Petal | 4

186 27 18
                                    

Lilith mektubu yazarken kral da prensesin yokluğunu hissettirmemek için nişanı uzattıkça uzatıyordu. Ophelia en son dayanamayıp kız kardeşinin nerede olduğunu annesine sorduğunda her zamanki cevabı aldı. "Ben nereden bileyim Ophelia? Prensi ayartmadığı sürece umrumda değil."

Ophelia annesinin ikizine sarf ettiği kaba sözleri onaylamasa da bir şey diyemiyordu. Ona tekrar sormanın bir anlamı olmayacağı için çekinerek de olsa babasının yanına yaklaştı. Kral kızına gülümseyip elini tutarak yanına çekti. Ophelia babası ona kaba davranmadığı için mutluydu, çok vakit geçiremedikleri için onunla konuşurken gerilebiliyordu bazen.

Kral Ophelia'nın küçük ellerini ellerinin arasına aldı. "İyi misin?" Lilith, kralın kendisine asla sormadığı soruyu Ophelia'ya sorduğunu duysa kim bilir ne hissederdi.

Ophelia gülümseyerek başını salladı. "İyiyim babacığım, sadece Lilith'i merak ettim." Kral'in gözleri "babacığım" sözcüğüyle parladı, lilith ona baba diye bile seslenmediği için Ophelia'nın böyle seslenmesi hoşuna gidiyordu.

"Lilith'in diplomatik ufak bir işi var, gayet iyi. Hiç merak etme, sen nişanın tadını çıkar." Bu prensle vakit geçirmesi anlamına gelse bile kızının kös kös oturmasını isteyecek değildi. Ophelia saraydan çok çıkmadığı için onun sıkıldığını biliyordu Kral Wesker. "Neden Alina'yla konuşmuyorsun? Lilith olmadığı için yalnız hissediyor olmalı."

Ophelia anında başını salladı, tabii ya, bunu nasıl düşünememişti? Prens Luisle kafayı bozmuştu resmen. Kral ellerini bıraktığında neşeyle Alina ve Chris'in yanına gitti. İkisiyle de çok bir yakınlığı yoktu, lilithle yakın olmalarından tanıyordu sadece. Ama sıcak kanlılığı ve samimiyeti ile hızlıca uyum sağlayabileceğine şüphe yoktu.

Alina yanlarına gelen Ophelia ile gülümsedi ve onun tebriklerine karşılık prensese sarıldı. "Lilith ortalıkta görünmüyor." Diye mırıldandığında Ophelia az önce kraldan aldığı bilgileri ikizinin en yakın arkadaşına anlattı. Alina anlamıştı zaten kızı meşgul ettiklerini, yoksa en yakın arkadaşının nişanında ortadan kaybolmazdı.

Ophelia, Leon, Alina, Chris daha sonra yapılacak düğün hakkında konuşmaya başladılar. Chris sürekli ophelia ve leon'un tepkilerini kontrol ediyor, aralarında bir şey olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. İkisinin arasında bir bağ olduğu kesindi ama bu aşk mı sadece sevgi mi anlaşılmıyordu.

Nişan kahkahalar, danslar ve lezzetli yiyecekler eşliğinde devam etti, Lilith ise nişanın geri kalanında hiç görünmedi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ
2 hafta sonraㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ
O sırada Güney krallığında karanlık bir hava vardı. Askerler Carlos'a Kuzey'den gelen mektubu verip taht odasından çıktıklarında Carlos tahtında geriye yaslanıp mektubun arkasına bağlanmış çizimi eline aldı. Bu Lilit'in neredeyse birebir yapılmış bir çizimiydi. Çizime daha sonra bakmak için kucağına bırakıp Lilith'in el yazısıyla yazılmış olduğu belli olan mektubu okumaya başladı.

Kısaca Lilith en kısa sürede görüşmek istiyordu, ki tarih dahi vermişti. Carlos sonunda onu görecek olmanın verdiği heyecan ve mutlulukla gülümsedi. "Uzun sürdü, çiçeğim."

Mektubu bırakıp kucağındaki resmi aldı. Siyah, omuzlarındaki saçları bile mükemmel bir şekilde resmedilmişti. Sol gözünün altındaki ben, dolgun dudakları, her zaman soğuktan dolayı hafif pembe olan burnunun ucu, pürüzsüz ve yumuşak hayal ettiği yanakları, her bir karesi harikaydı. Çizimi yapan kişi, Alina, gerçekten başarılı bir iş başarmıştı.

Resmin altındaki Alina'nın imzasına baktığında güldü. Kuzeni yaptığı her işe bir iz bırakmazsa rahat edemiyordu. Carlos geçen günlerde kuzeyde onun nişanının yapıldığını biliyordu, orada olmak, kuzeninin nişanını kutlamak istemişti ama maalesef yapamazdı. Kuzey'e gidemeyeceği için Alina'yla o ayrılmadan önce ufak bir şölen yapmıştı zaten.

Lilith'i nişan için hazırlanmış ipek elbiselerin arasında hayal ettikçe keyfi yerine geliyordu. Buraya geldiğinde ona giydireceği elbiseleri hazırlatmıştı bile.

Elbiseleri, mücevherleri, odası, yatağı, tahtı.. her şey hazırdı. Tek eksik güzel sevgilisiydi, ki Carlos onun da yakın zamanda geleceğini düşündükçe mutlu oluyordu. Batı'ya anlaşma göndermesinin tek sebebi Lilith'i harekete geçirmekti, düşündüğü gibi de olmuş, Lilith anında hamlesini yapmıştı.

Tahtından kalkıp Lilith'in resmini nazikçe kraliçe tahtının üzerine bıraktı ve güçlü, sert adımlarla sarayın balkonuna ulaştı. Bu mutlu haberi halkıyla paylaşmalıydı.

Mutsuzlukları yüzlerinden okunan, ama prenslerine saygı ve bağlılık duyan halk anında dikkatlerini ona verdiler. Carlos hepsine teker teker bakıp gülümsedi. "Müjdelerimle geldim." Halkın o boğucu enerjisi biraz aydınlandığında Carlos'un yüzündeki gülümseme büyüdü.

"Kraliçemiz çok yakında burada olacak. Ve ben, sonunda tahta geçeceğim. Ben kralınız olduğumda tüm bu mutsuzluk ve fakirliğimizin son bulacağını biliyorsunuz." Halkın "Kraliçemiz geliyor!" tezahüratları arasında Carlos yüzündeki gülümseme tehlikeli bir hâle bürünürken fısıldadı. "bizi kurtarmaya geliyor."

Lilith ve arkadaşlarının, askerlerinin yola çıktığı sürede Güney Krallığında kutlamalar ve şenlikler başlamıştı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ
Bu bir geçiş bölümüydü zaten, asıl karşılaşmalar diğer bölümde 🥳🥳

Alina hain çıktı,
ben bile zortladım

Alvina kaçar
(Aski memnuyu birakcam tamam soz)

I'm the opposite of youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin