"Taehyung seni mahvederim, duydun mu beni? Bir daha Yoongi'nin yanında bu şekilde konuşursan yüzümü göremezsin." Göz devirip kollarımı birbirine bağladım. Anasını satayım geçmişiyle alakalı bir konu açıldı ve bende doğruları söyledim.
Nereden bilebilirdim? Bana Yoongi'ye her şeyi anlattım demişti. "Aptal mısın amına koyayım? Bana gelip Yoongi'nin geçmişim hakkında bilmediği bir şey yok diyorsun, ben doğruları söyleyince suçlu mu oluyorum? Yediğin bokların cezası say." Gözlerime dik dik bakmaya devam etti. Ben ağzımı açmadığımda pes edip çantasını aldı ve omuz atarak çıkıp gitti sınıftan.
Aptal herif. Yediği bokların sorumlusu hep ben oluyordum. "Taehyung?" Yoongi'nin sesini duyduğumda arkamı döndüm. Endişeyle bana yaklaştı. Jimin'i merak etmişti. "Neden böyle çekip gitti?"
"Neden olacak? Sana geçen gece doğruları söyledim diye." Yoongi bir şey demeden yüzüme baktı. Bir süre gözlerini ayırıp düşündü karşımda. Bu kadar ne düşündüğünü gerçekten merak etmiştim.
"Söylediklerinden fazlası var mı?" Başımı sağa sola salladığımda kısaca teşekkür edip sınıftan çıktı. Ben de çantamı alıp okuldan çıktım. Günün son vaktine kadar Jimin benimle konuşmamış, çıkış zili çaldıktan sonra beni okulda tutup boş yere hem sorguya çekmiş hem de tehdit etmişti.
Tehdidinin bana sökmeyeceğini bilmesi gerekirdi. Komik görünüyordu. Okulda bunlarla uğraşıp evde ailemle uğraşıyordum birde.
Tam okuldan çıkmıştım ki arka bahçede sigaramı unuttuğum gelmişti. Koşturarak okula girip arka bahçeye ilerledim. Sigarayı bulurlar diye arka bahçede demirliklerin altına saklıyordum. Kamera açısının dışındaydı.
Dikkat çekmemek için bahçede yavaş yürümeye başladım. Köşeyi döndüğüm gibi iki kişinin görüş açıma girmesiyle duvar arkasına saklandım. Bu Jungkook muydu?
Yanında da bir kız vardı. Flörtleşiyor bunlar? Ben yanlış görüyor da olabilirdim ama basbayağı flörtleşiyorlardı. Jungkook kızın bacağını eliyle sevdiğinde anın siniriyle elim boğazıma gitti.
Deliriyordum. O kıza gülümseyip dokunduğu her an öldürmek istiyordum o kızı. Kız yaklaşıp Jeon'un boynuna ellerini attığında duvarın arkasından çıkmış hızla onlara doğru ilerlemiştim.
Jungkook beni fark etmiş olacak ki kızın bacağından elini çekmiş kızı da kendinden uzaklaştırıp kızı döveceğim anda beni tutmuştu. "Bırak beni Jungkook bak öldüreceğim bu orospuyu. Derdin ne amına koyayım? Jeon'un sana geleceğini falan mı düşündün? Gelmez kanka gelmez boşa uğraşma!"
"Taehyung kes sesini rahat dur!" Beni bırakması için dizine tekme attım ama hafifçe eğilip tek eliyle dizini tuttu ve diğer eliyle beni tutmaya devam etti. Gücünü siktiğim.
"Sunyeon aptal aptal izlemek yerine sende siktir git şuradan. Bir daha da peşime takılmazsın bence. İstediğini de aldın." Jungkook boş boş konuşuyordu ama benim zerre umrumda değildi, tek umursadığım bu kızdı.
"Jungkook bırak diyorum kıt mısın amına koyayım?" Kız gittiği anda Jungkook beni bırakıp yüzüme baktı. Omuzlarından onu ittirip sinirle bağırdım. "Ne oldu, sıkıldın mı benden? Vücudum tatmin edemedi mi seni? Neydi o kıza bakışların?" Gözlerimin içine öyle bir bakmıştı ki... gözlerinden ateş çıkıyordu resmen.
"Kelimelerine dikkat etmelisin."
"Etmiyorum. Kızın bacağını seviyordun!"
"Sebebini sordun mu amına koyayım!"
"Benden soğudun işte! Sana yaptığım her şeye o kadar acıdım ki! Şarkı yazdım lan ben sana. Senin adına şarkı yazdım! Şu yaptığına bak." Gülüp alay edercesine baktı gözlerime. İğrendiğimi hissettim o an.