MK ve Wukong, Wukong'un eğitim sahasında savaşıyorlar. Ama MK'in morali düşük gibiydi. Wukong ise onu motive etmeye çalışıyordu.
Wukong: Hadi dostum, biraz daha sert vur.
MK hala üzgündü ama en azından akıl hocasına daha sert vurmaya başladı ve Wukong'u uçurumun kenarına getirdi. MK tam Wukong'a son hamleyi vuracakken Wukong sırıtır ve Wukong, MK'nin asasını atıyor. Altın Asa dağa fırlayarak kayaları parçalayar.
MK: Ah adamın.
Kayalar MK'nin üzerine düşüyor.
Wukong: Tamam ders başlıyor, nasıl kazandım?
Kuyruğuyla MK'yi taş yığınından çıkarıyor.
MK: Beni kaya yığının altına mı gömdün?
Wukong: Evet ama neden kaya yığının önünde duruyordun?
MK: Çünkü beni oraya sen koydun!
Wukong, onu sakinleştirmek için çocuğun saçını karıştırır.
Wukong: Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır. Kendimi senin beni istediğin yere koyarak seni istediğim yere getirdim, buna yanlış yönlendirme denir.
MK: Karanlık bir derse benziyor.
Wukong sınırı bozulmuş bir şekilde halefine bakar.
Wukong: Çok erken dostum.
MK: (kendini yere atar) Ah, asla senin kadar iyi olamayacağım.
Wukong: Bu tavırla değil. Sorun nedir?
MK: (ayağa kalkar ve iç çeker) Ablam... 2 gündür ortalarda yok... Aramalarımıza ve cevaplarımıza da cevap vermiyor...
Wukong: Ah, şey... Senin adına üzüldüm... Ama endişelenme! O çok zeki bir kıza benziyor! Eminim şu an guvendedir.
Wukong halefine güven verici bir şekilde gülümser. Bu MK'in gülümsemesine sebep olur.
MK: Evet! Başlasam iyi olur, festival için Mei ve diğerleriyle buluşmam gerekiyo-
Wukong, MK'ye yeni yıla hazırlanırken yastık fırlatır.
MK: Hey! Vay. Ne zamandır bunu hazırlıyorsun?
Wukong: Haydi, bugün yeni yıl dostum. Havai fişekleri izleyelim.
MK: Ah, çok isterim ama gerçekten arkadaşlarımın yanına dönmeliyim.
Wukong gökyüzüne doğru bakıyor. MK iç çekiyor ve sonra onun yanına oturuyor.
MK: Elbette.
Macaque dojonun çatısına oturmuş manzarayı izliyordu. Bir halı sermişti ve bir sürü yemek hazırlamıştı. Tek yapmasi gereken gelmeni beklemekti. Senin odana bir özür notu göndermişti.
Bu teklifi gözden geçireceğini umdu.
Seni 1 saattir bekliyordu ama sen hala gelmemiştin.
Belki hala onu affetmemistin.
Macaque yine umutsuzluğa kapılmaya ve karnı acıkmaya başladı.
Yemeklere baktı. İlk başta senin gelemeyeceğini düşünüp yemeye kalkıştı ama sonra kendini tuttu.
Manzarayı izlemeye ve seni beklemeye geri döndü.
Megapolis'te insanlar yeni yılı kutluyor. Mei, Pigsy'nin Eriştesinde köftelerin katlanmasına yardım ediyor.
Mei: Parmaklarım olsaydı bunun daha kolay olacağını hissediyorum.
Pigsy: (Birine bir kase uzatır.) Teşekkür ederim! Bu Ay Yeni Yılında büyük mutluluk ve refah dilerim!
YOU ARE READING
Monkie Kid Bir Savaşçının Hikayesi
Fiksi PenggemarBu ilk Y/N'li kitabimdir. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar. (Çizim bir arkadaşıma aittir)