34

18 1 0
                                    

Çok iyi bir yerdeyim cart curt diye saçmalamak isterdim ama maalesef ki korkulu rüyamdaydım. Bay Jeon'la aynı masada oturuyordum. Hem de öyle bir anda yakalandıktan sonra.

Arada masanın altından çocuklara mesaj yazıyor, bayılacağımı veya birinin beni öldürmesi gerektiğini söylüyordum. Geri aldığım cevap da çok fazla abarttığımdı ama hayır. Asla abartmıyordum. Bu herifin bakışları beni Jungkook'dan daha çok geriyordu.

Belki de az önceki an yüzündendi. Ama yine de hiçbir artısı yoktu. O zaman da, şimdi de ölmek istiyordum.

"Arkadaşın daha önce bize gelmişti ama sen onu benimle tanıştırmamıştın. Şimdiyse yemek masasında oturuyor olmamız ne hoş." Jungkook zorlukla babasına gülümseyip bana döndü.

"Siz ne yapıyordunuz bu arada?" Hiç. Sevgili oğlu beni duvar köşesinde sıkıştırıp kudurtma derdindeydi ve başarmak üzereyken kendisi gelmişti. Bunları ona söyleyip Jeon'u göt etmek çok isterdim çünkü o da rezil olduğumu bilerek bana ikide birde sırıtıyordu.

Bu olanların bana değil, ona zararı olurdu. Nasıl olsa benim annem ile abim eşcinsel olduğumu az çok tahmin ediyorlardı ve etmeseler bile ben onları bırakıp kendi hayatımı kurabilecek bir konumdaydım.

Bay Jeon, Jungkook'u bırakır mıydı? Hiç sanmam. Ona aşırı baskı uyguluyordu. En azından deniyordu.

"Ee, Taehyung." Konu tekrar bana döndüğünde sabır çekerek Bay Jeon'a baktım. "Okul nasıl?"

taehyung:
okul nası diyooo
ne eicem amk
baksanıza olym
hızmı yazıcam siye yazamıyorum

jimin:
gerizekalı iyi deyip geçsene
aile yemeği sanki
mal

hoseok:
ya taehyung harbi diyorum yemicek adam seni
git düzgünce konus

taehyung:
yoook
JUNGKOOK BENİ DUVARA SIKIŞTIRMIŞKEN YAKALADI DİYORUM
ALTIMDA SADECE DON VARDI
ALLOOO

jimin:
e ne güzel işte
filmin ön gösterimini görmüş
biz daha öpüştüğünüzü görmedik

hoseok:
kanka harbi yosunlanacaksınız

taehyung:
lan
size ne benim seks hayatımda
yürüyün lan
ucubeler

jimin:
mala bak güya dedik bisey

taehyung:
hayır bide
mormalde babasını siklemeyen jk
simdi gelmis
babama ayıp olur tae
diyo
LAN
NE
AYIBI
ASIL
AYIBI
BABAN
GORDU
ZATEN
BATIKİCAM AMK
TANSİYONUM CIKTI

hoseok:
bi sus oğlum be
yemez adam seni
korkma.

"Taehyung?" Jungkook'un sesini duyar duymaz başımı kaldırıp ona baktım. Kaşları çatılmış halde bana bakıyordu. Sanırım bir muhabbeti kaçırmıştım.
"Ha, pardon. Ben dalmışım. Ne diyorduk?"

"Seni diyorum." Diyerek lafa girdi tekrardan Bay Jeon. "Seni öyle Jungkook ve duvar arasında görünce cidden fazla yanlış anlamışım." Zaten yanlış anlaması gereken bir şey değil miydi? Kaşlarımı çatarak Jungkook'a baktığımda iki kaşını kaldırarak beni uyardı.

E ne diyeceğim ben şimdi? Cevap verme kıtlığım var! "Ama sadece benim aptal oğlum üzerine kaynar su dökmüştü." Jungkook'un bulduğu bahaneyi duymamla içime bir rahatlık düştü. Tanrı biliyor ya, kalp atışım dışarıdan duyulmuştu.

"Ah, evet ama biliyorsunuz sorun yok."

"Hastaneye de götürebiliriz? Halen yanıyor mu?"

"Hayır, hayır. Ne olabilir ki? Alt tarafı kaynar su..." Dedim Jungkook'a ters bakış atarak. Bacaklarımdaki lanet izleri böyle bir bahaneyle kapatmıştı tabii. Olay kendi kıçını kurtarmak olunca ondan zekisi olmuyordu.

taehyung:
AMİNAKOYİM
JEON DEMİŞKİ
BABASINA
TAENN BACAĞINA KAHNAR SU DÇKÜLDÜ
KNDAN BJ BACAĞINDAKİ MODLUKAE VE KIZARIKLIK???????????

jimin:
he is the devil hocam

hoseok:
jimin
çocuk senin arkadaşın aq

jimin.
la sulanmadık ya taeye
nolmus
olabilir bacağında morluk 🤤

hoseok:
aptal bu
sen gel tae ben ilgilenirim
siklencek biri değil

taehyung:
HOSEOK ADAM BABA

BAKIS
ARIYO
YMEİN EDERİM
YER YARILSIN
BEN BÖYLE
İÇİNE
GİREYİM

jimin:
neyin içine

hoseok:
ANNENİN
KES Bİ SESİNİ

jimin:
üf iyi be

hoseok:
taehyung telefona bakarak biraz daha ayıp ediyosun sanki

taehyung:
AMA BURASI ÇOK GERİCİ
İKİSNİN DE YÜÜZÜNE BAKMAK İSTEMİYORUM
YİCEK GİVİ BAKIYOKAE

hoseok:
bay jeonu bilmem ama
jeon jungkook seni baya yemiş gibi

taehyung:
nw
jimini uyarıyosun bide
git
gözüm gçrmesi
ibne herif

Telefonu sessize alıp aniden masaya koydun ve ayaklandım. "Davetiniz için çok teşekkürler ama evde acil bir durum çıkmış hemen gitmem gerekiyor. Jungkook bana odanı gösterir misin? Kıyafetlerimi alacağım." Başını sallayarak ayaklandı ve önden çıkarak sanki bilmiyormuşum gibi odaya yönlendirdi.

Jungkook tutmaya çalıştığı kahkahasını bir anda attığında ona dönüp vurdum karnına. "Demek kaynar su ha? Kaynar suyu geç bacağımı ayı çizse bu kadar morarmazdı!"

"E fena mı? Dövme yapıyorum bedavaya."

"Tabii canım. Ne fenası çok pardon. Haklısın. Nasıl düşünemedim ki ben bunu!" Göz devirerek kıyafetlerime doğru ilerlediğimde, "ama babamın karşısında o kadar komiksin ki sürekli kekeliyorsun, bana bakıp yardım istiyorsun sanki ben seni kurtarabilirmişim gibi. Hele o en son mevzu." Deyip gülmeye devam ettiğinde yatağındaki yastığı yüzüne fırlattım.

Çok komikti!

Bir anda ciddileşip bana baktığında gülümseyip odada kaçmak için yer aradım kendime. "Kaç bence." Kıyafetlerimi bırakıp yatağın arkasına koştuğumda o yürümeye başladı. Yeni bir duvar mevzusunu kaldıramazdım lütfen!

Yatağın üstünden atlayıp tuvalete girdim. Kapıyı kitleneceğim anda açıldı ve Jungkook girdi içeri. "Şaka, şaka, şaka. Gelme Jeon şaka. Valla atmayacağım aşkım şaka."

Omzuna alıp beni tuvaletten çıkardığında sırtına vurdum ama adam çelikten olmalı ki etki bile etmiyordu. "Bırak beni ama!"

"Şaka yapacağım ben şimdi sana." Camın yanına gidip perdeyi açtığında biraz daha hareketlendim. "Jungkook yemin ederim şakaydı, camdan m atacaksın ruh hastası mısın? Bırak hadi yarın okulda anlaşırız."

"Yok, sen kaşındın. Çekeceksin." Beni atar gibi yaptığında ona tutunmaya çalıştım ama o sadece beni omzunun üzerinden sanki çuvalmışım? gibi geri alarak kucağına oturtturdu.

Cidden. neler oluyor? "Korktun mu?"

"Sen benimle taşak mı geçiyorsun?" Gülüp gözlerimin içine baktı. "Evet. Yedin ama."

"Ben sana neler yedireceğim Jeon. İndir beni."

"Hmm, neler yedirecekmişsin bakalım?" Aklımdan geçenlere tövbe ederek onu ittirdim sertçe ve kucağından indim. "Sarma Jeon. Sarma. Belki ayrılırız da aklın başına gelir."

"Biz sevgili değiliz prenses."

"Arkadaştan öteyiz Jeon. Bu bile yeterli. Ayrıca bana prenses demez misin?"

"Tamam, prenses." Göz devirip üzerimi giyindim hızlıca. Odasından çıkacakken belimden tuttu ve beni kendine çevirip kapıya yasladı. "Bir daha evime geldiğine rezil olmak istemiyorsan o içindeki şeyi giyme, prenses." Göz devirerek omzundan ittirdim ve çekilerek kapıyı açıp aşağı indim.

"Kendinize iyi bakın Bay Jeon, görüşmek üzere."

"Sende oğlum. Dikkat et." Başımı sallayarak ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım. Sokağı ilerlerken arkamı dönüp baktığımda Jungkook camdan bakıp bana el sallıyordu. Beni sinir etmeyi o kadar iyi biliyordu ki...

Alıp onu duvardan duvara vurup tost yapasım geliyordu. Eşek herif. Okulda soracaktım ona.

aynaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin