150 yorum 🥲
***
Seungmin, parmaklarını Minho'nun ensesine sardığı gibi dudaklarını birleştirdiğinde belindeki el sayesinde Minho ona çarpmış, kollarını kaldırıp boynuna dolamıştı.
Alt dudağını emen sevgilisi ile üst dudağına yöneldiğinde parmakları Seungmin'in saçlarına karışmış, tek eli Seungmin'in ensesinde iken diğeri saçlarını çekmişti. İkisi de birbirinin dudakları ile ilgilenirken Minho'yu daha çok sarıp iyice balkon demirlerine yaslamıştı.
Nefessiz kalana kadar öpüştükten sonra az biraz çekildiklerinde Minho ona baktı. "Seungmin," Uzanıp onun alt dudağını çekiştirerek geri çekildi. "Özür dilerim, seni kırmak istememiştim."
"Bunu anlıyorum," dedi Seungmin, sevgilisinin öpüşü karşısında sarhoş olmuş gibiydi, cümlelerini toparlamaya çalıştı. "Bir daha olursa olmaz Minho."
"Söz." Parmak uçlarında yükselip gülümsedi. "Söz. Tüm her şeyimle hem de."
Seungmin dudağını kıvırdı. "Ağlayacak kadar aşık mısın bana?"
Onun gülüşü Minho'yu da rahatlatırken gülümsedi. "Hem de nasıl. Ne kadar çok aşık olduğumu göstermemi ister misin?"
"Öncelik senin."
Minho dudağını kıvırdı ardından da yanaklarından tuttuğu sevgilisini kendisine çekerek öpmeye başladı. Seungmin direkt başını eğip ona karşılık verdiğinde Minho dönmüş, geri geri adımlamaya başlamıştı.
Seungmin'e güvenerek tereddüt etmeden adımladığında balkondan salona geçen ikilinin dudakları ayrılmamıştı. Karanlık evde ikisinin ıslak sesleri duyulurken dizleri koltuğa çarpan Minho beline sarılan polis sayesinde koltuğun kenarına oturmuş, saçlarını çekerek daha da asılmıştı dudaklarına.
Seungmin'in uzun, ince parmakları tişörtünün altından tenine değdiğinde Minho titremiş, küçük bir mırıltıyla ayrılmışlardı. Başını yana eğdi Minho istemsizce, bununla beraber Seungmin dudaklarını tekrar onun teniyle buluşturdu ve önce küçük ardından da gittikçe büyüyen öpücüklerini çenesinden boynuna doğru bıraktı.
O her bir öpüşünde biraz daha kendini kaybederken Minho da elinin altında titriyordu resmen, "Seungmin..." diye mırıldandığında Seungmin onun boynunu kavradı bir taraftan, diğer tarafta da dudakları oyalanırken Minho onun eline tutunmuş, birkaç saniye sonra geri çekilmişti polis.
Sıcakladığı için hızla üstündeki deri ceketi çıkardı, ceketi kenardaki koltuğun üstüne bakmadan atmış, ayağa kalkan Minho ile beraber tekrardan dudaklarına atılmıştı.
İkisi bu sefer tamamen aceleci bir tavırla öpüşürlerken Minho, Seungmin'in saçlarını dağıtıyor, Seungmin ise ellerini sevgilisinin vücudunda gezdiriyordu.
Ağzına yollanan dili kabul ederek emdi Minho, Seungmin bununla boğuk bir inleme bırakmış, yanaklarından tutup onu kendine çeken doktor daha bir zevkle öperken aynı zevkle karşılık vermişti.
Eğilip kalçalarından kavradığı sevgilisini kucağına aldı Seungmin, bu hareketle dudakları ayrılırken Minho gülerek kollarını boynuna sardı. "Çok mu acelecisin ne?"
Adem elmasından öpüp çekildi Seungmin. "Sorma," dedi yatak odasına ilerlerken. "Bu zamana kadar dayanmam bile hata."
Bu sefer cilveli bir şekilde kıkırdadı Minho. "Çok aşıksın bana değil mi?"
Seungmin onu yatağa yatırıp ellerini iki yanına koyarak üstüne çıktı. "Sence?"
Minho altından sıyrıldı, polis bununla dudağını kıvırıp yayılarak otururken tek bacağını üstünden atarak kucağına yerleşen Minho "Bence ne?" demiş, dudaklarından öpmüştü.