200 yorumm
***
"Nedir durum?"
Seungmin şeritleri kaldırıp bahçeye girdiğinde kesik erkek kolunu kafenin girişindeki merdivenlerin üstünde bulmuştu. Fotoğraflar çekilirken Hyunjin onun yanına geldi. "Kamera kayıtlarını aldık, sende bir bak istersen."
Telefonunu uzattığında arkadaşının telefonunu aldı Seungmin ve kaydı başlattı. Gece bırakıldığı belli olan kayıtta yüzü gözü maskeli biri gelip poşetten çıkardığı kolu bırakıp gidiyordu.
İç çekti Seungmin telefonu geri verirken. "Kameraların olduğu yere bile bile girip bu kadar rahat olması beni delirtiyor. Elini yüzünü kapatmış, biz bu görüntüden sadece boyunu çıkarabiliriz."
Katilin onlara hep işe yaramayacak bilgiler vermesi sinirini bozuyordu, çenesini ovuşturarak yere çökmüş, birkaç saniye dinlenmiş ardından da ayağa kalkmıştı.
"Hastanenin güvenlik kamerasını bozamaz. Onları alacağım."
Fikrini gerçekleştirmek istercesine direkt galoşlarını çıkarıp olay yerinden uzaklaşırken gazeteci ve meraklı insanların arasından geçip yolun karşısına ilerlemiş, güvenliğe bakmıştı.
"Merhaba," deyip kimliğini gösterdi. "Dün gece de burada nöbette siz mi vardınız?"
"A, yok komiserim ama nöbette olan arkadaşım çıkmak için otoparka gitmişti az önce, üzerinde üniforması var."
Bu bilgi ile beraber Seungmin gülümseyip "Teşekkürler," dediği gibi arkasını dönmüş, koşarak otoparka ilerlemişti. açık alanda insanların arasında üniformalı birini aradı gözleri, çok geçmeden de bulmuş, arabasına binmek üzere olan adamı son anda kolundan yakalamıştı.
"Merhaba." dedi ve kimliğini gösterdi. "Seungmin ben, dün gece nöbetteymişsiniz, müsaitseniz birkaç soru sormak istiyorum."
Şaşkınlıkla kalakalan adam "Tabii," diye onayladığında Seungmin, Hyunjin'in ona attığı videoyu açmıştı. "Dün gece bir, iki gibi buralarda gezen maskeli adamı gördünüz mü? Böyleydi görünüşü."
Güvenlik başını eğip fotoğrafa bakmış, onun tereddüt ettiğini Seungmin anlarken "Eğer gördüyseniz söyleyin," demişti, sakin bir tonda konuşsa da bakışları adamın söylemesinin bir istek değil 'gereklilik' olduğunu vurguluyordu.
En sonunda "Gördüm," cevabını alınca kaşlarını kaldırdı. "Tam olarak nasıl, nerede?"
"Kötü bir şey mi oldu?"
"İyi bir şey olduğunu söyleyemem." dedi direkt.
Derin bir nefes verdi güvenlik. "Kafenin oradan çıkarken gördüm. Gözleri hariç her yeri kapalı olduğu için serserilerden biri sandım."
"Nereye gitti peki?"
"Şuraya," deyip işaret etti adam. Seungmin de kafasını çevirip gösterdiği yeri işaret etmiş, eklemişti. "Dikkatinizi çeken başka bir şey var mıydı adamda? Biriyle konuşma ya da tuttuğu bir alet? Herhangi bir şey dikkatinizi çekti mi?"
"Elinde siyah bir şey vardı, yolun karşısında ve gece olduğu için pek bir şey göremedim ama elinde tuttuğu bir şey vardı. Biriyle konuştuğunu görmedim, gösterdiğim tarafa ilerledi sonra da kayboldu."
Adama teşekkür edip numarasını aldı Seungmin çünkü ellerinde en azından katili gören biri vardı taksicinin dışında. Kamera görüntülerini almak için hastaneye girmiş, görüntüleri almış çıkacaktı ki acil kısmında onu gören Minho, "Seungmin," diyerek yanına ilerledi hızla.