𐱅𐰏𐰓𐰰𐰃𐰤: 𐱅𐰇𐰼𐰰: 𐰋𐰏𐰠𐰼: 𐰴𐰆𐰯: 𐰋𐰃𐰠𐰃𐰼𐰾𐰃𐰕: 𐰆𐰞: 𐰾𐰇𐰏: 𐰦𐰀: 𐰖𐰸: 𐰴𐱁𐰑𐰢𐰕: 𐰦𐰀: 𐰚𐰃𐰾𐰼𐰀: 𐰘𐰼: 𐰉𐰖𐰺𐰸𐰆: 𐰆𐰞𐰍: 𐰃𐰼𐰚𐰤: 𐰖𐰍𐰃: 𐰉𐰆𐰡𐰃: 𐰣𐰃: 𐰖𐰪𐰯: 𐱅𐰇𐰼𐰏𐰃: 𐰖𐰺𐰍𐰆𐰣: 𐰚𐰇𐰠𐱅𐰀: 𐰉𐰆𐰕𐰑𐰢𐰕: 𐰆𐰞𐰍: 𐰃𐰼𐰚𐰤: 𐰕𐰶𐰪𐰀: 𐰼𐰤: 𐱅𐰕𐰯: 𐰉𐰺𐰑𐰃: 𐰚𐰇𐰠𐱅𐰃𐰏𐰤: 𐰞𐱃𐰃: 𐰆𐱃𐰕:
~hücum ettiğini Türk beyleri hepiniz bilirsiniz. O orduyu orada yok ettik. Daha sonra Yer Bayırkuların yüce İrkin’i düşman oldu. Onun ordusunu dağıtıp Türgi Yargun gölünde bozguna uğrattık. Yüce İrkin çok az bir askerle kaçıp gitti. Kül Tigin yirmi altı...~
🏹
Kalbimdeki yarayı zorlamış olmalıydım ki canım acıyordu. Canımın acısı nedeniyle uyandım ve elimi yeniden oraya koydum. Yüzümü buruşturdum.
Kokusundan dolayı Barlas'ın olduğunu anladığım yatağa, ranzanın alt kısmına yatmıştım. Doğruldum.
Bu esnada birden kapı açıldı. İçeri Barlas girdi. Girer girmez beni görünce gözlerini irileştirdi ve hızla arkasına döndü.
"Ben çok özür dilerim. Senin burada olduğun aklımdan çıkmış. Müsait misin?"
Yutkundum ve derin bir nefes aldım. Daha çok doğrularak ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım.
"Müsaitim, gelebilirsin."
Barlas önüne döndü. Yanıma geldi. Her şeyi aynıydı.
"İyi hissediyorsan eğer, seni götüreyim. İyi değilsen biraz daha dinlen. Sürekli kalbini tutup duruyorsun."
Tebessüm ettim.
"İyiyim ben. İyiyim... Gidebiliriz. Zaten sana göstermem gereken bir şey var."
"Bana mı? Neymiş o? Ah... Bu arada gerçekten kafama takılı kaldı. Seninle nereden tanışıyoruz?"
"Bunun cevabını... Ancak onu görünce öğrenebilirsin."
"Kimi?"
"Ah... Şey... Bir kitap."
"Kitap mı?"
Kafası bayağı karışmıştı. Gülümsedim. Ayağa kalktım. Barlas'ın kendisine gelmesini bekledim. Uzun uzadıya bir şey düşünmekle meşguldü kendisi.
"Garip kızsın."dedi. Gülüşüm iyice arttı. Önden ilerleyen Barlas'ı takip ettim. Karakolun avlusuna geldik. Motosiklet hâlâ aynı yerinde duruyordu.
Ancak henüz biz motosiklete binmeden annem, babam ve Cemile'yi bize doğru koşarken gördük.
Annem nefes nefese gelip kolumu tuttu.
"Kızım! Bir tanem, iyi misin?!"
Onu sakinleştirebilmek amacıyla;
"İyiyim."dedim.
"Anne ben çok iyiyim. -De... Siz beni nasıl buldunuz?"
Cemile hızla, hâlâ inanamazcasına bakarak bana cevap verdi.
"Kitaptan."
Barlas'ın kaşları çatıldı. Alnı kırıştı.
"Ne kitapmış arkadaş?"diye fısıldadığını işittim. Babam da durmadı ve hızla, endişe içerisinde konuşmaya başladı.
"Biz Cemile kızıma kitabı ve başına gelenleri anlatıyorduk. Sonra bir anda önümüzdeki kitap açıldı. Neler olduğuna baktık. O esnada sol tarafta resim çizilmeye ve sağda da yazılar belirmeye başladı. Çizilen resimde seni gördük. Kurak bir yere düşmüştün. Sonra Kapgan geldi, alnına tabanca dayadı. Tuzağa düştünüz. Az kalsın yine bir şerefsiz sana vuracakken Barlas motosikleti ile belirdi. Barlas..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Kitabının Efsanesi (Eski Versiyon)
Ficción históricaKaderin Kitabının Efsanesi kitabının ilk yayınlandığı düzensiz hâlidir.