eighteen

51 6 2
                                    

Kahvaltıyı hazırlamış Jimin'e yedirmiştim bir süre sonra ise daha fazla yiyemeyeceğini,midesinin bulandığını söylemişti. Bende saçlarını okşayıp onu kucağıma almış ve odamıza çıkmıştım.

"Hyung" Titreyen sesiyle kaşlarım çatıldı.
"Efendim bebeğim?" Yüzünü boynumdan çekip gözlerime baktı. Gözleri dolmuştu ve bu kaşlarımın daha çok çatılmasına sebep oldu.

"Küçük bir yavrumuz olsa nasıl olurdu?" Sorusuyla beraber kaşlarım düzelirken yüzüme sıcak bir gülümseme yapıştı. "Mmm,ikinizi de kucağıma alıp şımartırdım,ikinize de yemek yedirirdim, beraber parka giderdik."

Hafifçe gülümserken gülüşünden öptüm.
"Bebeğim,ben bir şey hissediyorum." Jimin'i kucağımdan indirip yatağa bıraktım ve önünde eğilip karnına kafamı yasladım.

Eli saçlarıma çıkarken anlamamış bir yüz ifadesi ile bana bakmaya başladı. Karnına öpücük kondurup yanağımı sürttüm.

"Karnında küçük bebeğimiz var sanırsam, kalp atışlarını duyuyorum." Gözleri olabildiğince açılırken gülümsedim. Göz yaşları yanaklarından süzülürken "gerçekten mi?"

Başımı olumlu anlamda sallayıp "ama yine de bir doktora gidelim bebeğim, ne yapmamız gerektiğini söyler." Dudaklarını büzerken elini karnına koydu.

Onun bu tatlılığı beni gülümsetirken dudaklarına öpücük bıraktım. "Bugün gidebilir miyiz hastaneye Yoon?" Hızlıca telefonumu çıkarıp özel hastaneyi aradım.

"Evet,Min Yoongi,tamam" en iyi doktordan özel randevu almıştım. "İatediğimiz zaman gidebiliriz bebeğim."
Ellerini çırpıp kollarını boynuma sardı.

Kalçasından tutup onu kucağıma aldım.
Kapı tıklatılıp açılınca ikimizinde bakışları kapıya döndü.

"Ehehehehe hyung sizi azıcık dinlemiş olabilirim." diyen Jungkook'a sinirli bakışlarımı atarken Jimin yüzünü boynuma gömüp mızmızlanmaya başlamıştı.

"Ne kadarını duydun?" Dişlerini göstererek gülümseyip"Jimin hyungun hamile olduğu kısımdan en sonuna kadar." Dedi.

Salak çocuk. "Tamam şimdi git diğerlerine de yetiştir biz gidiyoruz."
Yanından sıyrılıp kucağımda Jimin'le beraber aşağıya indim ve evden çıktım.

Oh,hava soğukmuş.

Koşa koşa arabaya gidip kapısını açtım ve Jimin'i bindirdim. Daha sonra kendimde arabaya binip hızlıca klimaları çalıştırdım. Araba soğuktu.

"Üşüyor musun bebeğim? Arkada battaniye vardı istersen verebilirim." Gülümseyerek kafasını olumsuz anlamda salladı. Gözleri karnına kayarken gülümsedim.

***
Hastaneye gelmiş, Jimin'in karnında yavrumuzu taşıdığından emin olmuştuk.
"Bu aralar cinsel istekleri artabilir,çok sık olmamak ve dikkatli olmak şartıyla cinsel ilişkiye girebilirsiniz"

Gözlerim Jimin'e kayarken utanmış bir şekilde oturuyordu. "Duyguları çok hızlı değişebilir,aşerebilir,göğüslerinde hassasiyet başlayabilir. üzülmemeye, çok fazla sinirlenmemeye çalışın."

"Çok saolun,teşekkürler."  Jimin'i kucağıma alıp doktorun odasından çıktım. "Hyung,yürüyebilirdim..." Omuz silkip omzuna öpücük kondurdum.

"Herkes bize bakıyor,ve bu... Rahatsız edici."  Bize bakan kişilere bakıp bağırdım. "Dönün önünüze!" Hepsinin bakışları başka yerlere giderken gülümseyen bebeğimin dudaklarına öpücük bıraktım.

"Seni çok seviyorum aşkım." Diyen Jiminle olduğum yerde kaldım. "Ne?"
Ciddili bön bön bakıyordum. "Ne dedin sen?" Kıkırdayıp bacaklarını sallarken "aşkım" dedi tekrar.

"Siktir" Dudaklarını dudaklarıma bastırınca çıkamadığım şoka geri girdim.
Dudaklarına sert bir öpücük bırakıp yanağını ısırdım ve "Bende seni çok seviyorum aşkım." Dedim.

BİR DAHAKİ BÖLÜÜMMMM KAOS VARRRR NİH HAH HAH HAHHHHHH

ama sadece 1 bölümlük çünkü dayanamam

Ehe bay

My Little Jimin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin