Medyada Yongpyeong Kayak Merkezin'in fotoğrafı...
Batu gözünü açtığında ilk işi Min Ho'nun yatağına bakmak olmuştu. Onu orada ağzı hafif açık uyurken görünce rahatlamıştı. "Aferin! Uslu durun!" deyip banyoya gitti.
Banyonun kapısı kapandığında Min Ho gözlerini açıp suratına kocaman bir sırıtma kondurdu. Hayal ile gizli saklı görüşmüş ve gerçekten harika bir gece yaşamışlardı.
Efe konusunu açtığına başta pişman olmuştu. Hayal'in duygusuz, buz gibi bakışları onu korkutmuştu. Hayal ile daha önce hiç tartışmamışlardı ve o hali nasıl oluyor hiç bilmiyordu. Dünkü soğukkanlılığı tartışma anındaki genel tavrımı yoksa düne özel miydi bilemiyordu. Deneyimlemek istemediğine karar vermesi uzun sürmedi. Onlar bu şekilde iyilerdi.
Hayal sakin ve düz bir sesle anlatmıştı. Ama konuşma kendisine dönünce sesi yumuşamıştı ve o bahsettiği duyguları dokunabilmek mümkünmüşçesine somuttu. Bu konuşmanın sonunda ikisi de daha da ateşlenmişti ve özlemleri onların ateşini harlıyordu.
Kimse bilmiyordu bu sefer. Gizli olması daha da heyecanlı kılmıştı durumu. Min Ho akşam yemeğinde Batu'nun şarabına çaktırmadan uyku ilacını koymuştu o gazetecilere ilgilenirken. Ve bu saate kadar deliksiz uyumuştu. Yarım saat önce Hayal'in kollarından zorla ayrılıp yatağına gelip uzanmıştı. Batu kıpırdayınca uyku pozisyonunu almış ve onu uyuduğuna inandırmıştı.
Hayal o kadar şanslı değildi. Odaya geldiğinde İzem uyanmıştı ve kitap okuyordu. Onu öyle gören Hayal ilk atağı yapıp "Aaa! Ne zaman uyandın prenses?" diye sordu. İzem "Bir saat olmuştur. Sen neredeydin?" cevabını verip yeni bir soru yöneltti ablasına.
Hayal hemen "Erken uyandım. Yerimi yadırgadım galiba. Sonra da hem sigara içmek için hem de temiz hava almak için dışarı çıkıp biraz dolaştım." dedi. Bu yanıtı hazırlamıştı gelmeden önce. İzem'in inanacağını umuyordu.
İzem "Tamam" deyip kitabına döndü. Müge de seslere uyanmıştı. Etrafına bakınıp esneyerek gerneşti ve "Günaydın hatunlar!" dedi. Hayal'e bakıp bıyık altından gülümseyip "İyi uyudun mu gece?" diye sordu. Hayal cevabı Korece verdi "Pek uyuduğum söylenemez. Ama çok yorulduğumu söyleyebilirim."
Müge bir kahkaha attı "Kaç gün oldu? 10 gün mü? 2 hafta mı?" diye sormadan önce. Hayal " Tam 10 gündür birlikte uyuyamıyoruz!" diye cevapladı onu. Müge yeni gelen kahkahanın arasından "Uyumak?" diye fısıldadı ve Hayal'in kızarmasına neden oldu.
Hayal telefonu çalınca toparlandı. Arayan Batu'ydu. Açtı ve hemen "Efendim ablacığım?" dedi. Batu "Ablacığım mı? Her neyse uyandıysanız hazırlanın birazdan sizi almaya geleceğiz. Kahvaltıya gidelim ben acıktım." diye hızlı bir başlangıç yaptı. Hayal "Yeni uyandık. Duş alıp hazırlanırız. Kırk dakikayı bulur. Siz gidin başlayın isterseniz. Biz geliriz arkadan." deyip kızlara baktı. İzem hemen kitabı kapatıp banyoya yönelirken "Önce ben" dedi. Batu "İyi biz de birazdan çıkarız. Seninki duşta şimdi. Neyse hadi kapatıyorum. Geç kalmayın." dedi ve kapattı.
Hayal bir şeyden şüphelenmediğini anlayınca rahatladı. İçinden 'Şu düştüğüm hale bak!' diye sitem etti. Dolabın önüne geçip getirdiklerini inceledi ve giyinmek için boğazlı krem rengi kazağını ve kahverengi kadife dar pantolonunu çıkardı.
Bu sırada Müge'nin telefonu çaldı. Müge hemen "Günaydın hayatım." diye açtı telefonu.
"Günaydın meleğim. Napıyorsun?"
"Yeni uyandım. Duşa girmek için sıra bekliyorum sen napıyorsun?"
"Ben de yeni uyandım. Diğerleri uyuyor hala. Ben de seni arayayım dedim. Çok zekiyim değil mi?"
"Evet. Gördüğüm en zeki insansın."
İkisi de kıkırdıyorlardı. Sonra Min Hyuk devam etti
"Nasıl gidiyor tatil?"
"Tatil iyi gibi ama seni çok özledim. Kayak yapmayı öğrendim dün."
"Tebrik ederim. Öğrenirken bir yerini incitmedin değil mi?"
"Tabi ki hayır. Çok kolaymış. Seninle de gelelim muhakkak olur mu?"
"Olur tabi. Şu albüm bi çıksın da birlikte gideriz. Ne zaman dönüyorsunuz?"
"Immm... yarın sabah yola çıkacağız sanırım. Ayarlayabilirsen akşamı ayarlasana biz gitmeden görüşelim."
"Ne zaman gidiyorsunuz ki?"
"Salı sabah erkenden."
"Tamam ben ayarlamaya çalışacağım. Seni çok özledim Ha Neul-ah!"
"Ben de çok özledim. Aishh Hayal kaptı banyoyu. Neyse Türkiye'de daha çok özleyeceğim. Off!"
"Türkiye'de ne kadar kalacaksınız? Ben de dış programları ona göre ayarlamaya çalışayım da sen geldiğinde gitmek zorunda kalmayayım."
"2 hafta diye konuştuk ama net değil. Haber veririm ben sana."
"Tamam. Benim kapatmam lazım şimdi Yong Hwa hyung uyandı ve diğerlerini uyandırmaya gitti."
"Tamam."
"Ha Neul-ah!"
"Efendim?"
"Seni seviyorum!"
"Seni seviyorum!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
☆ Hayallerin Ötesinde ☆
FanfictionBüyük umutlara hayallerini kovalayan iki genç kızın öyküsü