200 yorumm
***
Kütüphane planı yapan ikili ertesi gün erkenden kalkarlarken Seungmin'in daha yeni uyuşuk uyuşuk kahvaltı ettiği saatlerde Minho evden çıkmıştı. Siyah bir eşofman takımı giymiş, siyah montunu ve çantasını almıştı.
Karşı dairenin zilini sapık gibi çalmaya başladığında "Gitmese miydik ya?" diye söylenip yerinden kalktı Seungmin ve kapıya ilerleyip karşısındaki doktora baktı.
Minho kaşlarını çattı. "Bu hal ne? Yarım saatin var Kim Seungmin, çabuk!"
Spor ayakkabılarını kenara atıp terlikleri ile içeri girmiş, Seungmin ile beraber mutfağa ilerlemişti. "Çok sağlıksız," deyip mısır gevreğine kısa bir bakış attığında Seungmin esnedi.
"Dünyadaki en güzel şey nesquik. O yüzden uyarıyı kes doktor, duşa giriyorum. On dakikaya çıkarım."
"Süren başladı."
Koridordan bağırdı komiser. "Gevrekten yemek istersen kahve makinesinin arkasında!"
O gülüp duşa girdiğinde Minho sırt çantası ve montunu yere kenara bırakmıştı. Seungmin yüzünden tuttuğu esnemesini bırakmış, ayaklarını sürüyerek dolapları karıştırmış ve bir kase çıkarmıştı.
Sütle gevreği de alıp tabureye oturdu. "Ben kahvaltımı sağlıklı bir şekilde yaptım sonuçta."
Kendi kendini böyle avutmuş, telefonundaki tiktoktan video izlerken de keyifle gevreği yemişti. Dediği gibi on dakikada duştan çıkan Seungmin gri bir eşofman alıp üstüne de beyaz tişört ve gri sweat geçirmiş, sırt çantasına eşyalarını yerleştirmişti.
Saçlarını da kurutup mutfağa ilerledi. "Çıkalım mı?"
Kaseleri makineye yerleştiren Minho ona baktı. "Montun nerede?"
"Arabaya binip kapalı mekana gireceğiz, bir şey olmaz hem sevmiyorum ben mont giymeyi."
Doktor reddetmeden kafa salladı, bir zamanlar o da öyleydi o yüzden laf etmemişti. O montunu, Seungmin de ayakkabılarını giyerken evden çıkmışlardı. Beraber asansöre bindiklerinde hallerine güldü Minho.
Seungmin açık gri ve beyaz giyinmişken o tamamen siyah giyinmiş, yetmemiş taktığı maske ve şapkayla neredeyse yüzünü de kapatmıştı.
Ani bir kararla telefonunu çıkardı. "Fotoğraf çekeceğim, kaçıl."
"Nereye gidebilirim burada?" deyip göz devirdi Seungmin, Minho sırıtışını tuttu. "Kal o zaman."
Tek elini cebine yerleştirmiş, ondan tarafa bakmayan polisle kendini arka kameradan çekmiş, fotoğrafı beğenirken telefonunu cebine atmıştı. Otopark katına gelip Seungmin'in arabasına yerleşmişler, Minho saatine bakmıştı.
"Öğlene doğru yakınlarda bir yer var, orada bir şeyler yeriz. Akşam için de sen yer bulursun."
Seungmin klimayı açtı. "Bakarız ona akşam."
Doktor reddetmeden kafa salladı, maskesini çıkarıp siteden ayrılmalarını beklemiş, yolun kalanında da buraya taşındıktan beri geldiği kütüphaneyi tarif etmişti.
Çantasını alarak indi ve binaya baktı Seungmin. "Buraya daha önce gelmiştim, rezervasyonlu değil mi burası?"
Minho göz kırptı. "Hallettim ben akıllım, hadi gel."
"Gidelim bakalım," diyerek gülümsedi Seungmin. Minho'nun arkasından kütüphaneye girmiş, rezervasyon yaptıkları masaya geçmişlerdi. Karşılklı çapraz bir şekilde oturdukları zaman Minho çantasından çıkardığı iki termostan birini ona uzattı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
teeth, 2min ✓
Fanfictionbirbirleriyle komşu olan ikili, kendilerini yeni bir dava içerisinde bulur | polis seungmin, doktor minho ★