Bölüm 28 "İÇİMİ DÖKTÜM"

44 23 0
                                    

           Kulaklarımda uğuldasa, ağzımdan tek kelime de çıkmasa bu telefon konuşmasını sonuna kadar dikkatlice dinlemek zorundaydım.

      "Babanız bir saat önce MR için indirildiği sırada kaçmış. Kaçırılmış desem daha doğru olur. Doktor forması giyen iki kişi onu sedyede bir ambulansın içerisine kadar taşımışa benziyor. Kameralarda babanızın da hiç itiraz etmediği görünüyor. Büyük ihtimalle organize bir durum. Ama beklenmedik bir şey. Babanızı kim neden kaçırsın ki. Anladığım kadarıyla siz yanlış anlamayın ama kimseye karışmayan bir ailesiniz. Babanızın da alkol probleminden başka oynadığı ufak kumardan başka bir şeyi yok."

     Damla gözlerini kocaman açmış bir vaziyette bana bakıyordu. Bütün hayatım gözümün önünden aktı geçti gitti. Korku bütün benliğimi kapladı. Gözümden akan bir damla yaşı da Damla sildi. Sakin olmalı bu durumu iyice anlamalıydım.

     "Savcı Bey. Ben korkuyorum. Babamla ben şey. Pek iyi değildi aramız ve ben evden kaçtım. Şu anda biliyorsunuz ki üniversiteye gidiyorum. O ya gelir bana burada zarar verirse. Hem kim neden böyle bir şey yapsın. Onu çok paraya oynatacak kimsede yoktur zaten dediğiniz gibi." telefonu titreyen elimden düşmemesi için dua etmeye devam ediyordum.

     "Böyle bir korkunuz varsa ben bir yazı yazıp en yakın emniyetten sizin için koruma talebinde bulunurum en azından yakalanana kadar. Endişelenmeyin uzaklaşamaz. Buradan İstanbul'a kadar gelmesine imkân dahi yok. Ama gene de tedbir amaçlı bunu halledeceğim bana T.C. numaranızı atmanız bilgilerinize ulaşmam için yeterli. Bir de bu sürede en azından birkaç gün evden ayrılmayın ve okula gitmeyin. Uzun süreceğini düşünmüyorum." dediğinde kendinden emin sesi beni biraz da olsa sakinleştirmişti. Sonuçta kaçıncı yüz yılda yaşıyoruz ki. Kilometrelerce yolu yakalanmadan geçemezdi.

     "Anlıyorum. Size mesaj atarım numaramı. Bulunduğu an haberim olacak değil mi?"

      "Merak etmeyin ben size mutlaka haber vereceğim." deyip telefonu kapattı. Hızlıca T.C. numaramı ona attım. Damla hala korku dolu gözlerle bana bakıyordu. Ayaz da kim bilir kiminle ne yapmaya vaktinde gitmişti. Bu olan her şey çok fazlaydı. Benim gibi biri için çok çok fazla.

     "Özüm Ayaz'la Koray nerde? Lütfen bana daha fazla korku dolu şeyler anlatma" dese de şimdi ona anlatacaklarım onu artık durdurulamayan göz yaşına boğmuştu. İki hayalperest kız İstanbul'a geldikleri hayallerin çok uzağında, birbirimize sarılmış ağlıyor, sevdiğimiz adamlar eve sağ salim dönsün diye dua ediyorduk.

     Hiçbir telefonumuza ya da mesajımıza cevap vermiyorlar bizi daha da bilinmezlikle bırakıyorlardı. Sonunda Kapı çaldığında ikimizde koşarak kapıyı açmış, karşımızda sadece iki adet polis memuru bulmuştuk. Kısaca kendilerini tanıtıp neden geldiklerini açıkladıktan sonra biz içeri geçip tekrar ağlamaya başlamıştık. Saate gece yarısı olmuştu. İkimizde artık neredeyse pes etmiş, bugünden umudumuzu kesmiştik. Ta ki saat gece yarısını yarım saat geçtikten sonra Ayaz bana mesaj atana kadar.

     "Sincap birazdan evde olacağız merak etmeyin." mesajı Damla'ya da gösterdikten sonra ikimizde birer derin nefes alıp en azından sağ salim eve gelecekler diye ufak da olsa gülümseyebilmiştik. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum Ayaz telefonla beni aradı. "Kapıdaki iki polis memuru seni aramadan eve beni sokmuyorlar. Neler dönüyor burada?" sesi çok telaşlı ama bir o kadar da korkutucuydu. Ben hemen kapıyı açıp kapıdaki polislere arkadaşım onlar deyip içeri alınca konuşacak o kadar şeyimiz var ki nerden başlayacağımı bir an unuttum. Ayaz soran, telaşlı gözlerle bana bakıyordu. Sonunda sessizliği bozup anlatmaya başladım.

     "Ayaz işler öyle karıştı ki artık senden saklayabileceğimi sanmıyorum. Babam ben buraya geldikten birkaç gün sonra bir meyhanede kavgaya karışmış. Birisini kalbinden bıçaklayarak öldürmüş. Kendisi de silahla bacağından yaralandı. Ölümü atlattı büyük bir ameliyat sonrası ama hastanede mahkûm koğuşundaydı. Şey... bugün hastaneden kaçmış. Daha doğrusu savcının dediğine göre kaçırılmış. MR çekilirken doktor kılığında iki kişi tarafından." ellerimi bir bir arasında gezdiriyor şok içinde bana bakan Ayaz tepkisizce bekliyordu. Bir şeyleri kafasında oturtmaya çalıştığı kesindi. Sonrasında Koray'a bir bakış atıp "Özüm o zaman artık cidden konuşmamız gerekiyor" deyip yanıma oturdu. Ben korkuyor bir o kadar da merak ediyordum.

ATEŞİ GÖRDÜM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin