200 yorumm
***
"Minho, diyorum ki..."
Başında konuşup duran adamla derin bir nefes verip dişlerini sıktı Minho ve "Sen hiçbir şey deme," diyerek onun sözlerini böldü. "Sen hiçbir şey deme Doyun."
Doyun sırıttı. "Tamam, madem bunu istedin öyleyse bizde şölene geçelim."
Bu sözleri Minho'nun kalbini korkudan attırırken "Ne şöleni?" diye sormuştu korkuyla ama Doyun ona cevap vermeden depo gibi yerde ilerleyip gözden kaybolduğunda "Ne şöleni!" diye bağırmış, çığlık atarak ayaklarını ve ellerini kurtarmaya çalışmıştı.
Depo gibi bir yerde olduğunu tahmin ediyordu, içten içe Seungmin'in de onu anlamış olması için dua ediyordu. Çeşit çeşit kesici aletleri gördüğünde iç çekti Minho, resmen gözlerinin önünde olan birini görmemişlerdi.
Bu kadar temiz çalışması adli tıp uzmanı olmasındandı, bu kadar kusursuz kesmesi tecrübeli olmasındandı, iç çekip başını eğdiğinde "Çok safsın biliyor musun?" dedi Doyun.
"Hiç anlamadın oysa anla diye o kadar kanıt bırakmıştım ama birileri senden önce buldu beni."
"Ne?"
Minho kapıya baktığında Doyun, kolundan tuttuğu Jeongin'i içeri çekti. Ağzı bantlı, elleri bağlı olan çocuğu görmesiyle beraber "Doyun!" diye bağırdı doktor hızla. "Bırak onu, Doyun tamam, tamam bak ne yapacaksan bana yap ona sakın dokunma."
Jeongin ağlayarak çırpınırken Doyun ona tokat atarak düşmesini sağlamış, Minho sandalyeden düşercesine çırpınmıştı. "Bırak çocuğu! Doyun, sakın!"
"Olmaz!" dedi Doyun sırıtarak. "İşimi mahvettiği için onu öldüreceğim, kusursuz resminin gövdesi." Jeongin'e baktı. "Güzel çocuksun, kafan gövdenden ayrılınca yazık olacak."
Jeongin dehşetle kafasını iki yana sallayıp bağırmaya çalıştığında Minho "Lütfen," dedi sakin bir tonda. "Doyun, lütfen. Bak, sana yalvarıyorum. Ne yapacaksan bana yap, ona dokunma. Lütfen."
Onu metal bir zemine yatırıp bileklerini kelepçeledi Doyun, Jeongin çırpınıp kaçmaya çalışırken Minho da ellerini iplerden kurtarmaya çalışıyordu.
"Doyun!"
"Kes sesini!"
"Bırak onu!" dedi Minho. "Bırak, tamam beni al, bırak çocuğu bırak!"
Doyun, Jeongin'in ayaklarından da kelepçeleyecekken Minho tek elini ipten kurtarmış, o anki korku ile elini yaraladığını fark etmemişti. Jeongin'i bağlayan adamı kontrol edip hızla ayaklarını çözdü ve sandalyeyi kaptığı gibi kafasına geçirdi. "Orospu çocuğu!"
"Ah!"
Doyun bağırarak yere düşerken panikle Jeongin'i çözdü Minho. "Jeongin, kaç! Kaç Jeongin kaç!"
Arkasından boynuna sarılan adamla "Jeongin kaç!" diye seslendi, Jeongin ona bakmış "Kaç!" diyen Minho ile en sonunda kafasını salladığı gibi kendini dışarı atmıştı. Minho da dirseğini arkasındaki adama geçirip hızla ondan uzaklaştı ve eline aldığı ilk bıçakla konuştu.
"Öldürürüm seni."
Doyun da kendi bıçağını çıkardı. "Öyle mi dersin?" Hızla Minho'nun koluna savurdu. "Ben senin gibi tereddüt etmem ama."
Minho aldığı kesikle acıyla bağırdığında polisler de özel hareket ekiplerini bekliyordu. "Daha nereye kadar bekleyeceğiz!" dedi Seungmin sinirle bağırarak. "Görmüyor musunuz, konumu elimizde!"