Bahçe | 10

171 18 159
                                    

Flashback

"Babacığım!" Ophelia koşarak kucağına atladığında Kral Wesker yüzünde büyük bir gülümsemeyle 8 yaşındaki küçük kızına sıkıca sarıldı.

"Güneşim." Babasının kendisine olan hitabına kıkırdayan kızı burnundan öptü Kral. Kızının küçük kollarının boynunu sarışına bayılıyordu. Lilith kendisine hiç sarılmıyordu, hasretti çocuklarının sevgisine.

Lilith sarayda oklar ve yaylar ile ilgili bir bilgilendirme notu okuyordu, 8 yaşında olmasına rağmen çok şey okuyor, bol bol bilgilenmek istediğini söylüyordu. Ophelia gibi oyun oynamak ilgisini çekmiyordu, şimdiden bilgilenip düzgün bir Kraliçe olmak istiyordu.

Kraliçe, kocası ile küçük kızının kucaklaşmalarını ve sarılmalarını gördüğünde gülümseyerek ikisine doğru yürüdü ve o da eşine sarıldı. Ophelia da annesinin kucaklaşmaya katılmasıyla daha da neşelenmiş, uzanarak annesinin saçını okşamıştı.

Lilith okuduğu notta ki bir kelimenin anlamını bilmediği için babasına sormak adına annesinin tahtından kalkıp bahçeye adımladı ancak gördüğü üçlü ile durdu. Babası, annesi ve ikizi gülüşüyor, birbirlerini kovalıyor ve sarılıyorlardı. Kral Ophelia'yı saçlarından öptüğünde Lilith elindeki parşömeni sıkıp bir şey söylemeden saray'a geri girdi.

İkizini çok seviyordu, boş vakti olduğu zaman ilk onunla oynamaya gidiyor, birlikte uyuyorlardı ama annesinin de babasının da koşulsuz şartsız ona sevgilerini gösterirken kendisine soğuk olmaları kalbini kırıyordu. Yine de umursamamaya çalışarak Kraliçe tahtına tekrar oturdu. Bir gün bu tahta sahip olduğunda onlar zaten burada olmayacaktı. Belki de anılarının olmaması daha iyiydi.

Aile koşuşturmaktan yorulmuş, çimlere oturmuşlardı. Ophelia kralın dizinde otururken Kraliçe kocasına yaslanmıştı. "Lilith'i de çağıralım." Kızının masum isteğine Wesker gülümseyip saçını okşadı. "O şimdi meşgul güneşim, rahatsız etmeyelim." Dimitrescu bir anlığına sarayın kapısına baktı. Ophelia ile ne kadar yakınsa diğer kızı ile her zaman bir o kadar uzaktı. Neden bilmiyordu ama Ophelia sarı saçları, yeşil gözleri ve her zaman neşeli olan ruhu ile ona iyi geliyordu. Ama Lilith siyah saçları, koyu kahverengi gözleri ve genelde ciddi, soğuk olan yapısı ile Kraliçeyi ürkütüyordu. Küçük bir kız çocuğu gibi davranmıyordu çoğu zaman.

Bu anılar Lilith'in aklına kötü, Ophelia'nın aklına iyi diye kazınmıştı.

Kral ile Kraliçe ise iyi geçindikleri zamanları hatırlamıyorlardı bile.

ㅤㅤㅤ
ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ ㅤKuzeyㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ
"Babacığım!" Ophelia gördüğü kâbustan sonra uzun zamandır yapmadığı bir şey yapıp Kral'ın odasına girdi. 24 yaşına gelmesine rağmen hâlâ kâbus gördüğünde çok korkuyor, bu rüyaların gerçekleşeceğine inanıyordu.

Kral odasına hışımla girilmesi ile uykulu hâliyle yatağında doğruldu. "Güneşim, noldu?" Ophelia hızlıca yatakta kralın yanına yattığında Wesker titreyen ve ağlayan kızını sarılarak sakinleştirmeye çalıştı.

"Rüyamda Lilith'i gördüm, ona zarar vermişlerdi. Hem güney'e gittiğinden beri ondan hiç haber alamadık, bana mektup göndereceğini söylemişti ama göndermedi- ben.. ben çok korkuyorum." Kral saçını okşarken nefes alışverişi düzene giren Ophelia tek seferde derdini anlattı. Yanında Leon, Chris, Jill, Luis olduğu için kendi kendini rahatlatmaya çalışsa da düşman kraliyete gitmişlerdi, onlar ikizini nasıl koruyabilirdi ki?

"Lilith iyi olacak, söz veriyorum." Wesker kızının altın saçlarını öpüp iyice göğsüne çekti. "Benimle uyumak ister misin?" Ophelia iç çekerek başını salladığında Kral gülümsedi ve gözlerini kapattı.

I'm the opposite of youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin