Monkie Kid Bir Savaşçının Hikayesi

Savaşçı Olma Zamanı

Sen dışarıda soğuk karın üstüne oturmuş düşünüyordun.

Macaque ile geçirdiğin onca zaman, ortaya çıkan gerçekler.

Bu seni baya üzdü.

"Keşke zamanı geri alabilseydim..."

Bir anda arkanda bir ses duydun ve arkana döndün.

Red Son ve MK'i saklanmaya çalışırlarken yakaladın.

MK: Ah... Yakalandık.

Red Son: (sinirle) Aferin sana Erişte Beyinli.

Y/N: Sorun değil çocuklar...

Ardından tekrar önüne döndün. İkili senin bu haline üzüldüler ve yanına gelip oturdular. MK bir moral konuşması yapmaya başladı.

MK: İşlerin biraz kötüleştiğini biliyorum. Ama hey! Sen artık burada olduğuna bile Lady Bone Demon'u yenebiliriz!

Y/N: Ben öyle sanmıyorum MK...

İç çekersin ardından konuşmaya başlarsın.

Y/N: Size bir şey diyeceğim. Ama bu dordumuzun arasında sır olarak kalacak.

Red Son: 4 mü?

Y/N: Mei ile beraber...

Boğazını temizlersin, ardından konuşmaya başlarsın.

Y/N: Macaque aslında... Benim babam...

Red Son ve MK şaşkınlıkla sana bakarlar.

Red Son ve MK: NE?! NASIL?!

Y/N: Ben aslında onun golgesiymisim... Bu da beni onun kızı yapıyor...

MK ve Red Son anlık bakıştılar ardından MK san rahatlatıcı bir şekilde gülümsedi.

MK: Hey, sorun değil. Zaten Macaque ile çok bir derdimiz yoktu. Seni bunun için yargılamayiz merak etme.

Y/N: Ama kardeş değiliz...

MK: Önemli olan kandan değil kalpten kardeşliktir ablacığım.

MK sana sarılır ve sen de ona sarilirsin.

Bunu gerçekten çok özlemiştin.

Sarılma bittikten sonra MK ayağa kalktı. Sizin de kalkmanızı bekliyordu ama Red Son ayağa kalkmadı ve senin de kalkmana engel oldu.

Red Son: Sen git. Benim ablanla konuşmam gereken bazı şeyler var.

MK tam ikna olmasa da onu ikna edemeyeceğini biliyordu bu yüzden siz ikinizi tek başına bırakıp arkadaşlarının yanına gitti.

Sen ona kafa karışıklığıyla baktın.

Y/N: Ne oldu? Ne konuşmak istiyorsun?

Red Son derin bir nefes aldı, ardından elini senin omzuna koyarak konuşmaya başladı. Sesi bu sefer yumuşaktı.

Red Son: Bak, acını anlayabiliyorum. Benim de babam Bone Demon'un kurbanlarından biri oldu. Sevdiğin birsinin şimdi sana düşman olmasının gerçekten kötü bir olduğunu biliyorum... (iç çeker) Ama bu sonsuza kadar sürmeyecek. Babam şu anda senin onu kurtarmanı bekliyor. Eğer şu anda birisine ihtiyacı varsa, o da sensin.

Sen bunu duyunca ilk başta şaşırdın ama sonra gülümseyip Red Son'a sarıldın.

Y/N: Sağol...

Red Son da sana geri sarıldı ve minikçe gülümsedi. Ama sonrr yaptığı şeyi anlayınca hızlıca sarılmadan kurtuldu.