Eski Anılar

30 3 0
                                    

Siz, Pigsy'yi bulduğunuz bölümde bir nehrin yakınında yeniden toplanırsınız. Pigsy kıyafetlerini yıkayıp giydi ve şapkasını fırlattı. Tang, sen ile beraber klavuza bakıyordu, Mei burnunun üstünde Ejderha Kılıcını tutuyordu, MK yerde çizim çiziyordu.

Pigsy: Mavi pek benim rengim değil ama o canavar Zhu Ganglie'ye benzemekten daha iyidir.

Tang : Teknik olarak, artık Batı Yolculuğu'nda olduğuna göre sen Zhu Bajie olursun.

Pigsy hemen en yakın arkadaşını inkar etti.

Pigsy: Oh hoho, hayır, hayır, hayır. Beni o şeytanla karşılaştırma. Benim adım sadece yaşlı Pigsy.

Sen onun bu haline gülersin.

Y/N: Evet Dadsy, öylesin.

Bir anda Mei sohbete daldı.

Mei: Atalarım Ao Lie ile tanışmak için sabırsızlanıyorum. Eminim çok havalıdır! Değil mi Tangy?

Tang gergin bir şekilde gülüyor ve gözlüğünü düzeltiyor. Sen de başını sallayarak arkadaşını onaylıyorsun.

Tang: Peki...

MK sonunda size katlıyor ama hala resim çizmeye devam ediyordu.

Çok tatlıydı.

MK: Atamla ne zaman tanışacağımızı merak ediyorum.

Mei: Monkey King'in senin baban olduğunu sanıyordum.

MK kafasını Mei'ye çevirdi ve kaşlarını çattı.

MK: Monkey King benim babam değil. Pigsy benim babam.

Ardından çizime devam eder. Herkes kafa karışıklığıyla MK'e bakıyordu. Sen de ona gülümsedin ve kıkırdadın.

Pigsy: Uh, evlat, ben tam olarak senin...

Pigsy'nin onların gerçek babası olmadığını biliyordun.

Ama sizi evine almıştı ve bakmıştı.

Gerçek babalar öyle yapardı, değil mi?

Ama bir yandan da MK'in nasıl Monkey King'in gücünü aldığını anlamamıştın.

Acaba...

Bir anda Tang'in konuşmasıyla düşüncelerin yarıda kesildi.

Tang: Hmm, Mei'nin haklı olduğu bir nokta var.

Siz şaşkınlıkla Tang'e döndünüz. Tang de önce boğazını temizledi, ardından da bir tablo çıkardı.

Tang: MK, geri kalanımız gizemli bir şekilde eski savaşçıların güçlerini miras aldık . Ancak Monkey King, hala hayatta olduğundan emin olduğumuz tek orijinal yoldaştır. Ve yine de, onun tüm gücünü miras aldınız , dolayısıyla bu mümkün.

MK çizim yapmayı bırakıp tabloyu bir kenara çekti ve kendinden emin bir şekilde sırıttı.

MK: Evet, doğru. Ama Monkey King gerçekten babam olsaydı şimdiye kadar bir şeyler söylemez miydi sence?

Y/N: Ummm... Şey...

Mei: Evet, çünkü normalde bilgi konusunda çok açık sözlüdür.

MK bu söylenmeyi duyduğunda gülümsemesi soldu ve yere döndü, ardından tekrar gülümseyip resmi çıkardı ve ekibe gösterdi.

MK: Neyse, her neyse. Monkey King'in taşını bulduğumuzda ona soracağız.

Tang: (Aynı anda.) Ne?

Mei: (Aynı anda.) Monkey King'in ha?

MK: Monkey King'in taşı. Parşömene girdiğimden beri, Monkey King'in taşının yanında durduğunu hayal ediyorum.

Monkie Kid Bir Savaşçının HikayesiWhere stories live. Discover now