En Acı Renk (Texting)

13

Teni Tenime - Sena Şener

Ee şey... Bu kurgunun geçtiği evrende sarhoşluk kalıcı fkskjgkskw Yani uyuycak ve sabah olacak anca öyle kendine gelecek

Açık hava, kafein, egzersiz, su, limonlu su hepsi geçersiz. İntten arattım da sarhoşluk nasıl geçer diye

Ne zaman ki içtiğim yetmişti, midem bulanmaya başlamıştı işte o zaman aklıma eve girmek gelmişti. Yağmur ortalıkta yoktu. Aynı şekilde Borat da öyle.

Ancak aklım beş karış havada olduğundan sendeleyerekde olsa eve girdim. Büyük bir amerikan mutfağı vardı girişte.

Tezgâhın üzerinde sırayla dizilmişti. kadehler. İlk sıra tamamen kırmızı şarap, ikinci sıra votkayla devam ediyordu.

Büyük bir buz kovası vardı. İçkilerin yanında.

Önce lavaboya gidip yüzüme su çarpmak istiyordum. Aynı zamanda midemin karıştığını hissettiğimden, bu iğrenç ruh hâlinden kurtulmam gerekiyordu. Yavaş ve dikkatli adımlarla yürümeye çalışırken insanlarla çarpışmamaya gayret ediyordum.

Ama merdivenlerin önüne geldiğimde çok uzun görünmüştü kat etmem gereken mesafe. Yere çömelirken dizlerimi kendime doğru çektim ve sırtımı arkamdaki duvara yasladım.

Başımı diz kapaklarıma koyup yüzümü buruştururken yanımda bir hareketlilik hissettim. Şu an ki pozisyonum çok rahat olduğundan kafamı kaldıramadım bile yanıma kimin geldiğine bakmak için.

Ne zaman ki adımı duydum o zaman kaldırmıştım kafamı.

"Deniz." demişti sessizce. Yağız'dı bu. Ama neden yanımdaydı? Niye gelmişti ki? Benden uzak kalmak için gösterdiği onca çabayı şimdi kendi mi hiçe sayıyordu?

Gözlerim kısıldı yavaşça. Parmaklarımı şakaklarıma koydum sonra baskı uyguladım. Gözlerim buğulu görüyordu etrafı. Üzerindeki beyaz gömlek ve siyah kumaş pantolununu inceledim. Sonra boynundaki zincire takıldı gözlerim.

Bir nefes aldım dudaklarımın arasından. Çünkü burnum tıkanmıştı sanırım üç, beş dakika öncesinde.

"Yağız." diye mırıldandım soran gözlerimle. "Neden benim yanımdasın?" diye sordum. Kelimeleri söylerken uzatıyordum ve biraz geveliyordum ağzımda.

"Çok içmişsin." diye mırıldandı. Yüzü yüzüme yaklaşırken yutkunmuştum. Hem hissettiğim mide yanmasından hem de birden onun bana yaklaşmasından ötürü.

"Bugün içmek istedim." diyebildim.

Kafasını salladı, "nasıl eve gideceksin bu hâlde?"

Yaslarken kafamı arkadaki duvara, "Pınarla gideceğim. Bu gece de onda kalacağım." diye cevap verdim.

"Ama... Çok kötü gözüküyorsun." dedi. Onun içtiğini görmüştüm. Demek ki bünyesi benim kadar dayanıksız değildi. Sapasağlam görünüyordu.

"Midem bulanıyor ama bunu bilerek içtim zaten."

"Sabah kalktığında düne dair hiçbir şey hatırlamaz mısın?"