Ehehehehe yeni karakter kilidi açıldıı.
Artık gerçek hikaye başlıyor. Gelecek bölüm Nefes'in geçmişini, Mayıs'ın geçmişinden ise küçük bir bilgi alacağızz
Neyse neyse size iyi okumalarr<333
Medya: Esil Kaya.
×××××
O geceden sonra iki gün geçmişti. Nefes artık iyileşmiş, her şey eskiye dönmüştü. O gece birlikte uyuduktan sonra sabah erkenden o uyanmadan eve gelmiştim. Duş alıp, üzerimi değişip uyumuştum. O kadar yorgundum ki, okula bile gitmemiştim. Şimdiyse hafta sonu oldukça geç bir saatte uyanmış, yataktan da çok geç çıkmıştım.
Kahvaltı bile etmeden evden çıkıp, eyvanda dururken gerinerek derin bir nefes alarak soğuk, temiz havayı içime çektim. Nefes kendi evinin eyvanında oturup, çayını içerken gülerek beni izliyordu.
İçtiği çayı kenara koyarken, "Komşu bu saate kadar uyuyor muydun ya?" dedi gülerek.
Gerinmeyi bitirip, omuzlarımı dikeltirken, "Evet ya çok uyumuşum. Şimdi de kahvaltı yapmaya gideceğim." dedim.
Ayağa kalkıp, "Ne yapacaksın bir yere gitmeyi, gel ben hazırlayayım sana." dedi birkaç adım ileri doğru atarken.
Merdivenleri inip, ona yaklaşırken, "Gerek yok. Hatta vaktin varsa sen de gel. Beraber yaparız kahvaltıyı." diye cevap verdim onu.
Kollarını merdivenin kenarıyla uzanan tahta çite koyup, "Esil evde yalnız. Bir yere gidemem." dedi.
Ben de hızla, "E, onu da getir. Birlikte gidelim." dedim.
Birkaç saniye düşündükten sonra, "Biraz beklemeli olacaksın ama." dedi.
Kafamı sallayarak, "Sorun yok, bekliyorum." dedim ve merdivenleri çıktım.
O içeri girerken ben de arkasından girdim. Hızlı adımlarla salona gidip, "Esil, tatlım gel buraya." dedi.
Esil oturduğu koltuktan kalkıp, koşar adımlarla pıtı pıtı geldi ve annesinin önünde durdu. Bize bakarken, "Ne oldu anne?" diye sordu.
Nefes eğilip, onu kucağına alırken, "Mayıs ablan bizi kahvaltıya götürmek istiyor, gidelim mi?" diye sordu.
Esil neşeli bir sesle, "Evet, evet." dedi. Onun kabul etmesiyle Nefes'le bir birimize bakarak gülümsedik.
Kucağında kızıyla merdivenleri çıkmadan önce, "Sen rahatla, otur. Bizde bir 10 dakikaya geliyoruz." dedi.
Kafamı sallayıp, salona ilerledim. Gökçe ortalıkta yoktu. Muhtemelen Mine ve Feride ile birlikte olmalıydı. O üçlü genel olarak yapışık geziyorlardı. Sadece Feride bazen onların yaramazlıklarına uymuyordu. Feride gerçekten de evimizin kızı tarzı birisiydi. Muhtemelen ileride çok güzel bir eş ve anne olacaktı. Nefes gibi.
Gözlerimi yanan şöminede gezdirirken dirseğimi koltuğun köşesine yaslayıp, çenemi avcuma yasladım. Oturup, beklerken gözlerimi boş boş evde gezdirdim.
Buralarda Nefes'in rahmetli eşinin fotoğrafları olsa da, odasında hiç onlardan birini görmemiştim. Ondan bu kadar iyi bir şekilde bahsederken neden hiçbir fotoğrafını odasına koymamıştı. Hâlâ eksik olan birkaç parça vardı, ama bunu yine Nefes'e soramazdım. Çünkü iki kez denedim ve ikisinde de beni cevapsız bıraktı. Muhtemelen kendisi istemediği sürece anlatmayacaktı.
Fakat ben gerçekten merak ediyordum. Bana güvenip, anlatacağı günü heyecanla bekliyordum. O günün hemen gelmesi için elimden ne geliyorsa yapardım.