Ceza ve ödül | 15

173 21 293
                                    

Luis ellerini sarı saçlarda gezdirirken gülümsedi, prensesinin saçlarıyla oynamayı çok seviyordu. Ophelia Luis'e tokayı uzattığında Luis kızın saçlarını yukarı doğru toplayıp at kuyruğu yaptı ve bağladı. Her ne kadar Ophelia sıkı bağla dese de canını acıtmaktan korktuğu için pek sıkı bağlamamıştı.

Kraliçe "hoşgeldiniz" yemeği düzenliyordu, Ophelia ve Luis de buna hazırlanıyordu. Herkes kuzey'e döneli 2 gün olmuştu, 1 gün diğerlerine dinlenmeleri için zaman tanınmıştı ama artık işe koyulma vaktiydi. Luis o 1 günü tamamen Ophelia ile geçirmiş, Leon revirde kalmaya devam etmiş, Chris ise kız kardeşiyle bir süre daha kuzey'de kalmaya karar vermişti.

Lilith ise tamamen bir muammaydı, kimse nerede olduğunu bilmiyordu. Ophelia ile ettiği kavgadan sonra kimse onu görmemişti, son gören kişi olan Leon bile bilmiyordu kızın nerede olduğunu. Chris her ne kadar endişelenip onu bulmak istese de Leon arkadaşını prensesin zamana ihtiyacı olduğu konusunda ikna etmiş, durdurmuştu. Chris'i ikna etmiş olsa da kendisi de oldukça endişeliydi aslında. Kendini yaptığı her şeyi onun için yaptığı konusunda inandırmasına rağmen içindeki bu anlamlandıramadığı duygu yüzünün düşmesine sebep oluyordu.

Luis prensesini saçlarından öptükten sonra yataktan kalkıp ceketini üstüne geçirdi, Ophelia da takılarını takıyordu. Kapıdan gelen tıklama ile Ophelia göz devirdi, onun bıkkınlığını gören Luis gülerek kapıyı açtı. Gelen tabii ki Clairence idi. Dünden beri ikiliyi rahat bırakmıyor, sürekli saçma sapan sebeplerden rahatsız ediyordu. "Neredesiniz siz? Yemek başlamak üzere!" Claire yine azarlama modunu açmış, kaşlarını çatarak Luis'e bakıyordu.

Ophelia hiç cevap vermeden aynı şekilde yataktan kalktığında Luis derin bir nefes aldı. Ophelia, Claire ile arasını ne kadar iyi tutmaya çalışırsa çalışsın - özellikle Clairence onu kurtardıktan sonra - Claire Ophelia'dan nefret etmeye devam ediyordu. "İşlerimiz vardı Clairence, anlarsın ya." Luis Claire'e göz kırpıp kapıyı suratına kapattığında Ophelia neşelenmiş, hızlıca prensinin boynuna atlamıştı. Batı prensesinin Luis'e olan ilgisinin tabii ki farkındaydı, Lilith de zaten daha önce söylemişti ona bunu. O yüzden ne zaman Luis Clairence'i terslese Ophelia'nın hoşuna gidiyordu. Başta onun için üzülse de kendisine bu kadar kötü davranan biri için daha fazla iyi niyetli düşünemiyordu. "Hadi güzelim, gitmemiz gerekiyor artık." Luis sarışının dudaklarına ufak bir öpücük kondurduktan sonra kapıya doğru yöneldi, Ophelia da onun peşinden gitti.

Aşağı indiklerinde herkesin yerli yerinde olduğunu gördüler. Lilith hariç herkesin. Ophelia ikizini yine görememenin verdiği hayal kırıklığı ile omuzlarını düşürdüğünde Kral kızına bakıp gülümsedi ve oturması için yanındaki sandalyeyi işaret etti. Ophelia ortamın enerjisini düşürmek istemediği için hızlıca toparlanıp babasının yanına oturmuştu. Claire abisi ile, Ophelia luis ile, kral da kraliçe ile oturuyordu. "Leon nerede?" Leon kraliyet ailesinden olmadığından genelde yemeklerde onlarla oturmazdı ama en azından onun iyi olup olmadığını bilmek kendisine iyi geleceği için sormuştu Ophelia.

Chris lokmasını yuttuktan sonra şarap kadehini eline aldı. "Hâlâ dinleniyor, savaşırken çok yara almış. Yemeğe çağırdım ama iştahının olmadığını söyledi." Cümleleri bittikten sonra şarabından birkaç yudum almış, dudaklarını ıslatmıştı. Bu aralar çok içiyordu, bunun sebebini herkes bildiği için Batı prensine karışmıyor, sarhoş gezmesine izin veriyorlardı. Claire abisi için endişelense de onun acısına iyi gelebilecek bir şey bilmediği için adamı durduramıyordu.

Ophelia çatalıyla yemeğini dürtüklerken yine ikizini düşünmedem edemedi. "Yemek yedi mi acaba.." Ophelia'nın düşünceli hâlini gören Luis kızın elinden kaşığını alıp tabağındaki yemekleri yedirmeye başladı. Dünden beri Lilith'i düşünmekten kendine gelemiyordu. Luis de arkadaşı için endişeliydi ama onun sadece dinleniyor olduğunu düşünüyordu.

I'm the opposite of youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin