24. BÖLÜM: YOLUNDAN SAPMIŞ BİR PRENS

15.8K 1.4K 1.2K
                                    

Sizi çok seviyorum, biliyorsunuz değil mi?

Hikâyeye gösterdiğiniz ilgi için minnettarım. Tılsım ve Sis diğer hikâyelerim kadar çok okunmasa da henüz, çok ilgili okurları var. Her bölüm yüzlerce yorum alıyor, okunmasına oranla çok güzel oy sayısına ulaşıyor ve daha da güzeli bana öyle tatlı mesajlar atıyorsunuz ki... Hikâyeyi yazmaya başladığımda böylesine güzel tepkiler alacağımı tahmin etmiyordum. Şu an geldiğimiz noktada ben çok mutluyum ve bu sizin sayenizde ૮꒰ ˶• ༝ •˶꒱ა ♡

Kocaman kalpli öpücükler

ᐢ⑅ᐢ
꒰ ˶• ༝ •˶꒱
./づ~ ♡

"Uzakta değil, kucağımda olacaksın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Uzakta değil, kucağımda olacaksın."

Bir yerde durmamız gerekiyordu, bence o yeri çoktan geçmiştik fakat hâlâ durmamıştık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir yerde durmamız gerekiyordu, bence o yeri çoktan geçmiştik fakat hâlâ durmamıştık.

Dudakları dudaklarımda oyalanıyordu. İlk andaki kadar hırçın değildi, bana sataşıyordu. Tatlıydı, çok tatlıydı. Öyle hoşuma gidiyordu ki uzaklaşmasını istemiyordum. Belki onu bu kadar sıkı tuttuğumdan durmuyordu, belki de onun daha çok hoşuna gidiyordu.

Ellerim ensesindeydi, parmaklarımı birbirine kenetlemiştim. Sabit durmaları içindi. Kendimi biraz da olsa engelleme derdindeydim lakin As'ın hiç öyle bir derdi yoktu. Dirseğini ağırlığının tamamını üstüme bırakmamak için koltuğa bastırdığından bir eli sabitti fakat diğer eli... Önce boynumdan belime, sonra belimden bacağıma kaymıştı. Bacağımı kaldırıp beline sarmıştı. Elbisemin eteği baldırlarımı ortaya çıkarmış, dizlerimin üstünde toplanmıştı. Hayır, eli çıplak tenime değmiyordu. Kalçamın biraz altından uyluğumu kavramıştı. Parmakları ağır ağır orada dolaşıyordu. Elbisenin kalın sayılabilecek kumaşına rağmen soğuk parmaklarını, sertçe bastırdığı avucunu hissedebiliyordum. Dudaklarının yumuşaklığı dokunuşundaki sertlikle ters düşüyordu ve beni dediği kadar dağıtıyordu.

Dudakları dudaklarımdan biraz uzaklaştığını gözlerimi açıp simsiyah gözlerine baktım. Birkaç kez daha nefes almak için ayrılmıştık, gözlerine böyle bakınca utanmış ve tekrar kendime çekmiştim onu. Hatırlamaya çalışıyordum. Daha önce bunu nasıl yapabildiğimi, nasıl uzaklaştığımı hatırlamak adına uğraş veriyordum ama olmuyordu. Hepsi silinmişti; bir anla, bu anla, eskiye dair her şeyi silmişti.

TILSIM VE SİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin