0.6

3.3K 565 360
                                    

200 yorummm

***

"Seungmin sen benimle otopsiye, Felix sen de Changbin ile."

Seungmin telefonunu cebine attı. "Başüstüne Başkomiserim."

Hızlıca emniyetten çıkıp arabasına binmiş, Chan'ı beklemeye başlamıştı ki saniyeler sonra yanından geçip giden Chan'ın arabası ile şokla dudaklarını anladı. "Bu adamı anlayan var mı ya?"

Arabasını çalıştırıp yola koyulmuş, Başkomiserin arkasından adli tıp binasına sürmeye başlamıştı. Çok da uzak olmayan binaya yarım saatte varırlarken kimlikleri gösterip içeri girmişler, yürümeye başlamışlardı.

Koridordaki dinlenme yerlerinde oturan doktorların gözleri onları buldu, Jisung direkt Chan'ı göz hapsine alırken Jeongin gelen telefonla ayağa kalkmıştı. "Ben otopsi odasını hazırlayayım."

Minho kollarını göğsünde birleştirdi, ona gülümseyen polise gözlerini kısarak bakarken Chan ve Seungmin yanlarında bitmişti. Başkomiser yandaki doktora kısa bir baş selamı verip Jisung'a döndü direkt.

"Haberin var diye tahmin ediyorum."

Jisung kafa salladı. "Otopsi odasının hazırlanmasını bekliyorum, dosya?"

Chan direkt elinde rulo yaptığı dosyayı uzattı, Jisung dosyayı okumadan Minho ve Seungmin'e bakmış ardından da "Odama geçelim," diyerek ikiliyi yalnız bırakmalarını sağlamıştı.

Saniyeler sonra Başkomiser görüş açısından çıkarken Seungmin göz kırparak karşısına yerleşti. "Naber?"

Minho bacak bacak üstüne atıp yapmacık bir şekilde gülümsedi. "Seni gördüğüm için ani mod düşüklüğü tatlım, senden naber?"

"Ya," dedi Seungmin de aynı onun gibi yapmacık gülümserken. "Ölüyorsun aşkımdan."

Bu sözlerin üzerine Minho başını geriye atarak kahkaha atmış, Seungmin de kendini tutamadan kıkırdarken arkasına yaslanmıştı. "Neyse," dedi Minho. "Şakayı boşver de gerçekten nasılsın, geçen akşam pek iyi değildin."

Hâlâ o akşamda kalması Seungmin'in gülüşünü büyütürken "İyiyim," dedi. "Davalar etkiliyor ve geçiyor, yapacak bir şey yok. Takılı kalırsam bu mesleğe devam edemem."

"Aynen öyle. Takılı kalsaydık zaten oho, dünyada doktor mu polis mi kalırdı? Böyle devam koçum." Ayağa kalkıp elini Seungmin'in omuzuna koydu. "Ben kaçıyorum, sen de git otopsi izle. Ağlama tamam mı?"

Seungmin gözlerini kıstı. "Senden daha çok otopsi izledim."

"Senden daha çok insan diktim tatlım, film izlemekle filmde olmak farklı şeyler."

Minho elini çekip yürümeye başladığında Seungmin arkasından "Manyak ya," diye söylenerek ayağa kalkmış, kendi kendine gülerek otopsi odasına geçmişti. Geçtiği gibi de ciddiyetini alırken Chan yanına geldi.

Camekandan karşılarındaki otopsiyi izlerlerken yorum yapıyorlardı, iki saatlik bir otopsi sonucunda Jisung, Jeongin ve Ryujin yanlarına geldi.

Jisung ellerini mavi kısa kollu önlüğünün ceplerine koydu. "Raporu bitirince yollarım size, ölüm sebebi aşırı kan kaybı olarak gözüküyor. İşin tuhafı bir şey eksik."

"Ne?"

İki polis de kaşlarını çattığında Jeongin kollarını göğsünde birleştirerek demirlere yaslandı. "Karaciğeri. Böbrek olsa ihtimal verebilirdik ama karaciğeri yok."

"Kısacası Beyler," dedi Jisung ve Ryujin'in uzattığı paketi alıp karşılarında salladı. "Organ mafyası ile karşı karşıya olabilirsiniz."

Paketin içindeki küçük elmas parçası gözle görünürken Chan küfür etmişti. Jisung kafa salladı. "Kızın dilinin altında buldum bunu, neden orada bilmiyorum ama tuhaf şeyler var. Gerisi sizde."

teeth, 2min ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin