-14-

101 12 6
                                    

Medyada Kang Min Hyuk (강민혁) ve şarkısı Teardrops In The Rain...

Müge Hayalleri uyandırmak için kapıyı tıklatıyordu. Chan Hyuk gelmişti ve Min Hoyu bekliyordu. Müge ise kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı. Bugün okulları yoktu. Chan Hyuk gelmeseydi uyandırmazdı onları.

Tekrar kapıyı tıklattı ama içeriden hala bir tepki gelmiyordu. "Hayal! Min Ho! Hadi uyanın saat 10.00 oldu! Hayal! Min Ho!"

Müge beş dakika kadar böyle seslendi ama en ufak bir tepki bile alamadı. "Benden günah gitti" deyip açtı kapıyı.

Açmasıyla "Hİİİİİ!!!" deyip kapatması bir olmuştu. O kısacık saniye yerdeki kıyafetleri görmeye yetmişti. "Allah'tan yorgan üstlerindeydi" diye kıkırdayıp Chan Hyuk'un yanına gitti.

Chan Hyuk "Uyanmıyorlar mı?" diye sorduğunda Müge tekrar kıkırdayıp "Sanırım dün alkolü biraz fazla kaçırmışlar. Onlar uyanıncaya kadar biz yiyelim istersen?" dedi. Chan Hyuk "Yok bekleyelim ama o arada bi' el oyun oynayabiliriz." diye öneride bulundu. Müge "Hay hay!" deyip salona yöneldi. Chan Hyuk da onu takip etti ve oyuna başladılar.
-----
Hayal bi ara gözlerini açtı. Kafası Min Ho'nun boyun boşluğundaydı. Derin bir nefes alıp kafasını kaldırdı ve ağzı yarım açık olan sevgilisinin çenesine bir öpücük kondurdu. Biraz geri çekilip yüzünü daha iyi görmeyi denedi ama Min Ho'nun onu sıkıca sarmış olan kolları Hayal'in hareket etmesine izin vermemiş hatta refleks olarak biraz daha sıkılaşmıştı. Bu Hayal'i mutlu etmiş sahiplenildiğini hissettirmişti. Ama Min Ho sıkmaya devam ediyordu ve artık Hayal ezilmeye başladığını farketti.

Kollarını ikisinin gövdesi arasına alıp Min Ho'yu ittirmeye başladı. Aslında daha çok kendisini geriye ittiriyordu ve biraz fazla kuvvet uygulamış olacak ki Min Ho'nun kolları birden açıldı ve o ivmeyle Hayal yataktan düştü.

Yere çarptığında çıkan 'Küütt!' sesi ve Hayal'in inlemeleri Min Ho'yu uyandırdı. Önce sersem sersem etrafına bakındı. Sonra Hayal'in inlemesini tekrar duymasıyla hemen kedi gibi dizlerinin ve ellerinin üstünde durarak yatağın kenarından Hayal'e baktı.

Hayal kollarını ve bacaklarını iyice açmış "Sırtım!" diye inlemeye devam ediyordu. Min Ho hemen toplanıp yanına indi ve "Ne oldu? ne işin var yerde?" diye sordu. Hayal "Sırtım ağrıyodu da sert yer iyi gelir diye yattım öyle." deyip doğruldu. Aslında dalga geçmek için söylemişti bunu ama daha sonra "Kollarından kurtulmak isterken düştüm" demek acımasızca geleceği için az önceki bahaneyi gerçek olarak kullanmak mantıklı geldi. Ama hesaba katmadığı bir şey vardı ve bunu Min Ho'nun sözleriyle anladı.

"Dün gece baya zorladık tabi benim de belim ağrıyor." Min Ho bunu söyleyip muzipçe sırıttı. Harika! Hayal kulaklarına kadar kızarıp birden doğruldu. Ama ortostatik hipotansiyonu -hani birden kalkınca baş döner ya onun artistik adı :)- tutmuştu ve ayağa kalkmaya çalışırken Min Ho'nun üzerine düşmüştü. Min Ho hemen sarılıp "Bekle biraz böyle. Hem kızarmana gerek yok bence harika bir geceydi." dedi.

Hayal de öyle düşünüyordu. Min Ho ile her gecesi ayrı güzeldi ama dün gece bir başkaydı. İlkiydi. Gerçekten neden utanıyordu ki? Utanması gereken bir şey yoktu. Bunları düşünüp Min Ho'yu o çıkık adem elmasından öptü.
-----
Maç bitmişti ve Müge kazanmıştı. Oyunu kapatıp tekrar çağırmak için odalarının -artık onların odası diyordu Müge- önüne geldi. Tam kapıyı çalacaktı ki içeriden gülme seslerini duydu. "Sonunda uyanmışlar" deyip kapıyı tıklattı. Hayal "Girebilirsin abi" dediğinde Müge kapıyı biraz açıp kafasını içeri uzatmadan "Emin misin?" diye sordu. Hayal yakalandıklarını anladı ve gülerek "Eminim eminim" dedi.

Müge içeriye girdiğinde ikisi de giyinmişlerdi. Neye güldüklerini merak edip sordu "Bu kadar komik olan neydi ben gelmeden önce?" Hayal cevapladı "Diğer kızların rimel ve eyeliner ile mücadelesinde ağızlarını nasıl açtıklarını gösteriyordu Min Ho." Bu sefer üçü birden kahkaha atınca Chan Hyuk da geldi. "Hyung hadi ben çok açım yemek yiyelim!" Min Ho "Adam haklı. Hadi bu kadar şamata yeter, sabah sabah bu kadar gülünmez. Hadi hatunlar mutfağa." diye öyle bir söylemişti ki Müge kendisini tutamayıp tekrar gülerken "İçinde ağır abi varmış bunun" dedi ve tekrar kahkaha attı. Chan Hyuk da Min Ho da anlamayarak bakıyorlardı çünkü Türkçe söylemişti Müge. Hayal de Müge'ye katılırken ikisi de 'delirdi bunlar' anlamında kafa sallıyorlardı.

☆ Hayallerin Ötesinde ☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin