Son | 30

77 11 110
                                    

Lilith kendine geldiğinde yanağı birinin kaslı koluna yaslıydı ve yüzüstü döndürülmüştü. Bunun kim olduğunu tahmin etmek çok zor değildi. Leon Lilith'in yarasına pansuman yaparken onun uyandığını fark etmemiş, Lilith de ağzı kuruduğundan konuşamamıştı. Leon sonunda pansumanı bitirdiğinde tek eliyle kanlı bezleri kenara atıp karısının sırtını okşadı. "Ophelia'yı baş hekim yapmalıyız. Ben bu kadar yetenekli hiçbir şifacı görmedim." Kız kardeşinin aylar süren çalışması işe yaramış, Lilith'i kurtarmıştı. Lilith sonunda kendini toparlayıp doğrulmaya çalıştığında Leon panikle karısını kucağında çevirdi. "Bebeğim?"

Lilith tekrar göremeyeceğini düşündüğü yüze bakarken gülümsedi. "Hm?" Leon gelen rahatlamayla derin bir iç çekmiş, Lilith'i kendine çektiği gibi sıkı sıkı sarılmıştı. Lilith ise canı biraz acısa da asla şikayetlenmedi. Onun kollarında uyuduğu gibi uyanabilmişti, şu an her bir hisse şükrediyordu.

"Leon pansumanı yaptın m- Lilith?" Lilith kız kardeşinin sesini duyduğunda kocasından ayrılmış, kurtarıcısına dönmüştü. Ophelia şok içinde birkaç saniye kalakalsa da Lilith'in gerçekten uyandığını idrak edebildiğinde koşarak yatağa atladı ve Lilith'e sarıldı. "Uyandın!" Lilith Ophelia'nın sarılışından neredeyse boğuluyordu, zar zor geri çekildiğinde güldü.

"Beni kurtardın." Ophelia hiç kendinden bu kadar gurur duymamıştı. Hayatında yapabildiği ya da yapabileceği en yararlı şeyi yapmış, dünyanın en iyi hekimleri doktorları gelene kadar ilk müdahaleyi o yapmıştı. Lilith uyanana kadar ateşine, dikişlerine, her şeyine Ophelia bakmıştı. Güney'den getirtilen hekim bile kızın yeteneğine çok şaşırmış, bu müdahale olmasaydı ameliyatın başarılı geçemeyeceğini söylemişti. Ophelia biraz daha duygusallaşırlarsa ağlayacaklarını bildiğinden cevap olarak saçını savurmuş, üçü de gülmeye başlamıştı.

"Giyindiğimde mi devam etsek bu konuşmaya?" Pansuman için Leon kızın üzerini çıkarmıştı, göğüslerini de koluyla kapatıyordu. Ophelia gözlerini kapatarak odadan çıkmaya çalışmış, hatta çarparak çifti tekrar güldürmüştü. Leon onun canının acımasından korktuğu için Lilith'i kucağına oturtup az önce çıkardığı penyeyi eline aldı. O yaralandığından beri sırtüstü yatırmıyorlardı zaten.

Leon penyeyi almaya uğraşırken Lilith öne atılmış, kocasının dudaklarına yapışmıştı. En çok da onlara hasret kaldığına yemin edebilirdi. Lilith geri çekildiğinde Leon kızı süzüp sırıttı. "Giyinmesen de olurdu aslında, bana hava hoş." Lilith gülerek ona vurduğunda Leon da gülümsemiş, sevgilisini dikkatlice giydirmişti. "Bana döndüğüne inanamıyorum." Leon yine dayanamamış, başlamıştı duygusal tarafını göstermeye. Lilith'in yanağını okşarken öyle duygulu bakıyordu ki Lilith bir an onun ağlayacağını düşünmüştü.

"Benden vazgeçmediğinize inanamıyorum." Eğer yaralanan başkası olsaydı kurtarmak çok zor olacağından muhtemelen birkaç deneme sonrası bırakılırdı. Ama ne Ophelia vazgeçmişti ondan, ne de Leon. Kraliçe ancak böyle kurtulabilmişti. Leon cevap veremeden Lilith'in karnı guruldamış, Leon gülerek onu kucağında tutmaya devam ederken yataktan kalkmıştı.

Lilith Leon'un adımlarının güçsüz olduğunu bile hissedebiliyordu. "Yorgun musun?" Leon başını iki yana sallayarak Lilith'i hafifçe hoplattı ve daha rahat bir şekilde tuttu. Yine de günlerdir uyumayan ve karısının başında bekleyen Leon'un yorgunluğu ne derse desin belli oluyordu. "Umarım seni ben yormamışımdır Leon." Leon tam o an Lilith'in iyileştiğine ikna olmuştu çünkü kızın cilvesi geri dönmüştü.

"Seni beni nasıl yorabilirsin ki tatlım?" Leon kraliçeyi aşağı taşırken yolda ikisini gören tüm hizmetliler ve askerler alkışlıyor, kraliçelerinin dönüşüne seviniyorlardı. Leon en aşağı, mutfağa girdiğinde boğazını temizledi. Hafif arkası dönük duruyordu. "Güzeller güzeli Kuzey kraliçesi Lilith Windsor Kenneth geliyor!" bunu söyledikten sonra öne zıplamış, Lilith'i göstermişti. Aşçı kadınlar ve yardımcıların hepsi gülerken Lilith de mutlulukla bacaklarını sallıyordu. "Karımın en sevdiği yemekleri bekliyorum masada haberiniz olsun." Leon göz kırptığında baş aşçı kadın baş parmağını kullanarak onaylamıştı. Kral kucağında kraliçesini taşımaktan gram utanmadan onun temiz hava alabilmesi için bahçeye çıktı. "Şanlısın ki Alina ve Chris'in düğününe yetişebileceksin."

I'm the opposite of youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin