𐰋𐰏𐰠𐰼𐰃: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰃: 𐱅𐰇𐰕𐰾𐰕: 𐰇𐰲𐰇𐰤: 𐱃𐰉𐰍𐰲: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐱅𐰋𐰠𐰏𐰃𐰤: 𐰚𐰇𐰼𐰠𐰏: 𐰇𐰲𐰇𐰤: 𐰺𐰢𐰴𐰲𐰃𐰾𐰃𐰤: 𐰇𐰲𐰇𐰤: 𐰃𐰤𐰠𐰃: 𐰲𐰃𐰠𐰃: 𐰚𐰃𐰭𐰾𐰇𐰼𐱅𐰰𐰃𐰤: 𐰇𐰲𐰇𐰤: 𐰋𐰏𐰠𐰃: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰞𐰃𐰍: 𐰖𐰆𐰭𐱁𐰆𐰺𐱃𐰸𐰃𐰤: 𐰇𐰲𐰇𐰤: 𐱅𐰇𐰼𐰰: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰃𐰠𐰠𐰓𐰰: 𐰃𐰠𐰃𐰤: 𐰃𐰲𐰍𐰣𐰆: 𐰃𐰑𐰢𐰾:
~ Beyleri ve halkı düz olmadığı için ( doğru yoldan ayrıldığı, itaatkâr olmadığı için); Çin halkı aldatıcı,hileci, sahtekâr olduğu için, ağabeylerle kardeşleri birbirlerine düşürdüğü için, beylerle halkı karşılıklı kışkırttığı için Türk halkı devletleştirdiği(kurduğu) devletini elden çıkarıvermiş.~
🏹
Boğazım dehşet bir şekilde kurumuştu. Öyle ki bu kuruluk yüzünden yutkunmam dahi oldukça zor oldu. Ağzımda ise iğrenç bir tat vardı.
Yüzümü buruşturarak karanlığımı da aydınlatabilmek maksadıyla gözlerimi araladım.
Çevreme bakınmaya başladım. Ortamda loş bir ışık hâkim olduğu için gözlerimin alışması hiç de uzun sürmedi.
Kapgan'ı gördüm. Kitap okuyordu. Bir müddet yattığım yer yatağından sadece onu izledim. Çok uzağımda değildi. Hemen sol tarafımda, yere bağdaş kurmuş kitabını okuyordu.
Sanki ona baktığımı hissetmiş gibi gözlerini kitaptan çekti ve bana baktı. Uyandığımı görünce elindeki kitabı kapatarak ayağa kalkmadan dizleri üzerinde ilerleyerek heyecanla yanıma geldi.
Yüzü gülümsüyordu.
"Uyanmışsın."
Yattığım büyük ve geniş yer yatağının yanına oturdu. Sadece yüzüne baktım. Bir kere daha güçlükle yutkundum.
Derlenip toparlanmak istediğim için bedenimi hafif yukarı kaldırdım. Ellerimden destek alarak doğruldum. Sırtımı duvara verdim.
Omzumda hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum.
Kapgan gözlerimin içine âdeta dalarak bir müddet öylece gülümseyen gözleriyle baktı. Ben... O öyle bakınca sanırım ben de onun kahvelerinin derinliklerine indim. Uzun sürmedi. Sadece birkaç saniyeydi aslında.
Kendime gelir gelmez gözlerimi onun gözlerinden çektim. Başımı eğip parmaklarımla oynamaya başladım.
Bir erkekle birkaç saniye dahi göz göze gelemeyen biriydim ben. Sadece göz göze gelmekle bile ne kadar utandığımı anlatamam.
O an aklıma olanlar geldi. Kapgan da bu esnada yerde,yanı başımda bulunan bakır tası eline aldı. Sanırım içinde su vardı.
Bu tası bana uzattı. Elimi havaya kaldırarak tası elinden aldım ve hiç duraksamadan ağzıma götürdüm. Kana kana suyumu içmeye başladım. Gerçekten çok iyi gelmişti.
"Abimi kurtardın. Çok teşekkür ederim."
Yine söyleyecek bir şey bulamayarak suskunluğumu korudum.
"Konuşmayacak mısın?"
Aslında kendimi konuşamayacak kadar yorgun hissettiğim için susuyordum. Ama o benden bir cevap bekliyormuş gibi yüzüme bakmaya devam ediyordu. Ağır bir şekilde;
"Ben... Te-teşekkür etmene gerek yok." diyebildim.
"Ne zamandır buradayım?"
"2 gündür. 2 gündür uyuyordun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Kitabının Efsanesi (Eski Versiyon)
Historical FictionKaderin Kitabının Efsanesi kitabının ilk yayınlandığı düzensiz hâlidir.