İki efsanevi Motor Yarışçısının yarışı..
Ve Motor yarışında,yarıştığı kızı gözüne kestiren genç bir adam..
°Argo kelimeler ve arada olan şiddet unsurları içerir ona göre okuyun.°
Abi ben izledim ve çok güzeldi yaa newt,minho ve Thomas bu üçlü fawdı ama en cok Minho'yu sevdim ben yaa
Neyse hadi iyi okumalar oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn🤍
Son kez aynadan kendime bakıp kilitlediğim kapıyı açarak çıktım odamdan.
Kış ayı olmasına rağmen altımda siyah,deri,kenarın da kırmızı ve beyaz şeridi olan bir şort, aynı modelin ceketini giymiştim ve tam bel kısmında bitiyordu, içime de siyah bir crop vardı,son olarak da beyaz bir spor ayakkabı giymiştim.
Açıkçası kış ayı bitmek üzere olduğu için sadece serin bir hava vardı o yüzden bunları yarış için giymekten çekinmemiştim çünkü çok hoşuma gitmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Aynı eteğin Şort modeli olduğu düşünün)
Odadan çıktıktan sonra merdivenlere adımlayarak indim aşağı.Karşıma çıkan Kaan beni gördüğü gibi başı ile selam verip yanıma geldiğinde bende onun gibi selam verdim.
"Vay,üzerinde ki yakışmış yenge."dediğin de gülümsedim."Teşekkür ederim."dediğim de bir anda Kaan'ın üzerine atlayıp kolunu Kaan'ın omzuna sarıp sırıtarak ona bakan Tuncay ile aniden ikimizde yerimizde sıçradık.
Öyle bir gelmişti ki ödümüz kopmuştu."Yalnız bunu Patron duysa yaşayacağından pek emin değilim dostum."diyerek Kaan'ın saçlarını karıştırdığın da Kaan korku ile bana döndü.
"A-Akça,Patrona söylemezsin değil mi, daha çok gencim,biraz daha yaşamaya vaktim olsun."diye ağlamaklı bir ses ile konuştuğun da gülmemek için dudaklarımı dişledim.Şuan ki yüzü acayip komik duruyordu.
"Yok yok söylemem."dediğim de derin bir nefes vererek Tuncay'a baktı."Daha yaşamak için vaktim varmış."dediğin de Tuncay Kaan'ın saçlarını gülerek karıştırıp bana döndü.
Tuncay, Kaan'ın saçlarını karıştırmayı çok seviyordu.İkisini ne zaman görsem Tuncay'ın eli sürekli Kaan'ın saçlarını buluyordu.Açıkçası adama hak veriyordum çünkü Kaan'ın çok güzel kıvır kıvır sarı saçları vardı ve ona çok yakışıyordu.Yüzü ne kadar sert olsada saçları sırıtmıyor,hatta hava bile katıyordu.
Gülerek kafamı iki yana salladım."Ee Demir nerede?"diye bir soru sordum.Çalışma odasına ve yatak odasına bakmıştım ancak iki yerde de yoktu.Telefon ile aradığım da ise başka bir aramada olduğu için geri aramamıştı beni.
"Valla en son bahçede sinirli bir şekilde telefonla konuşuyordu."diyen Tuncay'a baktım.
"Sinirli olmadığı gün var sanki."diye mırıldanan Kaan ile ikisi de güldü.Ama ben pek gülmedim çünkü neye sinirlendiğini ve kimin ile konuştuğunu merak ediyordum.
