Bu bölüm hesapta yoktu. Daha geç geleceğini de düşünüyordum aslında ama anlık bir hevesle yazdım. Kalp Atışı dizisini bilenler varsa eğer bu bölümün bir takım sahneleri bu diziden ilham alınarak yazıldı:)Okuyanlar oy verince gerçekten mutlu oluyorum. Kitabın daha fazla kişinin önüne çıkmasına ve keşfedilmesine olanak sağlıyor.
Bu bölüm benim favorilerimden oldu sanırım. O yüzden görüşlerinizi yazarsanız çok mutlu olurum. Diğer bölüm biraz geç gelebilir. Biraz ara verip derslerimi yoluna koyduktan sonra uzun bir bölümle geri dönerim🙏
İyi okumalar✨
Pınar'dan
Spor çantamı dolabın içine bıraktıktan sonra kapağını gereğinden fazla kuvvet uygulayarak ittirdim. Üzerimdeki dar, siyah uzun atletin üstüne sweatshirt attıktan sonra aynadan kendimi süzdüm. Altımdaki, diz kapağımın üzerinde biten siyah tayt; bacağımdaki morlukların gözükmesine neden olsa da eşofman giymemiştim.
Saçlarım kıvır kıvırdı. Evden çıkmadan önce saçlarımı iyi bir hacme soktuğunu düşündüğüm bir köpük kullanmıştım. Aynı zamanda kokusu çok güzel olduğundan favori saç ürünümdü.
Sadece maskara sürmüştüm. Zaten antrenmanımız bittiğinde tüm vücudum ter içinde kalıyordu. Yüzümdeki makyaj da bana ağırlık yaptığından sadece maskara sürüyordum.
Saçlarımı bu kadar hacme sokmakla uğraşıp bir de toplamak zorunda olduğum aklıma gelince aniden bir hüzün çökmüştü içime. Ama eğer toplamazsam Umut'un dilinden kurtulamazdım. Eminim saçlarıma acımazdı.
Oflayarak kafamı eğerken maruldan farksız görünmemi sağlayan kıvırcık saçlarımı topuz yaptım.
Tekrar kafamı kaldırdıktan sonra saate baktım. Umut'u bekletmek hoşuma gidiyordu. Yavaş yavaş hazırlanmamın sebebi tamamen Umut'u sinirlendirmekti. Yoksa giyinmek asla bu kadar uzun süren bir eylem değildi.
Ama daha fazla bekletirsem olacaklar beni ürkütüyordu. O yüzden soyunma odasından çıkıp kapıyı kapattım. İçeriden ısıtmalı salon olduğundan üzerimdeki sweati çıkardım ve belime bağladım.
Ringin üstünde havaya yumruklar atan Umut'u gördüğümde yüzümde haylaz bir sırıtış belirdi. Benimle antrenman yapmadan önce ısınıyordu.
Yaklaşık bir ay önce kendi aramızda başlattığımız bu sokak dövüşleri hâlen devam ediyordu. Oldukça sert ve acımasız bir şekilde birbirimize meydan okuduğumuz doğruydu.
Aslında tüm bunlar benim ona bir ayda aynı kaslardan bende de olur dememle başlamıştı. Umut buna götüyle güldüğünden, kendini Zeus sanıyor, ona meydan okumuştum.
Bunun sonucunda iki haftadır spor salonuna geliyor ve kas yapmaya çalışıyordum. Karın kası yeterli diye anlaşmaştık aramızda.
Bir haftada karın kasının temellerini bile atamayacağımı çakmam çok zamanımı almasa da bu iddiayı sürdürmeye devam ediyordum. Sonuçta eğleniyordum ve Umut'u gıcık edebiliyordum.
Eğer neden bir ayda karın kası yapamayacağıma gelirsem önce gitmesi gereken kalın bir yağ tabakası vardı. O gittikten sonra kasların belirginleşmesi için bir egzersiz rutini gerekliydi.
Bu yüzden ben bu iddiayı çoktan kaybetmiştim.
Umut bir an için havaya yumruk atmayı bıraktı ve bu tarafa doğru baktı. Kaşları yavaşça çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Acı Renk (Texting)
Teen FictionDeniz devamsızlığı sınırda olduğu için arkadaşının tavsiyesiyle hackerın birine mesaj atar. Ancak şans ondan yana gülmüştür bu sefer. Çünkü mesaj attığı hacker, sevdiği çocuk çıkmıştır.