İhanet | 29

66 10 204
                                    

"Evlendik ama hâlâ kızarıp bozarıyorsun Leon." Lilith kocasının kucağına iyice yerleşirken Leon'un kızarmış yanaklarını okşayıp gülümsedi. Leon her ne kadar yıllar içerisinde sertleşmiş, ciddileşmiş olsa da utangaç sevimli tarafı hep onunlaydı. Lilith ise bu tarafını çok sevdiğinden hiçbir zaman şikayetlenmiyordu. "Bebek gibisin, şu hâle bak." Leon'un yanaklarını sıktığında Leon daha da utanmış, kucakta olan Lilith olmasına rağmen bebek muamelesi görenin kendisi olmasını anlamlandırmaya çalışmıştı.

"Bebek gibi dediğin adam sana bebek verebilir farkındasın değil mi?" Bebek konusu açıldığında Lilith'in suratı asıldı, evliliklerinden beri Lilith gerçekten bebek istiyor, sürekli bu konuyu açıyordu ama bir türlü hamile kalamıyordu. Leon onun moralinin bozulduğunu fark ettiğinde sevgilisinin dudaklarına ufak bir öpücük kondurup gülümsedi. "Endişelenme Lilith, daha önümüzde yıllar var."

"Biliyorum aşkım." Lilith kollarını Leon'un boynuna sardı. Onun konu ne olursa olsun ilk destekçisi olmasına minnettardı. Lilith biliyordu ki o da üzülüyordu, yine de kocası kendini düşünmüyor en ön plana hep karısını koyuyordu. Onunla evlendiğine bir saniye bile pişman olmamıştı.

İkisinin evliliği de düzeni bozmamıştı aslında. Ophelia ve Lilith hâlâ kraliçeydi, Leon artı olarak Kral olmuştu ama Ophelia haklarını devrene kadar yine sadece güvenlikten sorumlu olacaktı. Devretmezse de bu yönetim aynen bu şekilde devam edecekti.

Lilith asıl konuşmak istediği konuyu hatırladığında hemen ciddileşti, bebek konusunu falan bin kere konuşmuşlardı zaten. "Ophelia ile konuştun mu? Son birkaç aydır bahçesinden çıkmıyor." Evet yönetim Ophelia'nın üzerindeydi ama kız artık dışarı bile çıkmıyordu. Lilith'in endişesi sesinden bile belliydi. Kız kardeşi artık kâbusları azaltmış, krizler geçirmeyi bırakmıştı.

Ya da öyle sanıyorlardı.

Ama kendini bahçeye kapatmış, eskiden yaptığı gibi ilaçların üzerinde çalışmaya başlamıştı. Leon kızın sorusuna karşılık başını salladı. "Bir kere konuştum. Ne üzerinde çalıştığını sordum, o da bana "Luis gibi başkaları ölmesin diye ilaç yapıyorum" dedi." Leon ne zaman Luis'den bahsetse içi titriyor, midesi bulanıyordu. Çıkaramıyordu aklından kardeşim dediği adamın boynuna çakıyı sapladığı o anı. "Bu iyi bir şey. Kafasını dağıtmanın bir yolunu buldu işte."

Leon Lilith'i temin etmeye çalışıyordu, Lilith fazla uzatmamaya çalıştı. Kocasının bir de kendisi için endişelenmesini istemezdi. "Biliyorum, sadece onu özledim. Keşke onu görmeme izin verseydi."

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ
ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ
ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ
Ophelia son yaptığı merhemden oldukça memnundu. Son zamanlarda sadece bir aşçıdan yemek yemeye başlamış, ondan beri gördüğü halüsinasyonlar kesilmişti. Doktorlardan eğitim de görmüştü bu süreçte. Her türlü sağlık sorununu en iyi şekilde bilebiliyor, çözüm üretmeye yardım ediyordu. Gerçek bir doktor, hemşire gibiydi artık.

Ülkesine yararlı olma ihtimali onu hayatta tutuyordu. Başkalarının kendisi ile aynı acıyı yaşamasına engel olabilmek onu nefes almaya devam etmesi için motive ediyordu.

Gece yine bahçesinde tek başına çalışırken duyduğu ses ile kaşlarını çattı, uzun zamandır halüsinasyon görmüyordu. Tekrar mı başlamıştı? Eğildiği yerden kalkıp arkasını döndüğünde yine o kapşonluyu görmüş, derin bir nefes alıp gözlerini kapatmıştı. "O gerçek değil, o gerçek değil, o gerçek değil." Birinin tutuşunu kolunda hissettiğinde yaşadığı korkuyu anlatabileceği bir kelime bulamıyordu kelime daracığında. Tam çığlık atacakken kendisini tutan adam kızın ağzını kapatmış, kapşonunu indirmişti.

I'm the opposite of youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin