Saniye
"hey Marsel kendine gelmelisin artık!"
" Biliyorum Koman biliyorum, ama Eva'yı görmeden rahatlayamıyorum."
" İmparatorluğa az kaldı daha önce bulduğumuz gizli geçitten girelim."
Marsel ağrıyan başını tutarak Zal'a döndü.
"Zaten başka şansımız da yok Zal!"
Koman sinirlenmişti. Ciddi olmaları için ikisini de uyardı.
" Marsel, Zal bana bakın bu iş düğün bozmaya benzemez, elimize yüzümüze bulaştıramayız."
Zal katıla katıla gülmekten karnını tutmaya başlamıştı.
" Hahah ama çok komikti."
Marsel, Zal güldükçe aklına o anlar gelip gülmeye başladı. Bir yerden sonra iki eliyle başını tuta tuta kahkaha atıyordu.
" Hele hahaa hele o Sidor'un saf salak suratı her hatırladığım da gülesim geliyor."
" O gece yeterince güldük zaten Marsel!"
" Koman her zaman ciddi olmak zorunda mısın!?"
"İlk yaptığımız işti ona rağmen iyi iş çıkardık."
Koman "Zal her zaman kendini övecek bir şeyler buluyorsun." dedi.
Marsel dudağının kenarından gülümseyerek;
"Hee ne demezsin az kalsın ölüyorduk deli" diyerek kahkaha attı."Bütün gece gülmekten yatamamıştık!"
İmparatorluğa girdiklerinde halkın çoğunun elinde Zal'ın tuttuğu maskeden olduğunu gördüler. Plan şimdiden çökmüştü. Koman telaş içinde Zal'a fısıldadı.
" Zal planda maske o kadar önemli mi? "
" Planın bel kemiği maskeydi Koman, şimdi tek çaremiz Ade'nin ne taktığını bulmak ve neden herkeste maske olduğunu anlamak."
Koman, Marsel'i kolundan dürttü.
"Marsel yoldan geçen şu yaşlı kadını çevir bakalım ne söyleyecek?"" Bakar mısınız? Neden herkes maske takıyor?"
" İmparator maske festivali günü ilan etti bugünü, gecenin sonunda Başkomutan Ade yüzünü açacak!"
Marsel, Zal'a döndü.
"Bizim plan yattı desene!"
Pazar yerinde herkes birbirine maskesini gösterirken, Zal birden uzakta duran Sara'yı fark etti. Onu uzun zamandır görmüyordu.
" Hey Zal yanına gitsene!"
" Olmaz Marsel! Olmaz"
Koman, Zal'ın yüzüne maskeyi takıp omzundan Zal'ı, Sara' ya doğru itti. Islık çalıp geri durdu. Zal ise yerinden kıpırdamamı. Sara az ilerisinde duran Zal'ın gözlerine bakıyordu. Gözlerinden olmasa da kızıl saçlarından Zal'ı tanımıştı. Elinde olmadan gözyaşları akmaya başladı.Birden sokağın bütün ışıkları kapandı.
" İşte Başkomutan Ade! Geleceğin vârisi"
Bütün gözler balkona döndü. Herkes nefesini tutup tek bir noktaya dikkat kesildi. Yüzünden maskeyi indiren Ade yerine Eva vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕯𝖔̈𝖓𝖌𝖚̈
Historical FictionZamanın içerisinde, birbirini takip eden akrep ve yelkovan... Döngü; zamanı, hikayemizin ilk on iki bölümü geceyi, son on iki bölümü gündüzü temsil ediyor. Bu yüzden ilk bölümler gecenin aydınlanması gibi yavaş yavaş kendini gösteriyor. Sabırla okuy...