vantekim:
jungkook özür dilerim
soğuk olmak istemiyorum gerçekten
sadece boguma karşı o gün ne yapacağımı bilemedim
bilmiyordum öyle bir fotoğrafın çıkacağınıjeonleix:
tamam sorun degil halloldu o mesele zaten
siktir et senvantekim:
nasıl halloldujeonleix:
yoongi hyung halletti
bogum cıkmaz artık karsinavantekim:
güzel o zaman
seni özledimjeonleix:
napiyorsunvantekim:
gece'nin eski fotoğraflarını buldum
ona bakıyordum eve geldim
sen napıyorsunjeonleix:
uzaniyorum bende
gitmedim okula bugunvantekim:
nedenjeonleix:
keyfim istemedivantekim:
anladım
kafa dinlemişsindirjeonleix:
aynenvantekim:
yoongi ve jimin barısmıs haberin var mıydıjeonleix:
evet var
jimin cok zorluyor ama tartisirlar yine
sasırmamvantekim:
öyle
damarına basıyor birazjeonleix:
evet
neyse sıkıldımvantekim:
bende sıkıldım
oyuna mı girsekjeonleix:
olur
(👍🏻)...
Oyundan çıktıktan sonra kafa dinlemek için bıraktım telefonu bir süre. Sinirden başım ağrımıştı. Birde üç saat oynamıştık zaten. Aramızın biraz daha iyi olduğunu hissediyordum.
Çok korkmuştum Jungkook'un gideceğini düşündüğümde. Tekrar eski hataları yapıyorsun deyip gidecek sandım kavga ettikten sonra. Yapmamak için götümü yırtıyordum oysa.
Başımı cama çevirdim. Hava yağmurluydu, dışarı çıkmak istiyordum ama tek başıma çıkarsam sıkılacaktım muhtemelen. Telefonumu alıp kimi çağırsam diye gezinirken Namjoon hyung çarptı gözüme.
Aradığımda açtı hemen. "Evet Taehyung?"
"Hyung dışarı mı çıksak? Hava da yağmurlu otururuz güzel bir yerde." Bir süre sustu. Arkadan sesler geliyordu, müsait değildi anlaşılan. "İyi misin sen?"
"Evet, iyiyim. "
"İyi çıkalım. Yarım saate okulun orada ol, arabayla gelir alırım seni." Mırıltıyla onaylayıp telefonu kapattım ve üzerimi giyinmeye başladım. Namjoon hyung beni çok güvende hissettiriyordu. Üst sınıftı, seneye mezun oluyordu. Onu arayacaktı gözlerim. Her bir şey olduğunda ona koşardım, o zaman ne yapacaktım emin değildim.
Üstümü giyinip parfümümü sıktım ve çıktım evden. Yağmur çok hafif yağıyordu şapka takmaya gerek duymamıştım. İyi hissettiriyordu.