Başlangıç | 17

207 15 246
                                    

"Nişan mı?" Kral'ın ses tonu herkesi germiş, tüylerinin ürpermesini sağlamıştı. Ophelia'nın gülümsemesi yüzünde solarken annesinin eline daha sıkı tutundu. Nedense ailesinin mutlu olacağını ummuştu. Kral Lilith'e baktığında Lilith boğazını temizleyip söze girdi. "Kral'ım, bağışlayın ancak bu savaş zamanında herhangi bir nişan yapılmasının uygun olduğunu düşünmüyorum." Lilith'in zamana ihtiyacı vardı, nişanı erteleyebildiği kadar ertelemeliydi. Kral kızının mantıklı bir açıklama bulmasıyla gülümsedi. "Haklısın, nişan yakın bir tarihte olamaz."

Kız kardeşinin önünü kesmesiyle daha fazla dayanamayan Ophelia masadan özür dileyerek apar topar kalkmış, hızlı adımlarla yemek odasını terk etmişti. Kraliçe Lilith'e sallamaya başlayacakken kocası yüzünden durmak zorunda kaldı. Luis derin bir nefes aldı, Lilith'i suçlamıyordu. Kızın yıllardır kraliçe olmak için uğraştığını biliyor, onu anlıyordu. Ama prensesinin üzülmesini de istemiyordu.

Luis'in sıkıntılı hâlini gören Chris kuzeninin omzunu destek olmak istercesine sıktı. "Beğensek de beğenmesek de Lilith haklı, ne zaman saldıracaklarını bilmezken sizi tahta geçirmek intihar olur. Deneyimsiz olduğunuzu düşündükleri için ilk o zaman saldırırlar ve hedefler siz olursunuz." Chris, Lilith'in demek istediğini biraz daha açıklayıcı bir şekilde anlattığında Luis başını salladı. Kendisinden yana sıkıntı yoktu, Ophelia ile er ya da geç evlenecekti. Ancak sarışın bu duruma çok üzülüyor, kraliyetten bağımsız normal bir aşk evliliği yapamadığı gerçeğini kendine yediremiyordu. Annesi tarafından kraliçe olması gerektiği algısıyla büyütülse de hiçbir zaman Lilith gibi bir takıntıya sahip olmamıştı. Ophelia için taçtan önce gelecek çok şey varken Lilith için hiçbir şey yoktu.

Kraliçe birbirine gülümseyen Chris & Lilith ikilisi ile dirseklerini masaya yasladı. "Bakın ne diyeceğim, Alina zaten hain çıktı, yani Chris bekâr." Herkes kraliçeye döndüğünde kraliçe sırıttı. "Neden Chris ve Lilith evlenmiyor? Böylece kuzenler iki kraliyeti birlikte yönetmiş olurlar." Lilith'in ağzı şok içinde açık kalırken Chris anında başını iki yana salladı.

"Zekice bir teklif majesteleri lâkin Lilith benim için küçük kız kardeşim gibi, gözümde Claire'den hiçbir farkı yok. Evlilik söz konusu dahi olamaz." Lilith, Chris onun yerine gerekli açıklamayı yaptığında rahatlamıştı. Bunları kendi dile getirse daha çok tepki alırdı. Ama çok geçmeden kral düşünceli bir şekilde tabağına bakmaya başladığında Lilith'e gerginlik hissi geri gelmişti. Aslında gerçekten çok mantıklıydı, Chrisle evlenirse belki kuzeyin değil ama batının başına geçebilirdi ancak Chris'i hiçbir zaman abiden fazlası olarak hayal etmemişti, ve eş olmaları demek varis demekti. Lilith, Chris'i abi olarak görmesini bir kenara bıraksa da eski en yakın arkadaşının nişanlısıyla aynı yatağa girebilecek kadar midesiz değildi. Ayrıca Leon'dan başka kimseyle birlikte olmak da istemiyordu.

"Prenses Lilith!" Lilith aniden salona dalan asker ile kaşlarını çattı. Normalde hiçbir asker kral'ın olduğu yere selam vermeden girmezdi, durum acil olmalıydı. Lilith ayağı kalktığında asker hızlıca prensesin kulağına bir şeyler söylemeye başlamış, ancak kral'ın işareti ile durmuştu. "Yüksek sesle söyle." Asker boğazını temizleyip masadaki kraliyet ailesine baktı. "Kontrol noktalarımızdan ikisi saldırıya uğradı. Askerlerimiz öldürülmüş ve üstünde güney bayrağı varmış." Lilith oflayarak yerine geri oturdu, savaş resmi olarak başlamıştı. Ancak kimin başlattığını anlayamıyordu, Alina mıydı? Nedense Alina'nın yaptığına inanmıyordu. Bu kıza güvendiği için değildi, Alina'nın tek başına bir savaş başlatabileceğini inanmıyordu.

"Hay sikeyim." Chris yumruğunu masaya vurup sıkıntıyla başını öne eğdi. "Alina... Ne bok yiyor bu?" Luis başını iki yana salladı, o da Alina'nın tek başına bir savaş başlatabileceğine inanmıyordu. "Alina değildir, savaş bilgisi var mı ki?" Bunu Lilith onaylayabilirdi. Her ne kadar kimse ondan bunu beklemese de Alina çok çevik bir kızdı ve iyi savaşırdı. Ancak Lilith'in anlamadığı bir şey vardı ki, iyi savaşmak savaşı yönetmekle aynı şey değildi.

I'm the opposite of youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin