Kavuşma | 26

88 12 194
                                    

Prensesi gören herkes anında kenara çekiliyor, ona yolu açıyordu. Prenses ise konuşmuyor, korku filminden fırlamış gibi görünmesine rağmen öylece yürümeye devam ediyordu. Sonunda saraya ulaştığında ilk defa dudaklarını araladı. "Haber vermeyin kimseye." Prenses olduğu için mecbur emrini dinleyen askerler kenara çekildi, sadece içlerinden biri Leon'u çağırmak için koşturmuştu başka tarafa.
Lilith saraya girdiğinde ellerini birbirine sürterek olabildiğince kurumuş kanı çıkarmaya çalıştı. Hizmetçilerden biri herkesin yemek odasında olduğunu söylemesiyle adımlarını oraya yöneltti. Alina da ona uyuyordu. Carlos'un ölümünden sonra ondan da ses çıkmamıştı.

Aylarca, hatta belki yıllarca istemişti abisinin ölümünü. Yaşadığı onca şeyden sonra da bu normaldi. Ancak gözlerinin önünde onu ikinci kez kaybetmek kızın içinde bir şeylerin kopmasına sebebiyet vermişti sanki. Ailesinden geriye kimsenin kalmadığı gerçeği korkutucuydu. Güney'in başına geçmesi gerektiğini ise unutmuştu bile.

Yemek masasında pek ses yoktu. Kraliçe zorlanan kocasına yemek yemesinde yardımcı olmak için ısrar ediyordu sadece. Ophelia kafasını bile kaldırmıyordu, tabağına dokunmamıştı zaten. Claire kızı birkaç kere dürtse de hiçbir tepki alamadığından bırakmıştı. Garip bir şekilde kızla ilgilenmeye başlamıştı Luis'in ölümünden sonra. Chris ise yemeğini yese de sürekli eli titrediğinden zorlanıyordu. Leon zaten ortada yoktu, bir asker kraliyet mensuplarıyla aynı masada oturmazdı. Kendi odasını temizlemeye gitmişti en son. Aylardır Lilith'in odasında kaldığından kendi odasını bok götürüyordu.

İki prenses içeri girdiğinde herkes şok içindeydi. Chris ve Ophelia aynı anda ayaklansa da Lilith'in keskin sesiyle geri oturdular. "Oturun." Kral şokta olan diğerlerinin aksine gülümseyen tek kişiydi. Lilith kendisine doğru yürüdüğünde öksürse de gülümsemeye devam etti, sarılmak istemişti ama Lilith onu omuzlarından sertçe tutarak önüne döndürmüştü. "Bugün önemli bir gün, bugünü unutmayın." Babasının omuzlarını hafifçe sıktığında kral kendini tamamen bıraktı. Hissedebiliyordu.

Son gelmişti.

Kimse Lilith'in saniyeler içinde çıkardığı bıçağı kızın elinden alamadı ya da onu kralın boğazına geçirip kesmesine engel olamadı. Kral Wesker'ın boğazından fışkıran kan öndeki yemeğe ve masaya sıçrarken ilk tepki veren kraliçe oldu. Kadın kocasına atılırken çığlığı basmıştı.

Lilith elindeki kanlı çakıyı zaten kandan gözükmeyen elbisesine sildi. "Hoşçakal kral, çok yaşa kraliçe."

Herkes Lilith'e korku içinde bakıyordu.

Chris bu sahneye daha fazla katlanamamış, sandalyesinden kalktığı gibi Alina'ya koşup sıkıca sarılmıştı. Alina batı prensinin kollarında kayboluyordu adeta. O kadar kilo vermiş, öyle zayıflamıştı ki yokluğunda, Chris ona her gün üç öğün yedireceğine yemin etti kendi kendine. Alina gömleğine tutunduğunda Chris eski nişanlısının saçlarını öptü. "İyi misin?" Alina onaylamak için başını kaldırsa da Chris ile göz göze geldiği an göz yaşlarını tutamamış, ağlamaya başlamıştı.

Ophelia masadan kalkarken annesinin ölü babasına çığlıklar içinde sarılışını izliyordu. Kral Wesker ve Kraliçe Dmitri yıllar sonra ilk defa yakın olmuştu, bu yakınlık bu şekilde bitmemeliydi belki de. "Baba?" Ophelia ikiz kardeşine kavuşmanın sevincini yaşayamadan babasının yasına başlamıştı. Daha Luis'in üstesinden gelememişti ki, bir ölüyle daha nasıl başa çıkardı? Lilith kardeşine doğru bir adım atsa da içeri giren kişiyle durdu.

Leon kalbinin durduğuna emindi.
O karşısındaydı, sevgilisi, biricik prensesi, Lilith buradaydı. Askerin yalan söylediğini düşündüğünden geç gelmişti biraz, ikna etmeleri gerekmişti. Leon tepki veremeden Lilith korumaya koştu, boynuna atladı. Askere öyle sıkı sarılmıştı ki Leon boğulacağını sanmıştı. Leon geri sarılmadığından Lilith kollarını adamın boynunda gevşetip hafifçe geri çekildi. Leon titreyen elini kızın yüzünde gezdirirken Lili gülümsüyordu. "Gerçek misin?" Gördüğü onca kâbustan sonra bunun da kötü bir rüya olmasından çok korkuyordu. Lilith cevap olarak dudaklarını nazikçe sevdiği adamın dudaklarına bastırdı, geri çekildiğinde fısıldadı.

I'm the opposite of youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin