bakışlarım mavi gökyüzünü süsleyen bayrağa değdi. biz bu vatan için yaşadik bu vatan için şehit olacağız. bu gökyüzünü süsleyen bayrağın rengine renk katacağız. dağları ayak seslerimiz inletir, gökyüzünü şerefli kanımız süsler, adımız düşmani korkut...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
18. Bölüm: anıl
3 yıl önce
ANIL
Görevden yeni gelmiştik, 2 gün sonra Agid'in nişanı vardı. Belfüyengeyle uzun süredir güzel bir ilişkileri vardı.
"Ne düşünüyorsun" Gökay'ın sesiyle ona döndüm.
"Nişanı"
"Hepimiz en az Agid kadar heyecanlıyız" Bir süre ikimizde sesiz kaldık
"Neyin var ?" Bana doğru dönüp sordu
"Bir şeyim yok "
"Anıl burda herkesten çok ben seni tanıyorum, kardeşimsin sen benim, bir şeyler olmuş "hiçbir şey demedim öylece sustum. Omuzumdan tutulup geriye çekildim. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Gökay kollarını bana sardı.
"Sen benim kardeşimsin ne zaman istersen bana anlata bilirsin, kimsenin bilmesini istemiyorsan güven bana ikimiz arasında sonsuza kadar sır olarak kalacak
"Birini çok özlüyorum abi "
"Git gör senin için izin alırım "
"Yok hem izin günüm de yok harcadım hepsini "
"Benim iznimi al oğlum " olmazdı bugün Ayça'yıizleyecekti. Bugün Ayça'nın doğum günüydü, onun askeriyeden çıkması gerekiyordu.
"Yok abi hem ölen birinin yanına nasıl gideyim ki məzarını bile bilmiyorum "yüzüme öylece baktı,
"Gel sen söyle otur bekle beni "ben oturunca Gökay içeriye geçti bir süre sonra elinde iki bardak ve sigara paketiyle çıktı.
"Anlat bakalım "
"Sevdiğim kızdı, ailesi öğrendi. Namus dediler ve amcasının oğluyla evlendirmeye çalıştılar. Gel kaçırayım dedim olmaz dedi seni de bulur öldürürler dedi. Evleneceği gün kendini damdan cam masaların üstüne attı. Yüzü paramparça olmuştu abi, kalbine cam parcalari girmişti. "Gözümden akan yaşlar durmuyordu, daha 17 yaşındaydı abi küçüktü"
"Sen kaçtın?"
"20 yaşındaydım, onu alacak yaştaydım ama olmadı ben onu alamadım."
"Kendini suçlama böyle olacağını bilsen onun elini asla bırakmazdın"
"Yemin ediyorum bırakmazdım abi, onu çok seviyordum, hani bir gül alırsın bir köşeye koyarsın kurusun diye ama o çürür mahvolur bende öyleyim çürüdüm mahvoldum "
