayla kaşlarını şaşkınlıkla kaldırdı. Bunu daha sonraya sakladı. Herkes ile baştan konuşma seansları başlıyordu. İkili kısa bir hoşçakal muhabbetinden sonra onları kapıdan geçirdi ikili. Feza kendini biraz daha iyi hissediyordu. En azından artık yalnız değildi.

Kapıyı kapatır kapanmaz Feza'nın sırtı soğuk betona çarptı. Yaşadığı şok ile ne olduğunu anlamayan Feza öylece şaşkınca bakakaldı.

"Seni yemek istemem yanlış mı güzelim"dedi nefes nefese. Feza alttan ona kirpiklerini kırpıştırarak masumca baktı. Birden deliren sevgilisine yetişmek çok zordu. Ali Feza'nın konuşmasına izin vermeden aralık dudaklara kapandı. Öyle hırçın bir şekilde öpüyordu ki Feza onun hızına yetişemiyordu bile. Feza nefes nefese halini umursamadan amacı sanki onu boğarak öldürmekmiş gibi dudağına kapanan dudaklara direnmedi ve karşılık verdi.

Ali'nin CanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin