Bir Savaşçı Doğuyor Part 3 Tanışma

95 6 27
                                    

Kafan çok karışmıştı. Az önce teknedeydin. Ama şimdi az önce hayalini kurduğun o sinema salonun içindeydin.

Üstelik o ürkünç lamba ile beraber.

Lamba mor ve siyah renklerinde çok güzel bir lambaydi. Önceki erişte siparişinde görmüştün. Bu fazla garipti. Bu lambayı 2. görüşündü.

Aynı yerde 2. görüşündü.

Buradan çıkman lazımdı. Bu şakayı ona her kim yapıyorsa ona bedelini çok fena ödetecektin.

Tam ayağa kalktığında olduğun salonun kapının kapanma sesini duydun.

Ardından da kilitlenme sesini.

Hızlıca ve korkuyla kapıya gittin ve kapıyı açmaya çalıştın.

Y/N: ÇIKARIN BENİ BURADAN! BU HİÇ KOMİK DEĞİL!

Senin sesini duyan yoktu. Tokanla bile kapıyı açmaya çalıştın.

Ama burada sıkışıp kalmıştın.

Y/N: S*ktir!

Tam kollarını sıvayıp kapıyı kırmaya çalışacakken bir anda uğursuz bir kahkaha duydun. Bu kahkaha sanki seninle dalga geçiyor gibiydi.

Y/N: KİMSİN SEN! KENDİNİ GÖSTER!

Ama ses bir daha duyulmadı. Sen sinirden kapıya bir tekme attın. Ama bu sadece senin ayağının acimasina sebep oldu. Buradan bir çıkış olmadığını anladın. Derin bir nefes aldın ve o lambanın yanına geri döndün.

Bu kişi her kimse görünüşe göre senden lambayı almanı istiyordu.

Ama bu lambayı neden almanı istiyordu?

Ve bu lambanın özelliği neydi?

Lambanın tam önünde durdun. Ona dokunacak kadar. Fakat ona dokunmak istemiyordun. Yine de eğer bu lanet olası yerden kurtulup kardeşini bulmak istiyorsan bunu yapmak zorundaydın.

Lambayı almadan önce bir ses duydun ve hemen arkana baktın.

Ama kimse yoktu.

Kafayı yemeye başladığını düşündün ve yine derin bir nefes aldın.

Lambayı tutma yerinden tuttun ve eline aldın.

İlk başta hiçbir şey olmadı. Tam öfleyip lambayı koyacağın sırada lamba parlamaya başladı. Sen bu ani parlamadan korktun ve lambayı yere düşürdün.

Sen hala o şoku yaşarken o kahkayı tekrar duydun. Ve bu seni çok öfkelendirdi.

Y/N: Hey, sen oradaki! Orada saklanıp gülmeyi bırak ve benimle yüzleş! Yoksa korkuyor musun?

Bunu dediğin anda yüzünde alaycı bir gülümseme oluştu. Ama bu kısa sürdü.

Bir anda gölgen uzamaya ve şekil değiştirmeye başladı. Bu seni baya korkuttu.

Ama bir anda gölge bir şekle büründü. O artık bir değil, kara bir maymundu.

Macaque: Bööö!

Sen korkudan popo üstü yere düştün. Macaque ise sanki bu çok komik bir şeymiş gibi gülüyordu. Bu seni baya öfkelenfirmişti.

Y/N: Bu komik bir şe- (Macaque'i görünce şok olur) Sen...

Macaque: Doğru bildin ufaklık. Ben 6 Kulaklı Macaque. Ama sen kısaca bana Macaque diyebilirsin.

Y/N: Nasıl hayattasın?! Monkey King'in seni öldürdüğünü sanıyordum.

Macaque: Ama şu an karşındayım değil mi?

Elini sana uzatır.

Macaque: Hadi elimi tut. En azından ayağa kalkamana yardımcı olayım.

Monkie Kid Bir Savaşçının HikayesiWhere stories live. Discover now