I'm the opposite of you

Diktatör | 21

Lilith kaçıralı 2 hafta olmuştu, akşam gelen prensesi arama ordusu yine elleri boş döndüğünde Ophelia sinirden titremesini umursamadan ayağı fırladı. Leon kızı geride tutmaya çalışsa da Oph kendini geri çekti. "Ben Kuzey prensesi Ophelia Ashley Windsor, size kız kardeşimi ya da onunla ilgili herhangi bir ipucunu bulmadan kraliyete girmeyi yasaklıyorum!" Askerler ne yapacağını bilmez hâlde birbirlerine baktığında Ophelia ciddi yüz ifadesini bozmamıştı. "Ne bekliyorsunuz? Gidin!" İlk birkaç gün Ophelia saraydan kaçıp Lilith'i tek başına aramaya çalışmış, ona bir şey olacağından korkan sevgilisi kızın odasının girişine askerler yerleştirmişti. Kendisinin gitmesine izin verilmeyince bir arama ekibi oluşturdu Ophelia da. İkizini bulana kadar rahat bir nefes almayacaktı.

Ophelia odayı terk ettiğinde Leon başını ellerinin arasına alıp en yakın duvara yaslandı. Luis ve Chris silah geliştirmek, ordularını düzenlemek için batıya geri döndüğünden beri Ophelia durdurulamaz bir hâldeydi. Her gece kızın ağlamaları sarayda yankılanıyor, sabahları da Lilith'in bulunamadığı her bir gün terör estiriyordu. Doğru düzgün ne yemek yiyordu ne de uyuyordu. Leon onu anlıyordu, ikizinin tehlikede olması Opheliayı çıldırtıyordu ama bu şekilde ilerlemek onlara yarar sağlamayacaktı. Kendisinin de pek iyi olduğu söylenemezdi zaten. Lilith'in odasında uyuyor, uyandığı gibi orduyu - daha doğrusu geriye kalanları ve köylerden yeni katılanları - eğitiyor, geceye kadar içeri girmiyordu. "Arkasından gitmeyecek misiniz?" Askerlerden birisi kendisine soru yönelttiğinde Leon başını iki yana salladı. Çok kez konuşmuşlardı bu konuyu, tekrar tekrar konuşmanın hiçbir anlamı yoktu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Luis kuzeni ile saatler süren çalışmadan sonra yorgun düşmüş, odasına geçtiği an uyumuştu. Aklı Ophelia'da kalsa da silah geliştirmek öncelikleri olmak zorundaydı. Hem kuzey, hem batı için çok gerekliydi bu. Güney ve Doğu'nun üstünlük kurabilmesi silahlara bağlıydı, durumu eşit hâle getirebilirlerse onlardan korkmaları gerekmezdi. Luis gözlerini yüzünde hissettiği öpücüklerle araladı, odanın hâlâ karanlık olmasına bakılacak olursa güneş falan doğmamıştı. "Ophelia?" Bir an alışkanlıktan sevgilisinin adını mırıldansa da batıda olduğunu hatırladığı an fırladı ve üstüne eğilen kişiyi ittirdi. Geriye doğru düşen Claire dengesini sağlayabilmiş, yatakta kalmıştı. "Ne oluyor Claire?" Luis sinirle az önce kızın kendisini öptüğü yanağını silerken Claire üzerindeki hırkayı yavaşça çıkardı. Oldukça baştan çıkarıcı bir gecelik vardı üzerinde, kumaş neredeyse yok gibiydi. Luis anında başını başka bir tarafa çevirdi, bakmayacaktı. "Claire kapat üstünü."

"Neden?" Claire az önce itilmemiş gibi yine prense yaklaştı, adamın yüzünü zorla kendine çevirmişti. "Etkileniyor musun?" Abisi bu yaptığını duysa, görse onu boğardı. Luis kızın aşağı taraflarına bakmamaya özen gösterdi, sinirli olduğunu belli ediyordu ama bu Claire'in umrunda olmadı. "Ophelia ile krallık için evlenmek istiyorsun, biliyorum. Yemin ederim kimseye söylemem Luis." Claire hafifçe doğrularak adamın dudaklarına yaklaştığında Luis kızı bu sefer daha sert bir şekilde ittirerek yataktan kalktı ve kapıyı gösterdi.

"Ben abini çağırmadan önce gitsen iyi olur Claire." Claire yataktan çıkıp tekrar Luis'e yaklaşmaya çalıştığında Luis kızı kolundan sertçe tutup kapıya doğru ittirdi. "Çık dedim sana, çık! Ben senin kuzeninim, aramızda 9 yaş var, kendine gel artık! Ayrıca ben Opheliayı seviyorum, aşığım ona! Duydun mu? 17 yaşındasın daha, adın çıksın istemiyorum. Defol!" Luis kendisine bağırırken Claire onu susturmaya çalışıyordu, biri duyabilirdi.

Claire bu cesareti bulmuştu çünkü Lilith'in kaçırılması Ophelia ile Luis'in düğününün daha da ertelenmesine sebep olmuş, Claire ikisini ayırmak için daha çok zamana sahip olmuştu. Ancak Ophelia olsa da olmasa da Luis kendisine bir saniye bile bakmıyordu. "Ophelia seni kullanıyor! Kraliçe olduğu an uzaklaşacak senden!" Claire fısıldasa bile sesi bağırıyormuş gibiydi.