33

9 0 0
                                    

Kendimi sertçe ona bastırdığımda sol eliyle başımı kaldırıp boynumu öpebileceği kadar yer açmıştı. Küvetin kenarlarını sıkmaya başladım.

Sağ eli uyluklarımda gezerken aniden kendimi bırakmamla rahatlamıştım. Ağırlığımı istemsizce ona bıraktım. Saçlarımı arkaya atıp sakinleşmemi bekledi.

"Sence," görüş açıma girmesi için başımı hafifçe arkaya çevirdim. "bu şarkıyı vaktinde çıkarabilecek miyiz?" Bahane kabul edilemezdi. Çıkarmak zorundaydık. "Zorundayız sevgilim." Başını salladığında omzuna yasladım başımı.

Nefeslenmeye devam ederken fısıldadım. "Vücudumdaki izlere bayılıyorum. Senin yaptığın ve benim yaptırdığım." Diyerek dövmelerimi ima ettiğimde güldü. Bende gülümsedim. Ona ait hissettiriyorlardı.

"Geçmişin çok pis değil mi sence de?" Durdum aniden. Evet, çok pisti ama değiştiremiyordum. "Sanırım duş alıp şarkı başına geçmeliyiz." Kucağından kalkıp duşa girdim hemen. Canımı sıkmak istemedim, kaçtım o an geçmişten.

Duştan çıkıp üzerimi giyindikten sonra stüdyoya geçtim. Jeon da hemen arkamdan geldi. Sigaramı yakmış otururken elimden aldı ve söndürüp çöpe attı. "Karışmıyorum ama karşımsa içmen hoşuma gitmiyor." Başımı sallayıp dik oturdum ve bağdaş kurdum sandalyemde.

O da sandalye çekip bana yaklaştı. "Sence biraz daha bass eklesek, daha iyi olmaz mı?" Başını sağa sola salladı. "Hayır, çok boğar ve senin sesin ortaya çıkmaz. Jimin yeteri kadar duyuluyor ama senin için sıkıntı olur." Haksız değildi ama bir şeyler eklemek istiyordum.

"Şu anki hali çok iyi, sen diğer singleları halletmeye bak, bu bitti çünkü." Onu onaylayıp sandalyemi uzaklaştırdım ve alt çekmeceden bir kağıt alıp önüne koydum. Şarkısının beatini de açtığımda kaşlarını çatarak bana baktı. Evet, ona single hazırlamıştım ve tam onu anlatan bir şeydi.

"Hayır Taehyung, benim sesim güzel değil." Kucağından kağıdı alıp ben oturdum ve kollarımı boynuna doladım. Yüzünün her detayını, yara izine kadar inceledikten sonra ensesini sevdim elimle. "Sen bu şarkıyı bir şahesere çevireceksin. Gör, albümdeki en güzel şarkı olacak. Sözlerine bakmadın bile. Tamamen seni anlatan bir şarkı yazdım sana Jeon." Dudağımın kenarına bir tane öpücük kondurduğunda gülümsedim.

Kucağından kalkıp tekrar bilgisayar başına geçtim. "Gitarımı verir misin?" Kenardan gitarıma uzanıp kucağıma verdiğinde ses kaydını açıp şarkıya uyumlu olacağını düşündüğüm birkaç nota çaldım. Ardından arkasına bass ekleyip üçüncü şarkının alt tonuna koydum.

Jungkook'a dinlettiğimde bir şey içine sinmemiş olacak ki ayağa kalkıp etrafa bakındı ve birkaç ayarı değiştirdi. Şarkıya derinlik eklediğini fark ettiğimde çok daha iyi olduğunu gördüm. Yapıyorduk bu işi.

Ayağa kalkıp arkasındaki bateriye geçtiğinde bacak bacak üstüne atıp gitarı düzgünce koydum kucağıma ve şarkıyı coverlamaya başladık.

"Öyle kolay aşık olmam ama senin ayrı bir havan var, seni gördüğümde beynim oyunlar oynar." Jungkook şarkıyı söylerken birbirimize baktık. "Yine görüşürüz hiç sanmam, yaşıyoruz çok farklı hayatlar, benim olmazsan burada bi' dakika durmam."

Ben gitarı, o bateriyi çalmaya devam ederken fırsattan istifade gitarın askını boynumdan geçirip ayağa kaktım ve yanına gidip ben söylemeye başladım.

"Bir, bir, bir söyledim her şeyi olmaz ki, zorlama boş yere. Senden kaçar oldum ben engeller yüzünden. Hiç, hiç, hiç yok mu bi' yolu demiştin, bende o gece fazla içmiştim. Kıralım duvarları, gel yanıma yat dedim." Kısa bir aradan sonra da birlikte söylemeye başladık.

aynaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin