30

14 0 0
                                    

jeonleix:
kacta musaitsin

vantekim:
ne

jeonleix:
ne zaman musaitsin diyorum taehyung

vantekim:
değilim jeon
kütüphanedeyim

jeonleix:
yalan soyleme
eve girerken gormus yoongi

vantekim:
sen beni takip mi ettiriyorsun

jeonleix:
aynen amina koyayim isim gucum yok oturcam taehyung nerde acaba takip ettireyim diyecegim
cileden cikarma beni
sorumu ikiletme diyorum yine ikiletiyorsun

vantekim:
of tamam
müsaitim ne zaman dersen

jeonleix:
guzel
bana geliyorsun yarim saate

vantekim:
ne
neden

jeonleix:
bir seyi sorgulamasan olursun degil mi
gel diyorum isimiz var

vantekim:
tamam o zaman
(❤️)

ayrıca evet
ölürüm
merak ediyorum
ne olmuş

jeonleix:
tamam

vantekim:
deme bir şey

Yaklaşık bir 40 dakika sonra Jungkook'un evinin önüne gelmiştim. Ayağının iyileşip iyileşmediğini merak ediyorum, belki de babası evde yok diye beni çağırmıştı. Üç gün yürüyememiş ayağını fena halde burkmuştu. Bogum'u düşünüp evde sinir küpü olduğundan da çok emindim.

Zile bastığım gibi ayakta sapasağlam bir Jungkook karşıladı beni. Ayağında sargı falan hiçbir şeyi yoktu. Madem iyiydi okula neden gelmiyordu?

"Jungkook sen iyisin?"

"Evet, tekerlekli sandalyede olmamı falan beklemedin umarım." Başımı sağa sola salladığımda kapıyı tamamen açıp beni içeri davet etti. Hemen girip ayakkabı ve ceketimi çıkarttıktan sonra onu takip ettim. Dans ettiğimiz odaya doğru gidiyorduk.

Odaya girdiğimizde imzalattığım basketbol topunu eline alıp bana döndü. Kaşlarım çatıldı. "Anlatacak mısın ne yapacağımızı?" Başını sallayıp topu bir kere yerde sektirip bana attı. Başımı geri çekerek topu tuttum hemen.

"Refleksin iyiymiş. Birkaç hareket öğreteceğim sana şimdi." Üzerimdekilerle bu pek mümkün gibi değildi. Üzerime göz attıktan sonra tahminlerimce odadan çıkıp kendi odasına gitti. Topa doğru yaklaşıp elime aldım ve inceledim.

İmzaları çok güzelmiş. Benim tamamen inceleme gibi bir şansım olmamıştı ama gerçekten çok hoş görünüyordu.

Bir anda kafama atılan şeylerle başımı çevirip Jungkook'a baktım. Sırıtıyordu. Sanırım canı sıkılmış beni buraya eğlenmek için çağırmıştı. "Giy şunları." Kıyafetleri elime alıp ona bakmaya başladım. Yani mantıken çıkması gerekiyordu ki üstümü giyineyim.

Ama ne o dışarı çıktı ne ben ağzımı açtım. Belli ki dışarı çıkmaya niyetli değildi. Madem öyle bende üzerimi giyerim o zaman. Çekineceğim en son insan bile değildi.

aynaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin