twenty nine

65 6 0
                                    

Jimin
Yoongi odamızda Yoonji'ye bakarken bende kahvaltı hazırlayacaktım. Yoon yemeği ben hazırlarım diye ısrar etsede izin vermemiş odada bırakmıştım onu.

Bir süre sonra belime sarılan kolları hissettim. İşlerimi bırakıp arkamı döndüğümde Yoongi dudaklarıma öpücük bıraktı. "Yoonji nerde?"

"Uyuya kaldı" yüzünü boynuma gömüp sıkıca sarılırken kurdunun huzursuz olduğunu hissediyordum. "Kurdun niye huzursuz Yoonie?"

Boynuma dudaklarını birkaç kere bastırıp "kızgınlığım yakınlaştı bebeğim" dedi. Elim saçlarına çıkarken saçları arasına öpücük kondurdum. "Benim kızgınlığıma da az kaldı."

"Yoonji'yi Taehyunglara bırakalım" başımı yavaşca salladığımda benden ayrılıp telefonunu aldı. Kahvaltı hazır olduğunda hızlıca kahvaltımızı yapmıştık.

Kapı çaldığında hızlıca gidip kapıyı açtım. "Günaydın Jimin hyung,Yoonjiyi alıp kaçıyorum hemen" başımı sallayıp uyanmış oyuncağıyla oynayan Yoonjiyi aldım. Kook hemen onu kucağımdan alırken "iyi sikişmeler" diyip kaçtı.

"Bebeğimin yanında küfür etme!" Kapıyı sinirle çarpıp saçlarımı karıştırdım. Odamıza doğru çıktım yavaş adımlarla kasıklarım fena ağrıyordu.

Odaya girdiğimde aldığım yoğun feromonları içime çektim. Yoongi arkamdan ben fark etmeden yaklaşıp belime sarmıştı kollarını.

"Bebeğim,hazır kontrol bendeyken bir şey söylemek istiyorum" başımı yavaşca sallayıp elimi saçlarına daldırdım. "Eğer istersen beni mühürleyebilirsin,istediğin zaman istediğin yerde."

Gözlerim irileşirken "pasif türlerin mühürleyebildiğini bilmiyordum." Dedim. Gülümseyip kulağımın arkasına dudaklarını bastırdı.

"Hyungg,bugün mühürliyeyim mi seni??"

Yoongi

Hyung demeyi bırakmıştı ama öyle anlar oluyordu ki tekrar hyung diyordu ve ben hyung demesini çok seviyordum.

Güzeldi onun sesinden kelimeler duymak.

"İstediğini yapabilirsin bebeğim" heyecanlı bir şekilde üstündekileri çıkarmaya başladı,o üstünü çıkarırken kıkırdayıp bende üstümdekileri çıkardım.

(Aklıma bir fantezi gelmiş olay amk, bugün çok gözel bir smut yazasım var)

Jimin çırılçıplak kaldığında aklına birşey gelmiş gibi hemen odamızdaki banyoya girdi. O gelene kadar üstümdekilerden kurtulup yatağa oturdum. "Yoonie gözlerini kapat"diyen sesle gözlerim anında kapandı.

Heyecanla olduğum yerde dururken neler olacağını kestiremiyordum.

Kucağıma çıktığını hissediyordum ama tüylü birşey deyiyordu bacağıma. Dayanamayıp gözlerimi açarken kucağımdaki bebeğim kediye benzemişti.

Kedi kulakları ve kuyruk,siktir.

"Beni gün geçtikçe şaşırtmaya devam ediyorsun" diyip Jimin'i altıma aldım.
Hareket etmesiyle beraber ağzından minik inlemeler çıkarken günler geçmesine rağmen hala nasıl hassas olduğunu düşünüyordum.

Altımda uzanırken bile bakışları hala masumdu. Ne olursa olsun masumdu benim bebeğim.

"Hyung,hazırlamana gerek yok... Lütfen"
İkimizde kızgınlıktaydık, Jimin'in gözleri asıl rengini almıştı ve muhtemelen kurdu kontrolü ele almıştı

"Ama hazırlamazsam canın acır" diye fısıldadım. Omuz silken vitam "Hyung yeterince hazırım, yalvarırım sadece içime gir"

Dudaklarıma uzanırken onu reddetmedim, kuyruğunu çıkardığımda beni altına almak için hareket etti. Ona zorluk çıkarmak istemiyordum bu yüzden izin verdim beni altına almasına.

Penisimi tutup dizlerinin üstüne çıktı, yavaşca otururken boynuna minik minik öpücükler bırakmaya başladım.

Uzun zamandır sevişmemiştik ve hazırlamamıştım o yüzden zaman tanıyordum. Yoksa canı çok acırdı.

Bir anda hepsini içine aldığında acıyla inledi. "Acıyor" diye fısıldadığında saçlarını okşadım. "Geçecek bebeğim, biliyorsun"

Başını sallayıp"biliyorum" dedi. Yüzünü boynuma gömüp öpücük bırakmaya başladı. Canının yandığını biliyordum ama böyle durması benim de canımı yakıyordu.

Olsun benim canımın yanması sorun değil. Jimin'in canı yanmasın yeter.

Yavaş yavaş kendini kaldırıp geri bıraktı. "Ah şimdi daha iyi." Çok yavaş hareketlerle zıplamaya başladı. Ellerim hızlıca belini bulurken ona yardımcı oldum.

Belindeki ellerimin biri kalçasına inip bulunduğu yeri sıktı. "Hyung-ah!" Bacakları titrerken hareketlerini hızlı yapamayacağını düşünüp onu altıma aldım.

İçine hızlıca vurmaya başladığımda eli çarşafı sıkıyordu. Çok iyi hissediyordum. Uzun zaman sonra sevişmek cidden iyi gelmişti.

Çarşafı sıkan elini açıp elini tuttum. Elimi sıkarken seslice inleyip belini kırdı. "AH!"
Göğüslerine öpücüklerimi dizip "buldum" dedim.

Sonraki vuruşlarımı zevk noktasına yaparken boynumda dişlerini hissettim. "Ne-kadar ıs-ısırmam gerek?" Diye sorduğunda boynuna dudaklarımı bastırdım.

"Kurdun bilir güzelim kurduna bırak kontrolü" gözleri kurdunun remgini alırken boynuma dişlerini geçirdi. İçinden çıktığım an boşalmaya başlamıştım. Jiminde boşalırken dişlerini boynumdan çekti.

Tam anlamıyla boşaldığımda dudaklarındaki kendi kanımı dudaklarımla temizledim.

Bacakları hala titrerken kucağıma aldım onu. Banyoya doğru ilerlerken "yapabildim mi hyung?" Diye sordu. Sorduğu soruyla kıkırdarken "oldu miniğim,oldu." Dedim.

"Artık tam olarak birbirimize bağlıyız ve ben bunu çok sevdim. Kurdunu,hislerini daha iyi hissediyorum."

Wohhhoooğğğ bitttii

On milyon trilyar saattir bunu yazmaya uğraşıyordum ama bitirdim şükür ve bok gibi smutla final yaptım yeee

Öhöm öncelikle okuduğunuz için çok teşekkür ederim bu diğer kitabım kadar değer görmedi ama olsun sizin okumanız yeter de artar bile.

Özel bölüm yazarım muhtemelen ama yazamayabilirimde ki en az 2 aya taslak biriktirip yeni ficimi yayınlarım ve burdanda duyuru atarım haberiniz olsunnn

Sizi seviyorum görüşürüzzzzz

My Little Jimin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin