Selam minik kelebeklerimm,nasılsınız
Sizi çok özledim ben yaa 2 aydır yoktum..
Uzunn bir bölüm ile karşınızdayımm hadi bakalım iyi okumlarr
~Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın~
Yazım yanlışı var ise affola kontrol etmedim..
İzlediğim televizyonu kapatarak derin bir nefes alıp arkama yasladım.O çatışmanın içinden çıkalı iki saat olmuştu,eve bir saat önce gelmiştik.
Herşey başta güzeldi ancak ben elimi yıkamak için çıkarttığım eldiven yüzünden Demir,vurduğum için kabuk tutmuş elimi görmüştü ve üstüne dudağımı da fark etmişti.Ah bir de neden ona söylemedim diye kızıp üstüne trip atıyordu.Yahu koca adam hiç trip atar mı ya?
Yani bu sefer gönül alma sırası bendeydi..
Onun gönlünü nasıl alacağımı düşünürken yaklaşan ayak sesleri ile başımı kaldırıp gelene baktım.
"Yenge,bizimkiler dondurma almış sana da getirdim."diyen Kaan ile gülümseyerek oturduğum yerde dikleşip yanıma oturabilmesi için yer açtım.
"Ayy bide çikolatalı mı o"diye söylediğim de gülümseyerek onaylayıp yanıma oturdu ve elinde tuttuğu iki kaseden birini bana uzattı.Hemen elinden alırken direkt kaşığa aldığım dondurmayı ağzıma atmıştım.
"Ya Kaan, şu Demir'in gönlünü nasıl alırım ben,düşünüyorum hiçbir şey aklıma gelmiyor off"diye sitem ederek bir kaşık daha dondurma ağzıma attım.
"Valla yenge sen olsaydın,Patrona yemeğe götür falan derdim de Patron için ne diyeceğimi bilemedim şimdi." Dedikten sonra elini düşünceli bir şekilde yeni çıkmış sakallarına atarak kaşıdı.Bende onun gibi elimi çeneme atarak düşünceli düşünceli kaşıdım.Ne yani ben onu yemeğe çıkartsam çok mu saçma olurdu?
Bir dakika kadar biz Kaan ile bir birimize melül melül bakarken "Karadeniz de gemileriniz mi battı,ne bu haller?"diye içeri giren Tuncay'a kaydı bakışlarım.Ne ara gelmişti asla fark etmemiştim.
Oda elindeki dondurma kasesi ile diğer koltuğa otururken dudaklarımı yalayarak konuşmaya başladım."Tuncay,Demir şuan nerede?" Dediğim de ağzındaki dondurmayı bitirerek oda dudaklarını yaladı ve konuşmak için araladı."Valla en son terasa çıkmıştı yine neye kızdıysa 'Naber,Patron'dedim diye iki saat yüzüme tip tip bakıp sonra 'Ulan söylenmeyecek ne yaptım?'diyerek gitti."dediğin de alt dudağımı dişledim. Asla bu kadar kafasına takacağını düşünmemiştim ki ben.
"Akça'ya trip atıyor ondan herhalde." Diye gülen Kaan ile Tuncay ve bende güldük ama Tuncay hızla gülüşünü silerken "Aman oğlum şimdi bir yerden çıkar valla hiç ceza falan kaldırmam senin yüzünden ha." Dedikten sonra salonu dolduran telefon melodi sesi ile bakışlarımız masada duran telefona kaydı.Benim di.
Hemen alarak arayan kişiye baktım.Eslem olduğu gördüğüm gibi ayağı kalkarak ikilinin gözlerine baktım onlar kısaca 'sorun yok' anlamında başlarını sallayınca her yer şuan dolu olduğu için bahçeye çıkarak telefonu açtım.
Direkt kulağıma götürürken "Güzelim naber?"diye cıvıl cıvıl çıkan Eslem'in sesi ile gülümsedim."İyidir güzellik senden?"
Biz onunla biraz havadan sudan konuştuktan sonra aklıma gelen şeyle hemen konuşmaya başladım." Eslem, ya Demir bana trip atıyor bir öneri versene ne yapayım?" Hiç hayatımda bir mafya tarafından trip yememiştim canım ne yapayım aklıma bir şey gelmiyordu.
"Nee enişte sana trip mi atıyor? Ulan koca mafya"dedikten sonra güldü "Neyse dur o nereye gitmeyi çok sever?" Dediğin de heyecanla yerimde dikleştim."Sahile gitmeyi çok seviyor en çokta *** diye bir yer var orada pek kimse olmadığı için hep oraya gider."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Motor Yarışçısı
Actionİki efsanevi Motor Yarışçısının yarışı.. Ve Motor yarışında,yarıştığı kızı gözüne kestiren genç bir adam.. °Argo kelimeler ve arada olan şiddet unsurları içerir ona göre okuyun.°