"Sidor bu ülkeyi almak için Marsel'in babası Louis'e darbe yaptı. Marsel'i tanıyorsun hani şu kuleye gittiğimiz gün seninle gelen,Barlas'ın dediğine göre onu cariyelerden biri saklamış,Marsel o zamanlar çok küçük olduğu için bayılıp hafızasını kaybetmiş. hafızası geri gelince Barlas onu saraydan çıkarıp Kuzey'e sürdü. Arada merkeze gelip duruyor, İmparator Sidor'un Marsel'den haberi yok,yoksa çoktan onu da diri diri yakmıştı. İşte benim babam böyle iğrenç bir insan!"
Dudakları titriyordu babasının günahları omuzlarını eğmişti. Gözyaşlarını silmek istedim, tıpkı o gece olduğu gibi onu teselli etmek ama içimdeki suçluluk duygusu beni ondan uzaklaştırıyordu.
" Peki ya sır neydi?"
"Bilmiyorum sırrı Sidor söyleyecekti. Senin öldüğünü düşünüyor ama bildiğim tek şey imparatorun senin hakkında birşeyler bildiği, bundan eminim Sidor boşa yem atmaz."
"Sırrı nasıl öğrenebilirim."
" Öğrenebiliriz demelisin Efser... Burada kal yanımda,güneş tepeye gelince Sidor yanıma gelir. Bütün olanları benden dinlemek ister."
Aklıma imparatorun saray hekimlerinden zehirler hakkında bilgi alması geldi.
" İmparator burada olduğumu anlayıp beni öldürürse bana bir söz vermeni istiyorum."
" Böyle birşey olmayacak! Sana yemin ederim Efser arkandan gelirim !"
Kollarımı tutup kararlı bir şekilde beni sarsmıştı.
" Bana söz ver. Çok güçlü olacağına, Sidor imparatorluğunu, babanın olmayan vicdanına bırakmayacağına dair bana söz ver!"
" Neden böyle konuşuyorsun. Canımı yakmak için mi? Sana herşeyi anlatmak istedim. İmparatorun babam olması benim suçum değil. Yıllarca insanlara zulüm edip erkek evladı olması için kadınları saraya kapatmış. Kız evlatlarının bazılarını ormana bırakıp ölmelerini izleyip diğerlerini kendi elleriyle öldürmüş bir cani o! Ölmek istedim Efser kollarıma bak, bedenime bak!"
Üstünü çıkardı. Sırtındaki, kollarındaki yaraları gösterdi. Ve benim yaram da oradaydı kolunda, kendimde varolmuş gibi kalbime ağrı saplanıyordu.
" Ben bana gelen babam yüzünden eziyet çeken herkesi bedenime kazıdım Efser, inan yaşamak istemiyorum. Her gün ölmenin umudunu yaşıyorum. İmparator seni bulduğunu söylediğinde içten içe yıllardır süren yalnızlığım son bulacak diye sevinirken bir yandan da sana birşey olacak diye kıvranıyordum."
" Efser asla seninle olamaz Ade! Sen olur, kölen olur, yardımcın olur, gerekirse senin yerine ölmesi gereken kişi olur. Ama Efser asla senin olamaz."
İçimden gizlice adımın Efser olmadığını söyledim. Duymasını istedim ama Koman'ın söylediğine göre İmparator kendi çıkarına olmayan bu ilişkiyi asla kabul etmeyecekti. Nedense aklıma yataklara düşen Sara geldi. İçinde kendi kendine büyüttüğü aşk bahçesini elleriyle söküp atması gerekecekti. Yoksa bu sarmaşık onu içten içe sıkıp nefessiz bırakacaktı.
Ela gözlerini üzerimden çekip almasını istedim. Bende acı çekiyorum, diye haykırmak istedim. Ama gerçeklere sıkı sıkıya tutunmam gerekiyordu.
"Efser biliyorsun, bu uzun yolculukta anlamış olman lazım. Nefesimi her hissettiğinde, yanında başka bir adamı gördüğümde, yaşadığım tarif edilemez kıskançlığı hissettiğinde, birlikte o güzel güneşin batmasını izlediğimiz anda, yolculuğun daha en başında, yüzüne dokunduğum zaman hissetmiş olman lazım. Hisler yanılmaz, hisler yalan söylemez. Bana bak! Efser yüzüme bak! Çaresizliğin insanı nasıl yaraladığına bak! Nasıl sensiz güçlü olmamı beklersin."
Pencereye doğru yürüdüm, bütün tuhaf dediğim o anlarda kalbimin nasıl deli gibi çarptığını düşündüm.
"Üstünü giy Ade! Neyi hissetmeliydim beni kandırdığını mı! Hayır Ade hissetmedim. Hissetsem de söylemem, sözler Ade, sözlerin ne kadar güçlü olduğunu bilemezsin."
"Duydum Efser kalbini duydum, oynadığımız o yatak oyununda kalbinin nasıl çığlık çığlığa beni sayıkladığını duydum. Aynı sesi dudaklarından da duymalıyım."
" Bana söz ver...! Bana birşey olursa güçlü bir imparator olacaksın, o köydeki insanları,kendi insanını kurtarmaya çalışacaksın."
Gözlerini kaçırıyordu. Birden dizlerinin üzerine çöktü. Sadece benim yanımda güçsüz yanını ortaya çıkarıyordu.
"Biraz olsun, o gecede olduğu gibi dizlerinde uyuyamaz mıyım? Saçımı okşayamaz mısın Efser nolur...nolur biraz olsun sevgini veremez misin bana? Teselli edemez misin beni? Yüreğimin yorgunluğunu azaltmak için sende dinlenemez miyim?
Ade birşeyler saklıyordu.
"Gözlerini kaçırıyorsun Ade.Benim hakkımda birşeyler biliyorsun ama saklıyorsun. Gizlediğin birşeyler var.
" Emin değilim bu yüzden söylemek istemiyordum ama senin hakkında birşeyler öğrendim, daha doğrusu duydum. Annen yaşıyor olabilir Efser. Annen imparatorun Efser diye birini aradığını duyunca Barlas'a geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕯𝖔̈𝖓𝖌𝖚̈
Historical FictionZamanın içerisinde, birbirini takip eden akrep ve yelkovan... Döngü; zamanı, hikayemizin ilk on iki bölümü geceyi, son on iki bölümü gündüzü temsil ediyor. Bu yüzden ilk bölümler gecenin aydınlanması gibi yavaş yavaş kendini gösteriyor. Sabırla okuy...