30

969 53 7
                                    

Destek olursanız sevinirim. Eğer belirtmek isterseniz görüşlerinizi beklerim.

Nereye gidiyorsun - Serhat Erdem

Yine çoğu kişinin bilmediği bir şarkı muhtemelen. Ama benim iyi ki keşfettim dediğim bir şarkı ;) Bence siz de dinleyin. Seversiniz.

"Yağız."

Duymadı. Bir kere daha seslenmeden önce kısa bir süre duraksadım. Daha sonra sesimi daha da yükseltip, "Yağız!" dedim.

Göz bebekleri tek bir noktada sabitlenmiş, asla oynamıyorlardı. Korku içinde bir nefes alırken parmaklarımı burun kemerime yasladım.

Umut hâlâ Nazlı'yla tartışıyor ve Nazlı'nın nasıl böyle bir hatayı yaptığını anlamaya çalışıyordu. Nazlı yeterince gerildiğinden sesini yükselterek Umut'a karşılık veriyordu.

Onlar tartışmaya devam ederken benim tek odağım Yağız'dı. Çünkü hem donuk gözleri hem de kireç gibi suratı, stresimi hesap edemediğim boyutta arttırmıştı.

"Yağız." dedikten sonra sadece seslenmekle kalmayıp elimle kolundan tuttum ve sarsmaya başladım.

"Kendine gel." dedikten sonra onun yüzüme bakmasını sağladım. "Buradan gitmeliyiz." dedi bana baktıktan sonra.

Çok yorgun bir yüz ifadesi vardı. Son zamanlarda gözlerinin altındaki koyu mor halkalar daha da belli olmaya başlamıştı.

"Gidelim. Gideriz. Hemen." dedim tekrar bir yere dalmasından korkarak.

Bundan çok korktuğumdan olsa gerek kolunu bırakmadım ve onu arkamdan sürüklemeden önce hâlâ tartışmaya devam eden iki kardeşe baktım.

Nazlı parmaklarını şakaklarına koyup öfkeyle bağırırken onların ses tonunu alt edecek şekilde, "susun." diye yükseldim.

Nazlı birden susup kalırken Umut'un gözleri kocaman açılmıştı. "Allah kahretsin!" diye bağırdı daha sonra. Gözleri hastane koridorunun sonunda geziniyordu. Arkama bakmaktan çok korkuyordum.

Ama Yağız hızlı ve acısız olsun diye anında kafasını çevirip Umut'un baktığı yere dönmüştü. Korktuğum gibi olmuştu.

Yağız amcasıyla karşılaşacaktı.

Ne yapacağımı bilemez bir hâlde Yağız'a baktım. Büsbütün donakalmış bir vaziyette amcasının buraya doğru yürümesini izliyordu.

Ben de korkuyla gözlerimi bu tarafa doğru gelen şişman adama çevirdim. Siyah bir takım elbise vardı üzerinde. Boyu oldukça kısa olmasına rağmen kilosu oldukça fazlaydı.

Rahatlıkla obez diyebilirdim.

Parlak ve siyah ayakkabılarının çıkardığı sesler gittikçe daha fazla duyulmaya başlamıştı. Ben adamın buraya gelmesini büyük bir korku ve devamında telaşla izlerken arkadan iki adam daha çıkagelmişti. Bunlar aynı amcası gibi takım elbiseliydi. Ancak hem cüsse hem de boy bakımından aralarında çok fark vardı.

Bu iki, kalıplı adam koruması olmalıydı.

Yağız bana her şeyi mi bilmem ama anlattığı bir sürü şey sonrası gidip bu adam hakkında araştırma yapmıştım. Genelde magazin dünyasında yer alanlar, ünlü daha da açarsam şarkıcı ve oyuncu olduğundan iş adamlarıyla ilgili çok haber yoktu.

Ancak bu adamla ilgili çıkmış birkaç haberi yakalayabilmiştim. Böyle olmasını da kendisine göre çok genç olan oyuncu kadınlarla beraber olmasına bağlıyordum.

En Acı Renk (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin