Bölüm 18 "BEKLE VE GÖR"

47 27 0
                                    

     AYAZ

     Konuşmaları bitmiş, bana doğru sakince yürüyordu. Fırtına öncesi sessizlik mi yoksa Damla ile konuşunca sakinleşmiş miydi birazdan anlaşılacaktı. Koray'a "geliyor" dediğimde Koray döndü ve içeriye muhtemelen Damla'sının dizinin dibine gidiyordu.

     Yanıma geldiğinde sakince konuşmasını bekledim. Sanki başka bir şey yapabilirim de.

     "Bu yaptığın canımı çok yaktı Ayaz. Kötü bir niyetle yaptığını düşünmek istemiyorum ama gene de bana seçim şansı sunmadan bu şekilde bir karara varmış olman belki de bütün okulda adımın farklı şekilde anılmasına sebep olacak. Sen belki bunu yaparken düşünmedin ama daha yeni başlayan bir kız şirket sahibinin yanındaki daire de neden kalır ki? Bunu bana karşı nasıl kullanacakları hiç aklına geldi mi?"

     O kadar haklıydı ki. Ben ise bunu yaparken sadece onu yanımda istemiştim ama işin bu kısmını düşünmedim tabi. Bencillik kanıma işlemiş açıkça. Etrafımda yaptıklarımın kime, neye mal olacağını düşünmeden hareket ediyor ama hâlâ onu yanımda tutmak istiyordum. Tüm öğrencilerin kaldığı apart binasında, etrafında kimlerle oturacak bilmiyorum bile. Belki peşine birisi takılacaktı ya da Özüm hoşlanacaktı orada tanıştığı bir kişiden. Bu düşünceler aklımdan geçince delirecek gibi oluyordum.

     "Özüm kimin ne dediği neden umurunda olsun ki. Ben seni yanımda istiyorum. Uzaklaşmanı asla ama asla kabullenemem şu anda. Okula bile benimle gir istiyorum sen buna imkânsız gözüyle baksan bile. Evet adını koyduğumuz bir durum elbette ki yok ama ben başkasının gözünü senin üstünde hissetmeye dayanamam. Bunu anlayabiliyor musun?" Tüm içtenliğimle konuşmuş olsam da yumuşamadığı her halinden belliydi.

     "Ben anlıyorum ama sen beni hâlâ anlamıyor gibi konuşuyorsun. Evinde kaldığım yetmezmiş gibi bir de okula götürmekten bahsediyorsun."

     Pes etmeye asla niyetim yoktu. "Özüm bu okuldaki çocuklar senin tahmin dahi edemeyeceğin kadar züppeler. Herkes onların olmak zorunda hisseden grup topluluğu. Evet içlerinde tabi ki düzgün kişiler var. Ama seni riske atamam anlatabiliyor muyum?"

     Artık dayanamayacağı her halinden belli oluyordu. Ellerinin saçlarına geçirerek sıkıntıyla bir of sesini dışarı verdi.

     "Bak evde kalmaya belki devam ederim. Çünkü bunu saklayabilirim ama bir de okula bırakma işi mi başıma çıkacak şimdi? Sen her konuşmamızda benden başka başka tavizler istemeye devam mı edeceksin? Ayrıca derslerimin her gün senin iş saatinde olacağını sana düşündüren şey ne?"

     "Özüm beni saklayacağın bir şey yaşamıyoruz ki. En azından şimdilik." gülümseyerek onu gevşetmeye çalıştım. Hem de ona doğru bir adım attım. Bana karşı koyamıyor oluşuna bayılıyordum. İnatçı bir kız ama bu sefer aynı şekilde etki göremeyince bozulmadım desem yeri.

     "Ayaz ciddi bir şey konuşuyoruz. Aramızda şu anda fazlası yok. Önce bunu kabul et. Evet ikimizin de birbirine çekildiği bir gerçek var. Ama lütfen erkenden buna fazladan sıfatlar yükleme. Senden uzaklaşmak istemiyorum buna beni mecbur etme." artık iyice sertleşmişti.

     Ellerimi teslim olmuş gibi havaya kaldırdım. Pes etme zamanım gelmişti. "Tamam o zaman sadece burada kalmaya devam et gerisi senin kuralların." ikna olmadıysa buradan gitmese yeterdi. En azından şimdilik. Devamını sonra düşünmem gerekiyor anlaşılan.

     "Bana biraz zaman ver bunu sindirmem ve bir plan yapmam gerek tamam mı?" derken itiraz hakkım yoktu ki hayır diyeyim diye düşündüm içimden. Bende o yüzden sadece "peki" diyebildim.

ATEŞİ GÖRDÜM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin