Ophelia koridor boyunca koştu.
Neden kimse yoktu, neden kimse sesini duymuyordu hiçbir fikri yoktu ama sanki bomboştu koca saray. Olan tek şey arkasındaki şey, kişiydi. Bazen takılıyor, arkasındaki yaklaşınca kendini zorlayarak devam ediyordu. Gözyaşları yanaklarından süzülürken önünü görmekte bile zorlanıyordu, koşmanın verdiği rüzgarla yanaklarında bir esinti oluşuyordu. Daha fazla gücü, nefesi kalmadığında kendini gördüğü ilk odaya attı. Kapının üzerine yandaki komodini zar zor çektikten sonra geri geriye ilerledi.
Kapıdaydı. Kapıya vuruyordu. Ophelia ellerini göğsünde birleştirirken ağlamaya devam etti. Dua etmekten başka ne çaresi vardı ki? Kimse ona yardım etmiyordu. "Tanrım, lütfen..." Bunun bir rüya olmasını çok istese de bacaklarındaki morlukları, nefessizliğin verdiği göğsündeki sızıyı çok net bir şekilde hissedebiliyordu. Kapıdaki daha sert bir şekilde vurmaya başladığında Ophelia çığlık atarak kendini yere bıraktı. "Beni rahat bırak!" Öldüreceklerdi onu, peşindeki kimse iyi bir niyeti olmadığına şüphe yoktu. Kapı büyük bir güçle açıldığında artık kaçacak yeri olmayan Ophelia çaresizce yerde gidebildiği kadar geriye gitti. Bu odada kaçabileceği bir yer yoktu, ona saldırabileceği bir şey yoktu. "Benden ne istiyorsun!?" Ophelia kapşonlu adama doğru bağırdı, onun yüzünü göremiyordu. Tek bildiği bunun bir adam olduğuydu. Boyu uzundu, nefes seslerine bakılacak olursa sesi kalındı, elleri büyüktü. Adam yapılıydı.
Adam üstüne atılıp onu tuttuğunda Ophelia kalan üm gücüyle çığlık atmaya, çırpınmaya devam etti. "Ophelia!" Sesler değişmeye başladığında bir an gözü kararmış, görüşünü tekrar kazandığında bambaşka insanlarla olduğunu fark etmişti. Leon onu kollarını bedenine bastırmış bir şekilde sıkı sıkı tutarken önündeki Lilith ikiz kardeşini kendine getirmeye çalışıyordu. Claire ise tekmelememesi için Ophelia'nın bacaklarını tutuyordu. "Canım... Sorun ne? Neden geldin buraya?" Lilith şefkatle sorduğunda Ophelia etrafına baktı. Mahzendelerdi, ama girdiği odanın mahzen olmadığına emindi. Sarışın panik içinde etrafa bakmaya devam ettiğinde Lilith kardeşini böyle gördüğü için neredeyse ağlayacak gibi hissetti.
Ophelia'nın acı çektiğinin farkındaydı ama hiçbir zaman delireceğini düşünmemişti. Claire de onun için ayrı üzülüyordu. Kızın her yeri çizik, morluklarla doluydu. Kendine çok zarar vermişti. Ophelia en azından durulduğu için Leon onu tutmayı bırakıp saçlarını okşadı ve gözyaşlarından yüzüne yapışmış olanları geriye doğru taradı. "Tamam, güvendesin." Ophelia hâlâ o adamı arıyordu etrafta. Buradaydı o, emindi. Rüya görmemişti, hayal görmemişti, yaşanmıştı bunlar.
Lilith kız kardeşini yürüyebilecek hâlde olmadığından Leon'a onu alması için bir işaret yaptığında Leon sarışını kucağına aldı. Lilith ile Claire ise birbirlerine bakmışlardı.
Büyük bir sorunları vardı.
ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ
İki aydır odasından çıkmayan Kraliçe sonunda odadan çıkmıştı. O da Ophelia'nın başına gelenleri duyduğundandı. Hepsi ortak salonda, masada toplandığında Kral'ın yerine Kraliçe olarak Lilith oturdu. Chris, Alina, Claire, Leon, kalplerinde Luis, eski Kraliçe Dimitrescu, herkes buradaydı. Ophelia ise verilen sakinleştiriciler sonucunda uyuyordu üst katta. Korkmaması için Lilith'in odasına yatırmış, küçükken en sevdiği örme bebekleri yanına koymuşlardı. Herkes üzgündü kız için, kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Konuyu başlatan Lilith oldu. "Biliyorsunuz ki Ophelia bir süredir iyi değil."Eski kraliçe hafifçe başını kaldırdı. En zor zamanlarında kendi yasına kapılıp kızıyla ilgilenmediği için çok suçlu hissediyordu. Ophelia tüm vaktini kraliçe ile geçiren biriyken aniden uzaklaşmışlardı. Sanki babasıyla birlikte ölmüştü annesi de. "Sen yokken daha kötüydü." Lilith annesine baktı, haftalar sonra ilk defa konuşuyorlardı. "Leon Luis'in vefatının haberini verdikten sonra delirdi. Kaçtı saraydan, seni aradı saatlerce." Lilith kardeşinin neler yaptığını Leon'dan dinlemişti şu 2 ayda ancak kalbinde bir sızı hissetti. Lilith için küçük kız kardeşi onun için her şeyi yapmayı göze almış, acı yüzünden olgunlaşmıştı. "Her gece ağladığını duyuyorduk. Bazen kendine zarar veriyordu Kâbus görürken. Krizler geçiriyordu. Birimiz bile yardım edemedik." Kraliçe gözlerinin dolduğunu hissetti. Kızlarına iyi bir anne olamamıştı, Wesker onu izliyorsa ne düşünüyordu kim bilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm the opposite of you
FanfictionAda Wong ve Ashley Graham'ın ikiz kardeşler olduğu bir evren. Kraliyet teması. Resident evil karakterleri.