bakışlarım mavi gökyüzünü süsleyen bayrağa değdi. biz bu vatan için yaşadik bu vatan için şehit olacağız. bu gökyüzünü süsleyen bayrağın rengine renk katacağız. dağları ayak seslerimiz inletir, gökyüzünü şerefli kanımız süsler, adımız düşmani korkut...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
28.Bölüm: Kurban Bayramı
VERA
Bugün bayram günüydü. Asker olduğumdan beri ilk defa bayramda evdeydim. Hastaneden çıkalı 1 hafta oluyordu, bayram tatilinden sonra bizler de toparlamacağımız için görevlere geri dönecektik.
"Vera uyan hadii"
"Tamam baba uyandım zaten duş alacağım"
"Hadi hadi abin ve timinle bayram namazına gidip geleceğiz o zaman kurbanı keseceğiz boşuna duş alırsın."
"Yaw ben alayım sonra tekrar alırım."
"Suyu babam ödüyor zaten harca "kahkaha atıp duşa girdim. Yarım saatlik duştan çıktıktan sonra üstümü giyinip odadan çıktım. Benle eş zamanlı Anais'te odadan çıktı.
"Vera, Yakup nerde?"
"Bayram namazına gittiler."
"Çok oldu gelmedi."
"Büyük bir ihtimal kurbanı almaya gittiler "kafasını sallayıp odasına geri döndü. Bende salona girdim. Kızlar kahvaltı masasını salona kurmuşlardı. Koltukların hepsini de geriye çekmişlerdi.
"Hayırdır."
"Herkes bize gelecek diye masayı buraya kurduk"
"Hımm... İyii" kızlara baktığımda hepsi çok güzel olmuştu. Burcu askılı siyah bir tulum giyinmişti. Çilen ise beyaz balon kol crop ve altına beyaz renkte iki tarafında küçük yırtmacı olan mini bir etek, son olarak Mahperi'ye döndüm, pembe renginde hafif çiçek desenleri olan uzun yırtmaçlı bir elbise giyinmişti
"Vay vay vay, siz ne güzel olmuşsunuz " üçü de bana dönüp gülümsedi.
"Yaa teşekkür ederiz Vera'm"
"Sen neden üstünü giyinmedin "
"Babamlar kurbanı getirirse yardım ederim etleri doğrarım falan, üstüm batmasın sonra giyinirim"
"Biz kurbanı unuttuk "
"Siz hiç girmeyin içine biz hallederiz" kapı çalınca çilen ayağa kalkacaktı ki Anais onu durdurdu.
"Ben açarım sen otur." Anais kapıyı açmaya giderken ben masaya oturdum.
