teeth, 2min ✓

0.7

200 yorumm

***

Seungmin kızarık gözle gezdiği ikinci haftanın sonunda morluk kaybolurken eve geldiği bir akşam asansöre binmiş, katı tuşlamıştı ki kapılar kapanmadan bir el araya girdi ve engel oldu.

Elinde kahvesi ile bekleyen polis kafasını eğdiği yerden kaldırdığında Minho içeri girmiş, Seungmin'in diğer eli de cebinden çıkarken Minho ona bakmıştı.

"Morluk iyileşmiş," diyerek yanına vardığında Seungmin kafa salladı. "Lütufta bulundu biraz. Sen nöbetten mi?"

Minho tek omuzundaki sırt çantasını düzeltip siyah montunun fermuarını açmış ve kafa sallamıştı. "Evimi özledim, neyseki tatil," diyerek esnediğinde Seungmin güldü.

"Ne çok ortak noktamız var, benim için de tatil."

Keyifle kahvesini yudumladığında Minho gülerek hafifçe onun omuzuna vurmuş, asansörün kapıları açılmıştı. En üst kata geldiklerini belli eden sesin ardından asansörden indiklerinde Minho evine doğru yürüyen polise baktı.

Dudaklarını aralasa da vazgeçmiş, klasik bir iyi geceler seansı ile ikisi de karşılıklı dairelerine girerek ayrılmışlardı. Seungmin eve girdiği gibi tırtıkladığı kahvesini ayrı bir bardağa dökmüş, silahını yerine bırakıp ellerini yıkayarak üstünü değiştirmişti.

Televizyon karşısına kurulup dizileri karıştırırken telefonunu şarja takmayı unuttuğunu hatırlayarak ayağa kalktı. Aynı zamanda duşa giren Minho da kısa bir süre sonra duştan çıkıp saçlarını kurutmuş, üstünü giyinerek mutfağa geçmişti.

Karanlık, sadece ledlerin aydınlattığı mutfağa bakıp iç çekti. Oldukça yorgun hissediyordu, açtığı buzdolabını ani bir kararla kapatıp kendine su doldurmuş ve telefonunu eline almıştı.

Yemek siparişi verip koltuğa oturdu ve başını geriye attı. Rahatlamanın verdiği bir hisle mırıldanmış, gözlerini kapattığı gibi aklına karşı dairesindeki polis gelirken "Ne yapıyor acaba?" diye söylenmişti.

Yaptığı şeyi fark ettiği gibi gözlerini açtı. "Ne yapıyorsa yapsın, bana ne?"

Koltuğa devrilerek uzandı. "Salak polis. Salak. Salaaaakkk."

Kendi kendine yaptığı seranatı kapı çalınca bozulmuştu, yemeğine kavuşmanın verdiği şerefle hızla kalkıp hızlı fakat küçük adımlarla kapıya gitmiş, pizza kutusunu alıp içeri dönmüştü.

Mutluluğu sadece saniyeler sürdü çünkü tam ziyafet çekeceğini düşündüğü sırada pizzasındaki mantarları fark etmişti. "Hayır ya!"

Yerinden kalktığı gibi kuryeyi yakalamak için kapıya doğru koştu. Kapıyı açıp "Hey!" diyecek olmuş fakat asansörün çoktan hareket ettiğinin farkına vararak geri çekilmişti.

"Bravo ya," diyerek içeri girdi. "Bir yemek keyfimiz vardı o da gitti, bravo. Mantarı ekstra not olarak da düşmüştüm ben ya, neredeydi benim fişim?"

Eğilip masanın üstündeki fişi aldı, merakla gözlerini gezdirip asla kendisinin vermediğine emin olduğu malzeme siparişini okurken kaşları çatılmış, dehşete düşmüştü ki durdu fark ettiğin şeyle.

Çünkü daire numarası tam olarak karşısıydı.

"Kim Seungmin!" diye bağırdı Minho fişi ve pizza kutusunu alarak, terliklerini yere sürte sürte evden çıkmış, kapısını açık bırakıp karşı daireye doğru ilerlemişti.

Zili çalıp üstüne tekme de atarak kapıyı çalarken onun daha da dehşete düşmesini sağlayan şey, ağzında koca bir pizza dilimi ile kapıyı açan polis oldu.