bakışlarım mavi gökyüzünü süsleyen bayrağa değdi. biz bu vatan için yaşadik bu vatan için şehit olacağız. bu gökyüzünü süsleyen bayrağın rengine renk katacağız. dağları ayak seslerimiz inletir, gökyüzünü şerefli kanımız süsler, adımız düşmani korkut...
Baya oldu Vera'ya yeni bölüm atmayalı. Diğer hesap gidince bu hesaba aktarmaya çalıştım hepsini beni çok zorladı ama bugün hepsini bitirdim. Sabahın köründe beri bunu bitirmeye çalışıyorum. Bitirmişken yanında yeni bölümü de yazıp atayım dedim. Beklettiğim için kusuruma bakmayın seviyorum sizlerii ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
32. Bölüm: Asena
VERA
Karargaha girdiğimizden beri etrafta büyük bir telaş vardı. Bugün tuğgeneral geliyordu. Ondan kaynaklı herkeste büyük bir endişe vardı. Genel kontroller için gelecekti. Albay bu yüzden bütün askerleri önceden uyarmıştı.
"Adam hemen gelse de gitse ya, yemin ediyorum yoruldum " Gökay'ın sitemiyle güldüm. Çok haklıydı sürekli bir telaş içinde olduğumuz için oturmaya fırsatımız olmuyordu.
"Az kaldı az merak etme " eliz'in teselli cümlesi pek rahatlatmasa da gerginliğinin yarısını almıştı.
"Dikkat tuğgeneral Levent sönmez" hızla ayağa kalkıp asker selamı verdik.
İçeriye yaşına rağmen hala dik olan omuzlarıyla 1,70-1,80 civarında biri girdi.
"Günaydın asker"
"Sağol"
"Nasılsınız asker "
"Sağol "
"Sizde sağolun oturun" albayın oturmasıyla sıra sıra yüksek rütbeliler oturdu en son etlerde oturunca tuğgeneral gülümsedi.
"Askerlerinizin bu kadar saygılı olması göz yaşarttı" En başa geçip oturdu.
"Afiyet olsun " sabahın 7'si olduğu için kahvaltı yapıyorduk. Albaylar ve tuğgeneral sohbet ederken geri kalan kısım da kendi arasında sohbet ediyordu.
"Alıştın mi time " sorduğum soruyla eliz'in bakışları bana döndü.
"Yani ilk güne göre daha iyi "
"Az kaldı az bir göreve çıkalım o zaman daha çok sınırsın " bütün tim Gökay'ı onayladı.
"Yarın büyük bir ihtimal görev var "
"İyi iyi ne zamandır pas tutmuştuk " tuğgeneral'in kalkmasıyla herkes kalkıp asker selamı verdi.
"Rahat asker kahvaltınızı yaptıktan sonra kontrollere geçelim " kişisel bakım kontrollerinden bahsediyordu.
"Başlasın bakalım imtihanımız" en kötü yanı da bu kontrollerde ben ve Hakan görevliydik.
"Kolay gelsin size komutanım " yüzümü buruşturup ağlamaklı bir yüzle Mir Yalım'a baktım.
