𐰇𐰕𐰀: 𐰚𐰇𐰚: 𐱅𐰭𐰼𐰃:𐰽𐰺𐰀: :𐰖𐰍𐰕 : 𐰘𐰼 : 𐰴𐰃𐰞𐰦𐰸𐰑𐰀: 𐰚𐰃𐰤: 𐰺𐰀: 𐰚𐰃𐰾𐰃: 𐰆𐰍𐰞𐰃: 𐰴𐰃𐰞𐰣𐰢𐰾: 𐰚𐰃𐰾𐰃: : 𐰆𐰍𐰞𐰃𐰦𐰀: 𐰇𐰕𐰀: 𐰲𐰃𐰢: 𐰯𐰀𐰢: 𐰉𐰆𐰢𐰣: 𐰴𐰍𐰣: 𐰃𐰾𐱅𐰢𐰃: 𐰴𐰍𐰣: 𐰆𐰞𐰺𐰢𐱁: 𐰆𐰞𐰺𐰯𐰣: 𐱅𐰇𐰼𐰰: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰭: 𐰃𐰠𐰃𐰤: 𐱅𐰇𐰼𐰇𐰾𐰃𐰤: 𐱃𐰆𐱃𐰀: 𐰋𐰃𐰼𐰢𐰾: 𐰃𐱅𐰃: 𐰋𐰃𐰼𐰢𐰾.
~Üstte büyük gök, altta (da) yağız yer yaratıldığında; ikisinin arasında insan oğulları yaratılmış.İnsan oğullarının üzerine de atalarım, dedelerim Bumin Kağan(ve) İştemi Kağan (hükümdar olarak) tahta oturmuş. Tahta oturarak Türk halkının devletini (ve) yasalarını yönetivermiş, düzenleyivermişler.~
🏹
"Deli misin sen?! Ne yapıyorsun?! Çabuk kaç git buradan."
Mo-Ço beni kendisine çekerek yine bunları söyleyince kolumdaki elini indirdim ve ona tebessüm ettim.
"Kaçmak mı? Hiç benlik değil. Sen kendine dikkat et. Beni düşünme." dedikten sonra da parmaklarımı çıtlattım ve bana doğru gelen adama gülümseyerek baktım.
"Gel bakalım,gel."
Gerçekten de geliyordu. Kendime güvenim tamdı. Ama tek bir konuda eksiktim. Bu konuda eksik oluşum da kolayca ölüme gitmem konusunda bir sebep olabilirdi.
O eksik ne mi?
Kılıç.
Küçüklüğümden beri her türlü dövüş sanatıyla uğraştım lâkin doğal olarak kılıç kullanmışlığım olmadı.
Şimdi yapmam gereken şey, önce adamın elindeki kılıcı etkisiz hâle getirmek. O kılıç benden uzak olmalı.
Mo-Ço arkamdaydı ve arkamdan kılıçların tokuşma sesleri gelmeye başlayınca onun kendisine saldıranlara karşılık verdiğini anladım.
Arkama bakmayarak tüm dikkatimi bana pis bir sırıtışla yaklaşan adama verdim.
Ondan önce davranarak hızla bir iki adım attım ve bana doğrulttuğu kılıcının altından geçerek, kılıcı tuttuğu kolunu arkasından ters çevirdim.
Hızım karşısında afallamıştı zaten. Bir de kolu bu hâle gelince ağzından acı bir inleme çıkararak, bükülen eliyle tuttuğu kılıcı bıraktı.
İşte şimdi güvende, sahalardayım.
Büktüğüm kolunu bırakmamıştım. Diğer koluyla bana karşılık vermek için hareket ettiği an tuttuğum kolunu daha hızlı çevirdim. Bu sefer kırdığımdan emindim.
Geri çekildim.
Dişlerini sıkarak acısını belli etmemeye çalıştı. Öfkeyle gözlerime baktı. Bense sırıttım. Öfkesinin giderek körüklenmesine yol açtım.
Gözü çok kısa bir anlığına yerdeki kılıcına kaydı. Bunu fark ettim.
Yine ondan hızlı davranarak ayağımı kılıcın üzerine koyarak, kılıca uzanan adamın tam akciğerine dizimi oldukça sert bir şekilde geçirdim.
Amacım onu soluksuz bırakmaktı. Amacıma ulaştım. Soluksuz kalarak dizlerinin üzerine çöktü. Yüzü kıpkırmızı oldu.
Son hamlemi yaptım. Şu an benimle bir daha uğraşamaması için arkasına geçtim.
Parmaklarımı birbirine sıkıca kenetledim. Elimi dümdüz tuttum. Sanki bir tuğla kırarmışçasına adamın ensesine elimi kuvvetli bir şekilde indirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Kitabının Efsanesi (Eski Versiyon)
Fiction HistoriqueKaderin Kitabının Efsanesi kitabının ilk yayınlandığı düzensiz hâlidir.