Lady Bone Demon, Sun Wukong'un sesiyle ugursuzca gülüyordu. Macaque ise boş bir bakışla önce sana ardından da aşağıda olan MK ve Ne Zha'ya döndü.
Bu nasıl olurdu?
Bir anda bunu kabusunda da gördüğünü fark ettin.
Korku ve endişeyle elindkei atkıyı sıktın ama bir anda Sun Wukong'un (LBD) sesini duymanla odağını nefretle ona geçirdin.
Wukong (LBD): Hiç kuşkusuz, bu tamamen öngörülemeyen bir uyum ama yine de şanslı bir değişiklik oldu. Kader bana az önce kusursuz bedeni ve mükemmel şampiyonu verdi.
Ardından mavi parlayan gözlerini sana çevirdi. Yüzünde sakin ve uğursuz bir gülümseme vardı.
Wukong (LBD): Sen olmasaydın bunların hiçbiri olmayacaktı tatlım. Teşekkürler.
Sen korku ve nefretle ona bakıyordun. Sinirle elindeki atkıyı daha da sıktın. Ardından aşağıda MK'in sesini duymanla endişeyle bakışlarını yere çevirsin.
MK: Ama kazanıyordu. Seni yeniyordu.
O kadın bir anlığına ikimizin kafasınım içine girdi ve orda da sanki bizimle alay ediyormuş gibi gülmeye devam etti.
Wukong (LBD): Oh, tatlı çocuklarım. Beni durdurma çabalarınızın ne kadar anlamsız olduğunu belki şimdi daha iyi anlamaya başlamışsındır.
Wukong (LBD) Kendini ve Macaque'ın etrafına mavi bir dalga ile kapladı. Sen bu fırsattan yararlanarak asaya döndün ve onu kaldirmaya çalıştın.
Ama kabusundaki gibi asa yerinden çıkmıyordu. Ama bir anda asanın yanında küçük mor bir şey fark ettin.
Bu senin fenerindi!
Wukong (LBD): Samadhi Ateşi benim olacak ve onun gücünü bu dünyayı yeniden şekillendirmek için kullanacağım.
İlk başta Wukong'a (LBD) döndün. Snei görmediklerini fark edince hemen fenerin sapını tuttun ve çekmeye başladın. Ama o da mühürlüydü. Kendini sakinleştirmek için gözlerini kapadın ve saçın bir anda beyaz renkte parlayıp süzülmeye başladı. Ardından feneri saran buzun birazı kırıldı ve fener serbest kaldı. Ama bir anda kafanda Macaque'ın zihninde yankılanan bir fısıltı duydun.
Wukong (LBD): Git.
Sen panikle kafanı Macaque'a olduğu tarafa çevirdin ama o gitmişti.
Ne Zha: Çocuk, geri çekil!
Ne Zha'nin sesini duymanla bakışlarını aşağıya çevirdin.
Ne Zha'nın bunu söylemesiyle Macaque ona MK'i savuracak kadar sert bir şekilde vurdu. Ne Zha da dahil vurduğu yerleri buz kapladı. MK yere düşmesiyle Vali gülmeye başladı. MK tam kendini toparlamisti ki Macaque'in ona tekrar saldırıya geçtiğini gördün.
MK: Bekle.
Tam MK'e vuracağı sırada sen hem kendi altında hem de MK'in altında bir portal açtın ve oradan ayrıldınız.
"İstediğin kadar kaç Y/N"
"Şampiyonum nasıl olsa seni bulacaktır."
Siz ikiniz ormanlık bir yere güvenle düştünüz ama üstünüz çamurla kaplandı. Sen üstünü temizlemekle uğraşırken bir anda ikiz kardeşim sana sıkıca sarıldı ve ağlıyordu.
MK: ABLAA! SENİ ÇOOOOK ÖZLEDİM!
Sen de ona sıkıca sarilirsin ve ona hüzünle gülümsersin.
YOU ARE READING
Monkie Kid Bir Savaşçının Hikayesi
Fiksi PenggemarBu ilk Y/N'li kitabimdir. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar. (Çizim bir arkadaşıma aittir)