Sen kendini Demon Bull King tarafından mahvolmuş şehrin içinde buldun. Senin kafan karışmıştı ama gücünü ilk defa kullandığın için heyecanlı ve mutluydun. Ama arkadaşların görünürde yoktu. Tam güçlerinde bir sorun olduğunu düşündüğün anda arkanda tanıdık bir korna sesi duydun.
Arkana döndüğünde teslimat arabasının önünde durduğunu gördün. Bir anda Mei kapıyı açtı ve hızlıca sana sarıldı.
Mei: Y/N nerelerdeydin?! En son teknenin senin yediğini gördük!
Pigsy: Hadi ama Mei! O kadar abartma.
Pigsy, Sandy ve Tang de araçtan indiler ve senin etrafını sardılar. Pigsy seni Mei'den ayırdı ve yaralanmış mısın diye yüzünün her hattını kontrol etti.
Yaralı olmadığını fark edince rahatlamış bir şekilde iç çekti ve seni serbest bıraktı.
Pigsy: Sana bir şey olmadığına sevindim. Ama sen nasıl o tekneden ayrılabildin?
Y/N: Zamanı gelince herşeyi anlatacağım söz veriyorum. Ama önce MK'i bulmalı ve Demon şeysini yenmemiz lazım.
Tang: Biz de zaten onun için yola çıkmıştık.
Y/N: Tamam o zaman ne duruyoruz? Hadi!
Herkes araca biner ve gitmeye başlarlar.
Demon Bull King şehri kasıp kavururken sen ve ekip Pigsy'nin Yemek Kamyonu ile giderken Bull Klonlarıyla karşılaşırsınız
Y/N, Pigsy, Mei, Tang, Sandy ve Mo : Ahhh!
Bir Bull Klonu sizin araca hedef alıyor ve gülüyor
Tang : Ah, hayır. Gizli silahları: variller!
Y/N: ÇOK SAÇMA!!
Aracınız yok edilir ve hepiniz kamyondan dışarı atlayarak Bull Klonu'nun kaçmasına neden olursunuz.
Bir anda önünüze Red Son gelir. Pis bir şekilde sırıtıyordu.
Red Son: Yani kahraman olmak istiyorsunuz, öyle mi? Size kahramanların başına ne geldiğini göstereyim!
Saçından büyük alevler çıkmaya başlar. Ama hiçbiriniz korkmadiniz. Hatta Pigsy kollarını bile sıvadı
Pigsy: Şu iblis serserinin ne olduğunu buraya kadar-
Sen elini onun önüne koyarsın.
Y/N: Bunu ben halledeceğim.
Red Son'a alaycı bir gülümsemeyle dönersin.
Y/N: Görünüşe göre sen hiç televizyon izlememişsin. Gösterinin sonunda hep kahramanlar kazanır. Ama bu kadar aptal olman senin hatan değil.
Arkanı dönüp gidersin. Red Son'un ise sinirden saçları daha da alevlenir ve kaşları çatılır.
Red Son: BANA BUNU DEMEYİ NASIL CÜRET EDERSİN!?
Ellerinden bir ateş çıkar ve sana saldırıya geçer.
Tam sana vuracakken sen arkana dönersin.
Kör gözün mor renkte parlıyordu ve alaycı bir şekilde sırıtıyordun.
Etrafında gölgeler oluştu ve arkanda bir duman canavarı oluştu.
Red Son korkuyla sana ve arkamdaki canavara bakıyordu. Diğerleri de şaşkın bir şekilde.
Ancak MK, Cloud Jet'iyle gelir ve senin canavarın ortadan kaybolur.
MK: Ahhh!
Mei ve Y/N: MK?!
YOU ARE READING
Monkie Kid Bir Savaşçının Hikayesi
FanfictionBu ilk Y/N'li kitabimdir. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar. (Çizim bir arkadaşıma aittir)